Hakkari Valiliği'nin resmi verilerine göre; 2021 yılında kenti ziyaret eden turistlerin sayısı bin 842 iken, 2022 yılında bu sayı 3 bin 798’e çıktı. Mayıs ayında yaşanan yoğunluk düşünüldüğünde bu yıl bu sayının daha da artması bekleniliyor. Bu rakamların da gösterdiği şekilde son dönemlerde kentte bir hareketlilik yaşansa da yakalanan ivme, mevcut potansiyelin oldukça gerisinde.

Burada birçok faktörden söz etmek mümkün ancak öne çıkan bazı sorunlar var. Irak’a açılan sınır kapıları sorunlu çalışıyor. Kentte turizme dönük yeterli çalışmalar yapılmıyor. En öne çıkan sorun ise yasaklı bölgeler. Hala yer yer uygulanan ‘yasaklı bölge’ ilanı ya da söz konusu bölgelere girişler izne tabi olunması coğrafyanın kullanılmasına engel teşkil ediyor.

YASAKLAR TURİZMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Kentteki bazı bölgeler için zaman zaman yasaklar uygulanıyor. Cumhurbaşkanı kararıyla 26 Eylül 2020’de “Milli Park” ilan edilen ve 3 bin 400 rakımıyla bölgenin en yüksek ikinci dağı olan Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki Cilo Sat Dağları ve Sat Buzul Gölleri’ni girişler bu kapsamda dönemsel olarak yasaklı hale getiriliyor. Valilik, kaymakamlıklar yada devlet kurumları söz konusu bölgede festival, etkinlik düzenlediğinde yasak uygulanmıyor. Sivil olarak gerçekleşen etkinlikler “Yasak bölge” engeline takılıyor.

Hakkari'de Toprak Evlerin Damında Kar Küreme Mesaisi Başladı Hakkari'de Toprak Evlerin Damında Kar Küreme Mesaisi Başladı


'DAĞCILAR GELMEK İSTİYOR AMA İZİNLE İLGİLİ TEREDDÜTLERİ VAR'

Kentte faaliyet yürüten turizm rehberi Gülizar Harmancı, bu durumun turizm için bir dezavantaj yarattığını söyledi. Aynı zamanda kentin tek kadın dağcısı olan Harmancı, yaşanan sorunu şu sözlerle aktardı:

“Dağcıların da bölgede faaliyetleri var. Onlar da daha çok Sat Gölü’nü tercih ediyor. Ancak maalesef orası da her dönem açık değil. Üzerindeki yasaklar belli dönemlerde açılıyor ve festival gibi etkinlikler olunca izin veriliyor. Hakkari’nin turizm potansiyeli çok fazla ama birçok alan yasaklı. Kurtdağı’na gitmek istiyoruz ama yasaklı oralar. Türkiye’nin en bakir dağları buralarda. Dağcılar gelmek istiyor ama izinle ilgili tereddütleri var. Bu bizler için bir dezavantaj. Örneğin Batman’da yola çıkıp Hakkâri üzerinden İran’a geçmek istiyorlar ama Hakkari’de takılı kalıyorlar. Bu da kentteki potansiyeli olumsuz etkiliyor.”

'YASAKLARDAN DOLAYI DIŞARDAKİ İNSANLAR DA BİR GÜVEN SORUNU OLUYOR'

Hakkâri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Tekin, bölgenin turizm açısından potansiyeli olduğunu belirterek hem Yüksekova’da hem Hakkari’deki otel ve tesis sayılarında bir artışın olduğunu söyledi. Ancak bölgede uygulanan yasakların sorun oluşturduğunu ifade eden Tekin, ‘Yasak bölge’ uygulamasının turistler açısından bir ‘güven’ sorununa dönüştü tespitinde bulunarak şunları söyledi:

“Hakkâri dağ turizmi, su sporları, kayak turizmi, inanç turizmi ve yayla turizmi açısından potansiyeli olan bir yer. Ancak maalesef konuda belli bir seviye yakalamadık. Bazı yerlerde yasakların devam edilmesi veya güvenlik bölgesi ilan edilmesi bunu engelliyor. Mesela dışardan bir turist Sat Gölü’ne gitmek istediğinde belli bir izin sürecini beklemesi lazım. Böyle olunca turistler güven sorunu yaşıyor ve geri çekiliyor. Öncelikle bölgenin tanıtımı yapılması, yasakların da kalkması lazım. İnsanlara da güvenlik sorunun olmadığını anlatabilmemiz gerekiyor.”

