İnsan Hakları Hakkari Şubesi öncülüğünde düzenlenen ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eylemi 171’inci haftada devam etti. Kültür ve Sanat Sokağı’nda düzenlenen eyleme Yüksekova Belediye Eş Başkanları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri, DEM Parti İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, belediye meclis üyeleri, KESK, DİSK ve kayıp yakınları katıldı.
Eylemde 1995 yılında kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınmayan H. Kadir Keremoğlu’nun akıbeti soruldu, sorumluların yargılanarak cezalandırılması talep edildi.
Eylemde söz alan H. Kadir Keremoğlu’nun torunu Tajdin Keremoğlu, dedesinin kaçırılma hikayesini şöyle anlattı:
“75 yaşındaki Yüksekovalı Kadir Keremoğlu, Van'da yaşayan varlıklı bir iş insanıydı. 10 Temmuz 1994 tarihinde JİTEM mensupları, “Ölüm listesinde isminiz var " diyerek Keremoğlu ailesinden haraç istedi. İstenen parayı İstanbul/ Çatalca'da bir adrese getirmeleri söylendi. Aile, polise ve savcılığa başvurarak suçüstü yaptırdı; haraç almaya gelen 4 kişi tutuklandı. Tutuklananlardan biri de JİTEMCİ Alaattin Kanat'tı. Bu olaydan sonra Keremoğlu ailesi, JİTEM bağlantılı çetenin hedefi oldu ve tehditler arttı.
Kadir Keremoğlu, 14 Nisan 1995 tarihinde Van merkezde kendisinin yaptırdığı Keremoğlu Camisi’ne namaz kılmaya gitti. Sonrasında 01 EA 600 plakalı beyaz torosla kaçırıldı. Onu otomobile bindirenlerin arasında JİTEM'le irtibatlı Şehmus Durak isimli şahıs da vardı. Beyaz Toros'a iki otomobil daha eşlik ediyordu. Aile yaptığı araştırma sonucunda, kaçırıldıktan sonra babalarının Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım'a teslim edildiğini, önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğünü öğrendi. Ayrıca kaçırma olayına karışan JİTEM’le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı.
22 Nisan 1995 tarihinde aileyle görüşen ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan kişi "Babanızı bırakmak için 750.000 Mark istiyoruz" dedi. Bunun üzerine aile, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüştü. Bu görüşmeden hemen haberdar olan aynı kişi aileye “ Babanızı ölmüş bilin" dedi.
JİTEM'le irtibatlı Şehmus Durak'ın eşi vicdan azabı çektiğini söyleyerek aile ile iletişime geçti. Kadir Keremoğlu’nun evlerinde Yeşil tarafından infaz edildiğini olaya kendisinin ve kayınvalidesinin de tanık olduğunu anlattı. Anlattıkları ses cihazına kaydedildi. Olay, 25 Aralık 1996 tarih ve 285 sayılı Aktüel Dergisi'nde kapak oldu. Aile ile fidye pazarlığı yapan Nafiz Karacan'ın fotoğrafı, 1 Ocak 1997 tarihli Aktüel Dergisi’nin 286. sayısında "İşte fidyeci Özel Harpçi" başlığıyla yayınlandı” dedi.
Kadir Keremoğlu’nun oğullarından birinin 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na gidip ifade verdiğini ve olayı detaylarıyla anlattığını kaydeden Tajdin Keremoğlu, “Emniyet, adli ve askeri makamlara başvuran aile bir sonuç alamadı. Diyarbakır, Hakkâri ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada Kadir Keremoğlu’nun akıbetinin açığa çıkartılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti yürütülmedi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de başvuruyu reddederek iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Aile AİHM’e başvurdu. 171’inci haftamızda bir kez daha Kadir Keremoğlu’nun mezar yerinin açıklanmasını, onu kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmasını talep ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin, Kadir Keremoğlu için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından 1 dakikalık oturma eylemi düzenlendi.