İl Kültür Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen program salanın okunmasıyla başladı.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam eden program İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu tarafından yapılan açış konuşması ve sinevizyon gösterimi ile devam etti.

Konferansta konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) doğum haftası münasebetiyle Hakkari’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bircan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü.

'' Diyanet İşleri Başkanlığı'mız özellikle bu haftayı, 81 vilayetimiz ve ilçeleri ile yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın gündemine alarak bir farkındalık oluşturmak üzere çeşitli etkinlikler yapmaktadır. Bu vesile ile buradayım. Bizi kabul ettiniz Allah sizden razı olsun. Bizler Başkanlık olarak 1989 yılından beri değişik temalarla bu haftayı en güzel bir şekilde idrak etmeye devam etmekteyiz. İşte bu haftayı bir ilim şölenine, bir irfan sofrasına dönüştürmek ve kalbinizde bulunan Peygamber (s.a.v) sevgisini biraz daha arttırmak için buradayım. Ve sizler bu güzel günde işininizi, gücünüzü bırakarak sırf Allah Resulünü anmak, anlamak ve O’nun hayatını kendi hayatınıza tatbik etmek için buraya geldiniz. Rabbim kalbinizdeki bu sevdayı her daim canlı tutsun.” dedi.

Camilerimiz İslam beldelerinin bağımsızlık sembolüdür.

Bircan; “Bu senenin bir başka özelliği de Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı “Hz. Peygamber, Cami ve İrşat” konulu temayla aynı anda idrak ediyor olmamızdır. Cenab-ı Allah Yüce Kitabımız Hz. Kur’an’da Şöyle buyuruyor ; “Mescitler Allah’ındır. O halde Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın.” İşte bu meyanda camilerimiz minareleriyle tevhidin, ezanlarıyla şahadetin ifadesidir. Camiler bir milleti dirilten ve ayağa kaldıran merkezlerdir. Yine camilerimiz ilim ve hikmetin mekanı, kürsüleriyle de hak ve hakikatin sesi olmuştur. Onun için değerli kardeşlerim camiler bir milletin bağımsızlığının sembolüdür. İşte bizler de bu camilerin fonksiyonunu aynen Hz. Peygamber dönemindeki misyona uygun yerine getirmek zorundayız. Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiğinde namaz kılın, zekat verin, hacca gidin demeden önce bir mescit inşa etmiştir. Çünkü camiler olmadan birlik ve beraberlik olmaz. Kendi bizzat çalışarak inşa ettiği camiyi bir ordugah haline getirmiştir. Bir üniversite olarak kullanmıştır. Orayı bir eğitim yuvasına dönüştürmüştür. Onun için bizler bu mescitleri önemseyeceğiz. Onu fiziken imar ettiğimiz gibi manen de imar edeceğiz. Hepimiz ailemizle, akraba ve komşularımızla oraya giderek aynen Peygamber dönemindeki gibi gerçek anlamda kullanmaya çalışacağız. Ayette belirtildiği gibi 'Allah'ın mescitlerini(Camileri), ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar imar eder.' Allah’a şükürler olsun ki böyle bir topluma sahibiz. İşte bu camiler sürekli hayatımızın merkezinde olmuşlardır. Zaten cami hayatın merkezinde, hayatta caminin merkezinde olmaz ise bu iş olmaz.” İfadelerinde bulundu.

İman lezzetini anlamanın yolu Hz. Peygamber (s.a.v.) sevgisidir

Hakkari'de Kur’an-ı Kerim’e Geçiş Töreni Düzenlendi Hakkari'de Kur’an-ı Kerim’e Geçiş Töreni Düzenlendi

Konuşmasının devamında Bircan Özetle; “Caminin gerçek fonksiyonunu benimsedikten sonra, cami ile özdeşleşen Allah Resulü'nün bizim için ne ifade ettiğine bakmamız lazım. Bizler Peygamber efendimizi her şey ve herkesten daha çok sevmeliyiz. Bu sevgi özde olmalı. Hz. Muhammed’in içinde olmadığı sevgi sevgi değildir. Ayette belirtildiği gibi 'Eğer Allah’ı seviyorsanız. Peygamberi sevin. Eğer Peygamberi seviyorsanız Allah’da sizi sever.' İman lezzetini anlamanın yolu Hz. Peygamber sevgisidir. Sevgi Hz. Muhammed (s.a.v) merkezli olacak. Onun ümmeti olarak O’nun gibi af edici olacağız. Çünkü O gördüğü her zülüm ve iftira karşısında dahi af edici olmaktan vazgeçmedi. Aramızdaki kırgınlıkları unutarak O’nun gibi kucaklayıcı olacağız. O’nun en büyük özelliklerinden biri de merhametli olmasıydı. Bunu da 'Merhamet etmeyene merhamet olunmaz' hadisiyle en güzel şekilde açıklamıştır. Taif’te gördüğü zülme rağmen kendisine zülüm yapanların hidayete ermesi için dua etmiştir. Her şeyde olduğu gibi hoşgörünün zirvesi de Hz. Muhammed’tir. Mescitte küçük abdestini yapan bedeviye, ashabının bütün itirazlarına rağmen hoşgörülü davranması ve bir daha yapmaması için nasihatte bulunması O’nun hoşgörüşüne güzel bir örnektir. Kısacası O’nun hasletlerini, O’nun yaşantısı ile hoşgörü ve adalet anlayışını hayatımıza tatbik edersek toplumumuzda hiçbir huzursuzluk olmaz. Herkes herkesle karşılıklı anlayış içerisinde yaşantısına devam eder.” dedi.

Konuşmanın ardından; Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle daha önce yapılan Hafızlık ve bilgi yarışmalarında dereceye girenlere ödüllerin verildi.

Program ilahi dinletisi ile sona erdi.

Programa, Vali Yardımcısı Talha Battal, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Hakkari Şube Başkanı Adil Demir, kurum amirleri, din görevlileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.