'BU YIL BİR CANLILIK VAR'

Bu yıl turizmde bir hareketliliğin yaşandığını anlatan Turizmci Harmancı, bunun kentte ekonomik açıdan faydalı olduğunu söyledi. Harmancı, şu ifadeleri kullandı:

“Gelen insanlar burada kültürel yerleri de geziyorlar ve kentten alışveriş yapıyorlar. Bu da kentin tanınırlığını sağlıyor. Kentin ekonomisini de olumlu bir etkisi oluyor. Olabildiğince kafileleri farklı esnaflara götürüyoruz herkes kazansın diye” ifadelerini kullandı. Turistlerin en çok tercih ettiği yerleri sıraladı: “Cennet Cehennem Vadisi, Kaval Şelalesi, Karadağ denilen Reşko, Berçelan Yaylası, Ava Orê ve Ağaçdibi Şelaleleri şu sıralar en çok tercih edilen yerler.”

SINIR KAPILARI TAM KAPASİTE ÇALIŞMIYOR

Bölgenin bir başka sorunu ise sınırı kapısı. Hakkâri, Şemdinli, Yüksekova, Derecik, Çukurca ve Van’ın birkaç ilçesinde yaşayan halk İran’a gidip gelmek için Esendere sınır kapısını kullanıyor. Aynı şekilde pek çok İranlı turist, Van’a geçmek için bu sınır kapısını kullanıyor. Ancak bu kapı dışında Irak’a açılan Üzümlü ve Derecik sınır kapıları tam kapasite çalışmıyor. Hatta kentte bulunan STK’ların düzenlediği kampanyalar sonucu Derecik Sınır Kapısı, Mayıs ayının başlarında açıldı. Yeni yapılan Üzümlü Sınır Kapısı ise alt yapı sorunlarından kurtulmuş değil.

ÇUKURCA KAPISI TİCARETE KAPALI

Hakkâri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Tekin’e göre bu durum, kente gelecek turistleri Silopi’de bulunan Habur Sınır Kapısı’na yönlendiriyor. Sınır kapılarının aktif olmamasının önemli bir sorun olduğunu belirten Tekin“İran ve Irak’taki turistleri çekemiyoruz. Irak tarafı oldukça sıcak. Yaz aylarında kentteki yaylara çekilebiliriz. Şemdinli’deki sınır kapımız yeni yeni giriş çıkışlara açıldı ve sadece yaya geçişine açık. Çukurca kapımız yine ticarete kapalı. Alt yapı sorunu var burada da. Bu durumda turistler, Silopi kapısını tercih ediyor. Hal böyle olunca bize gelmesi gereken turistler o tarafa kayıyor. Bütün bunlar kentin ivme yakalanmasını engelliyor” diye konuştu.

'POTANSİYEL GERÇEKLEŞİRSE KENT KENDİ KENDİNE YETECEK'

Hakkari’ye karayolunda ulaşmanın tek kanalı Van – Hakkari Karayolu. Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı da son yıllarda açıldı. Tekin’e göre potansiyelin açığa çıkmamasında bu durumun da etkisi oldu. “Ulaşımın da etkisi vardı. Yüksekova Havaalanı son dönemlerde tam kapasite çalışmaya baladı. Hava yolu tercih ediliyor daha çok. Potansiyel gerçekleşirse kent kendi kendine yetecek. Şu an kent ekonomisi hizmet sektörü üzerinde dönüyor. Onun dışında ekonomiyi canlandıracak bir şey yok. “