Komşu Irak'ta, Haşdi Şabi'nin Bağdat'taki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ofisini basıp Kürdistan bayraklarını ateşe vermesiyle ilgili gerilim dinmiyor. Ülkede süregelen güvenlik ve yönetim krizini bir kez daha su yüzüne çıkaran olayın ardından dünyadan tepki yağıyor.
GÜVENLİK GÜÇLERİ İZLEDİ
Çoğunluğu İran yanlısı gönüllü milislerden oluşan, 2014'te IŞİD'le mücadele için kurulan ancak özellikle Kürdistan bölgesindeki şiddet eylemleri sonrası tepki çekince Irak ordusunun çatısı altına giren Haşdi Şabi'ye bağlı bir grup, hafta sonunda KDP'nin Bağdat ofisini bastı. ABD tarafından Bağdat'ra suikastla öldürülen İranlı General Kasım Süleymani'nin posterlerini taşıyan grup, güvenlik güçlerini aşarak içeri girdi. Birçok oda ateşe verildi, binanın dışındaki Kürdistan bayrağı yakıldı.
Bu sırada olay yerinde bulunan çok sayıda güvenlik yetkilisinin grubu bastıramaması dikkat çekti.
'UYARIMIZI DİKKATE ALMADILAR'
Bağdat'taki KDP binasının yetkilileri ise Irak basınına açıklamalarında, binaya yakın zamanda saldırı tehdidi geldiğini ve Iraklı yetkilileri uyardıklarını ancak önlem alınmadığı gibi, saldırı sırasında da müdahalede bulunulmadığını aktardı.
HOŞYAR ZEBARİ'NİN TESPİTİNE ÖFKELENDİLER
Saldırının arka planında, Irak'ın eski dışişleri ve maliye bakanı olan, Kürt siyasetinin önde gelen ismi Hoşyar Zebari'nin, Haşdi Şabi'ye yönelik bir eleştirisi yatıyor. Zebari ekim başında Amerikan destekli El Hurra televizyonuna verdiği demeçte, Haşdi Şabi içindeki bazı grupların yasadışı eylemlerde bulunduğunu söylemişti.
Zebari, Bağdat'taki Yeşil Bölge ve havalimanına giden yoldaki Haşdi Şabi saldırılarına dikkat çekerek, Amerikan elçiliğinin kapatılmaması için bu bölgelerin bu milislerinden temizlenmesi gerektiğini belirtmişti. Iraklı Kürt siyasetçi, Haşdi Şabi'nin bazı liderlerinin de değişmesi çağrısında bulunmuştu.
SOSYAL MEDYA KAMPANYASI ŞİDDETE DÖKÜLDÜ
Bu sözlerin ardından Haşdi Şabi, Zebari aleyhine sosyal medyada bir kampanya başlattı. Ancak tepkinin KDP binasının fiilen basılması ve Kürdistan bayrağının yakılması noktasına varması, Irak'taki derin toplumsal bölünmeleri de yansıtan yeni bir güvenlik ve yönetim krizine yol açtı.
BİR TÜMGENERAL GÖREVDEN ALINDI
Irak hükümeti soruşturma başlatılırken, saldırının önlenememesi nedeniyle bölgenin güvenliğinden sorumlu Tümgeneral Cevad El-Darraji görevden alındı. Saldırıya karışan 15 kişi de gözaltında. Irak Milli Güvenlik Kurulu ise Başbakan Mustafa Kazımi'nin başkanlığında acil bir toplantı yaptı. Toplantının ardından Başbakanlık, hükümetin saldırıyı şiddetle kınadığını, 'devletin prestijine ve hukukun üstünlüğüne zarar verenlere' karşı sert önlem alınacağını açıkladı.
MESUD BARZANİ: BEDELİNİ ÖDEYECEKLER
Saldırıya en sert tepki, KDP lideri ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin eski başkanı Mesud Barzani'den geldi. Barzani yazılı açıklamasında “Bu tür saldırılar Kürt halkının yüce değerlerini zedeleyemez. Aksine bu takımın gericiliğini, ahlaksızlığını ve kültsüzlüğünü gün yüzüne çıkarıyor” deyip şöyle devam etti: "Şunun altını çizmek isterim ki, KDP’ye saldıranlar ve Kürdistan halkının değerlerine karşı saygısızlık yapanlar er ya da geç bunun bedelini ödeyeceklerdir.”
NEÇİRVAN BARZANİ: IRAKLILARIN ORTAK TARİHİNE SALDIRI
Kürdistan Bölgesel Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani de, "Bugün sabah saatlerinde yasadışı bir grup Kürdistan Demokrat Partisi’nin Bağdat’taki binasına saldırarak ateşe verdi, saldırıyla birlikte Kürdistan bayrağıyla Kürtlerin sembolü de yakıldı. Onun yerine Heşdi Şabi flaması göndere çekildi" açıklaması yaptı.
"Saldırıyı kınıyor ve provokatif bir eylem olarak değerlendiriyoruz" diyen Neçirvan Barzani, Rudaw'ın aktardığına göre şu ifadeleri kullandı: "Irak’ta zulmün ve diktatörlüğün çökmesi için mücadele eden bir partinin binasına saldırmak, Devrimci Kürt ve Iraklıların ortak mücadelesinin tarihine karşı yapılmış bir saldırı anlamına gelmektedir. Bu saldırılar barış içinde birlikte yaşam ilkelerine karşıdır. Aynı zamanda siyasi ve toplumsal barışı ortadan kaldırmaktadır. Anayasa, demokrasi ve insan hakları ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.”
BM'DEN KINAMA
Birleşmiş Milletler'in Irak'a Yardım Misyonu (UNAMI) da saldırıyı kınadı. Yaşananları endişeyle karşıladıklarını duyuran UNAMI, "Bir anlaşmazlığa asla çözüm olamayacak şiddet ve sindirme eylemleri kınanmalı. Irak'ın sayıca çok fazla olan sorunlarını ele almak için birlik, istikrar ve diyaloğa ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
ABD İRAN'A İŞARET ETTİ
İranlı general Kasım Süleymani'yi Bağdat'ta suikastla öldürerek Irak'taki gerilimleri körükleyen ABD'den de açıklama geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Haşdi Şabi'den 'İran destekli milisler ve haydutlar' diye söz edilen açıklamasında saldırıyı kınayarak, "Özgür ve eleştirel bir biçimde konuşabilmek her demokrasinin hayati bir unsurudur ve siyasi partiler, milisler ve haydutlar tarafından tehdit edilmeden tartışabilmelidir" ifadelerini kullandı. Açıklamada, "Irak hükümetinin dışında hareket eden İran yanlısı milislerin istikrarsızlaştırıcı eylemleri etnik ve sekter gerilimleri körüklüyor, demokrasinin altını oyuyor" denildi.
MAZLUM KOBANİ: ULUSLARIN SEMBOLLERİ KORUNMALI
Kürdistan bayrağının yakıldığı saldırıya bir kınama da, sınırın Suriye tarafından geldi. Suriye Demokratik Güçleri'nin (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin topraklarını özgürleştirmek ve bayrağını yükseltmek için 'yüzbinlerce Kürt gencinin şehit düştüğünü' belirtip, “Bir ulusun sembolleri, bayrağı ve parti binalarının yakılması siyasi sorunların çözümünde başvurulacak medeni bir yöntem değildir. Ulusların sembolleri ve kutsal değerleri korunmalı ve birlikte yaşam ve siyasi ilkelere karşı olanların cezası kesilmelidir” dedi. (DIŞ HABERLER)