Bu durum, Anayasa'da yeri olmayan keyfi bir uygulamanın sonucudur ve açıkça tüm Kürt sanatçılarına yönelik bir tehdit ve provokasyon olarak algılanmaktadır.
Aynur Doğan, aynı şarkıyı İstanbul'un çeşitli meydanlarında açık hava konserlerinde defalarca söylemiş ve halktan büyük ilgi görmüştür.
Ancak benzer bir performans sergileyen Özgün Tekçe ve arkadaşları, ne yazık ki adaletsiz bir şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılmışlardır.
Özgün Tekçe'nin 2 hafta sonra dünya evine girecek olması, durumu daha da trajik hale getirmektedir. Yaklaşan düğünleri ve planlanmış onlarca düğün programı göz önüne alındığında, bu tutuklamanın hem kendisi hem de ailesi için büyük bir mağduriyet yarattığı aşikardır.
Bu sebeple, Özgün Tekçe ve arkadaşlarının derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Sanatın ve sanatçının özgürlüğü, demokrasinin temel taşlarından biridir ve korunması gereken bir değerdir. Tüm yetkilileri, bu adaletsiz ve keyfi uygulamadan vazgeçmeye ve sanatçıların özgürce sanatlarını icra edebilmeleri için gerekli ortamı sağlamaya davet ediyorum.
Bu tür olayların tekrarlanmaması ve toplumda barışın, hoşgörünün tesis edilmesi için adaletin ve hukukun üstünlüğünün gereği olarak hareket edilmelidir.
Tüm sanatçılarımızın yanında olduğumuzu ve sanatın birleştirici gücüne olan inancımızı vurgulamak isterim.