New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Halkbank ve Rıza Sarraf davasındaki gizli dosya sayısı 40’a yükseld. Halkbank aleyhine 15 Ekim 2019 tarihinde, New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından açılan dava daha sonra 17 Aralık 2015 tarihinde açılan Rıza Sarraf davasıyla birleştirilmişti.

Eski Halkbank Genel Müdürü Hakan Atilla'nın, 2018 yılında yapılan seri duruşmalarının ardından dava dosyasına 26 ayrı gizlilik kararı olan dosya girdi. 15 Ekim 2019 tarihinde, Halkbank aleyhine açılan davanın ardından ise en sonuncusu geçtiğimiz ayın 21'inde olmak üzere 14 yeni gizli dosya daha girdi.

Voice of America Türkçe’de yer alan habere göre, içerikleri bilinmeyen gizli dosyalar ancak mahkeme hakiminin, dosyadaki gizlilik kararını kaldırmasıyla birlikte kamuya açıklanacak.

VOA Türkçe'ye, Halkbank davasındaki gizli dosyalarla görüşlerini aktaran hukukçular, gizli dosyalar arasında, mahkemeye sunulan bazı başvurular, ek iddianameler, ifadeler, ek deliller, savcılık ve Halkbank'ın avukatları arasındaki bazı yazışmaların da olabileceğini belirterek, davanın seyrini bu gizlilik kararı olan dosyaların belirleyeceğini ifade etti.

Suriye'deki Cihatçı Örgütlerden Geçiş Hükümeti Kurma Kararı Suriye'deki Cihatçı Örgütlerden Geçiş Hükümeti Kurma Kararı

DAVA NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından Halkbank'ın jürili seri duruşmaların takvimi daha önce açıklanmasına rağmen duruşmaların ne zaman başlayacağı belirsizliğini koruyor.

44 bin kişinin Coronavirus salgını yüzünden yaşamını yitirdiği New York'ta yapılacak jürili duruşmaların tarihinin büyük bir ihtimalle salgın nedeniyle erteleneceği belirtiliyor.

Hakim Richard Berman, 2 Temmuz 2020 tarihinde aldığı kararla Halkbank davası jüri seçiminin 23 Şubat 2021 tarihinde, jürili seri duruşmalarında 1 Mart 2021 tarihinde başlamasına hükmetmişti. Hakim Berman, Halkbank'ın jürili seri duruşmaların salgın nedeniyle 2022 yılında yapılması talebini de kabul etmemişti.

HALKBANK NEYLE SUÇLANIYOR?

Halkbank aleyhine New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde açılan davada şu suçlamalara yer verilmişti:

”ABD‘yi dolandırmak amacıyla komplo kurmak, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’'nı İran'a para transferleri yaparak ihlal etmek için komplo kurmak, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankacılık ve finans sistemini dolandırmak amacıyla komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak amacıyla komplo kurmak.”

Halkbank aleyhinde 15 Ekim 2019 tarihinde açıklanan 45 sayfalık iddianamede, Halkbank yönetiminin Türk hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından desteklendiği ve korunduğu da iddia edilmişti.

İddianamede, Halkbank'ın 2012 ve 2016 yılları arasında İran'ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğalgaz satışından elde ettiği gelirin ülkeye girmesinde yardımcı olduğu iddia edilmişti.

İddianamede Halkbank'ın, İran'ın petrol ve doğalgaz satışından elde ettiği geliri harcamasına imkan veren bir mekanizmanın, paravan şirketler ağını kullanarak uygulanmasına yardımcı olduğu iddia edilmişti.

Tüm bu suçlamaların, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının ihlali olduğu, Halkbank'ın yaptığı transferlerin tutarının yaklaşık 20 milyar doları bulduğu öne sürülmüştü.