Kayıp yakınları ve Cumartesi Anneleri, ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ şiarıyla Yüksekova’da 170’inci defa bir araya geldi.
İHD Hakkari şubesi öncülüğünde yapılan eyleme Yüksekova Belediye Eş Başkanı Şoreş Diri, DEM Parti İlçe Eş Başkanları Filiz Saygı ve Ercan Sevmez, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Tekin, belediye meclis üyeleri ve kayıp yakınları katıldı.
Eylemde konuşan İHD Sözcüsü Ozan Akbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti arasında yapılan görüşmelere değinerek, “tarafların 50 yıllık çatışma ortamının bertaraf edilmesi için çalışma yürütmesi çok değerlidir. İnsan hakları kavramı baz alındığında oluşturulan bu çatışmasız ortamın hukuki zemine oturtulması Türkiye halklarının geleceği açısından çok önem arz etmektedir. Biz insan hakları savunucuları olarak sürecin en başından sonuna kadar hak, hukuk, yaşam hakkı ve kadın temelli çözümünden yana olacağız. Biz insan hakları savunucuları olarak Adil bir yaşam döngüsünün Türkiye topraklarından var olması için üzerimize düşen bütün sorumluğu yerine getirmeye hazırız” dedi.
Ardından evinin balkonunda vurulan Fahrettin Şedal’ın hikayesini anlatan Akbaş, “6 çocuk babası Fahrettin Şedal çarşı merkezinde yaşıyordu. Gerginliğin had safhalara çıktığı dönemde toplumsal olaylar gerçekleşiyor ve bir hak arama yöntemi olarak insanlar, insan hayatına karşı gerçekleştirilen pervasız ve oransız saldırılara karşı bir anayasal hak olan sokaklarda eylemsellikler düzenliyordu.
Bu olaylar esnasında vurulan ve hayatını kaybeden İkbal Yaşar için binlerce insan 24 Mart 2008 tarihinde yürüyüşe geçti. Akabinde çarşı merkezinde çıkan olaylar ile birlikte polis ekipleri rastgele havaya ateş açmaya başladı. Balkonda kızı Eylem ile oturan baba Fahrettin Şedal silah seslerini duyması ile birlikte kızını önüne alarak içeri girmek isterken açılan ateş sonucu vuruldu.
Kızının üzerine yığılan Fahrettin Şedal’ın yaralı bedeni hastaneye götürülmek istendi. Bindirildiği aracın önü kesildi. Yaralı halde kan kaybeden Fahrettin Şedal’a kimlik sorgusu yapıldı. Hastaneye yetiştirilmesi gerekirken keyfi muamele ile bekletildi. Ardından araç içinde yaralı haldeki Fahrettin Şedal’a silah dipçikleri ile işkence yapıldı. Bilincini kaybeden Şedal’ın geçişine müsaade edilmedi. Alternatif yollardan hastaneye götürülen yaralı haldeki Şedal Van Yüzüncü Yıl Üniversite Hastanesine sevk edildi. 18 günlük yaşam savaşını 10 Nisan 2008 tarihinde kaybetti” ifadelerini kullandı.
Bu olaylar sonrasında kimsenin yargılandığını vurgulayan Akbaş, “Balistik inceleme tamamlanmadı. Kurşunun nereden ne açı ile geldiği öğrenilmedi, olay yerindeki kolluk kuvvetinin silah ve mermileri incelenmedi. Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan tüm başvurular reddedildi. Dosya kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesi ile kapatıldı. Böylelikle evinin balkonunda otururken vurulan, yaralı bedenine işkence edilen Fahrettin Şedal’ın akıbeti faili meçhul bırakıldı. Yargı erki bu elim olayı herhangi bir soruşturma yürütmeden cezasızlık politikası ile kapattı. Buradan tüm yetkinlere bir daha sesleniyoruz. Fahrettin Şedal ve kayıplarımızın akıbetini sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Fahrettin Şedal için hak arama mücadelemiz her koşulda devam edecek” şeklinde sözlerini noktaladı.
Loading...
Açıklamanın ardından 1 dakikalık oturma eylemi düzenlendi.