Yaşananlar bizler için birer ders olmalı ve derslerimize çok ama çok iyi çalışmalıyız. Bugün ülkemizde yaşanan acılı durumun ardında;
Acilen genel ve yerel yöneticilerimiz iki önemli konuya eğilmeliler.
Birincisi ve en önemlisi her şehirde idam sehpası kurulmalı. Toplumun bilginlerine, yol göstericilerine, dağılan ümmeti tekrar birliğine, dirliğine ve beraberliğine kavuşturma çabasında çabalayan, davasına sahip çıkma uğruna ölümü göze alan âlimlere, imamlara, toplumun önderlerine, fikrini, düşüncesini ifade edenlere değil. Bu milletin, ümmetin ve insanlığının en ufak bir tökezlemesinde menfaat gözetleyen açgözlülere, doymayan nefislere, edepten, hayâdan yoksunlara, kargaşadan nemalananlara…
Hakkâri şehir merkezinin tam ortasında acil bir şekilde idam sehpası kurulmalı. Bu gün yâda yarın Allah muhafaza Hakkâri de oluşacak deprem, sel, heyelan, yangın, çığ ve benzeri büyük, küçük doğal afetlerde içeriden ve dışarıdan gelen yağmacılara, gelecek yardımları depolarında saklayacaklara, hedefe ulaşmadan yardım dolu tırları boşaltanlara, afeti fırsat bilip, fırsattan halkı soymaya kalkanlara, millet can derdindeyken hırsızlık, tefecilik peşinde koşanlara… Zaman geçirmeden şehrin tam ortasında ipi çekilmeli, çekilmeli ki! İçimizde ki karaktersizler, insani olmayan davranışlar bir daha yaşanmasın.
Zelzele, çığ, yangın, sel, heyelan Allah’tan da;
Yağmalamalar,
Yardım malzemelerini saklamalar,
Dar günde ani fahiş fiyatlar,
Edepsizce enkaz altında can çekişen insanlarla alay etmeler,
Demirden kısmalar,
Çimentodan çalmalar da mı?...
Haşa Allah’tan!
Sosyal medyanın hızıyla yarışan hayvandan aşağı mahlûkların enkaz altında inleyen, can veren, çığlık atanların, imdat sesleriyle ibret almayan; Türk, Kürt, Arap, Müslüman, Hristiyan, Dindar, dinsiz ayırımı yapacak kadar alçak ve ucuz hesaplar peşinde havlayanlar, halkı galeyana getirenler, unvanının ardına sığınmış sözde okumuş Prof.ler, okumakta olan ahmaklar, ırkçılıkta; üste çıkan alçaklar…
İkinci bir aciliyet ise yoldur. Gölcük’te, Elâzığ’da, Van’da ve en son olarak 7 büyükşehir 10 ili kapsayan Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin Allah muhafaza Hakkâri ve çevresinde yaşanması durumunda; tek yola mahkûm edilen ve o yolunda heyelan, deprem, sel, derin ve geniş çatlamalar gibi sebeplerle; Zap suyunun önünün kapanması, yönünün değişmesi veya depin köprüsünün çökmesi durumunda… Hakkâri’nin yoldan mahrum kalacağı, yardıma varıyla, yoğuyla yarışan bu güzel halkın canını hangi yola teslim edileceğinin önceden sezilmesi düşünülerek acil bir şekilde Hakkâri’yi ülkeye bağlayacak alternatif yolun bir an önce tamamlanması hususu masaya yatırılmalıdır. Ama masa da kalmamalıdır.
Rabbim geçmişte ve bu gün doğal afetlerde hayatını kaybedenlere şehitlik mertebesini nasip etsin, yaralılara şifa versin, kalmışlarımıza da sabırlar ihsan etsin…
Selam ve dua ile…
