Artı Gerçek
CANLI YAYIN
HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Şebnem Hoca'nın durduğu yer, tam da hakikatin yanıdır
HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Şebnem Hoca'nın durduğu yer, tam da hakikatin yanıdır
Yayınlanma: 01 Kasım 2022 13:25

A+
A-
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi: Şebnem Hoca'nın durduğu yer, tam da hakikatin yanıdır. Buradan kendisine selam ve sevgilerimizi gönderiyor ve kucaklıyorum.

Artı Gerçek - Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, tutuklanan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya sahip çıktı. Buldan, “Şebnem Hoca'nın durduğu yer, tam da hakikatin yanıdır. Demokrasiden ve toplumsal barıştan yana olan herkesin duracağı yer de Şebnem Hoca'mızın yanıdır” ifadelerini kullandı.

Şebnem Korur Fincancı, TSK'nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) PKK'ye karşı kimyasal silah kullandığına dair görüntülerin araştırılması çağrısı yapınca iktidar tarafından hedef gösterilip tutuklanmıştı.

Buldan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

'ŞARK ISLAHAT’IN PLANININ YERİNİ DARBELER ALDI'

“Cumhuriyetin 99’uncu yıl dönümünü geride bıraktık. Kuruluşundaki âdemi merkeziyetçilik ve demokrasi fikrinin terk edilerek, yerine Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere tüm farklılıkların ret ve inkârına dayalı tekçilik sisteminin devreye sokulmasıyla yaşanan yüz yıllık bir yıkım sürecinden söz ediyoruz. Yönetimler değişse de zihniyet hiçbir dönem değişmediği gibi bu dönemde aynı zihniyetin devam ettiğini görüyoruz ve toplum olarak bunun ağır bir biçimde yaşamaya devam ediyoruz. Şark Islahat Planı’nın, Umumi müfettişliğin yerini kayyım gaspı aldı. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 2 Mart darbe mantığının yerini AKP-MHP ittifakının HDP’ye yönelik 4 Kasım ve 19 Ağustos kayyım darbeleri aldı. Kürtçe anadil hala yasak, vesayet sistemi el değiştirdi ama kendisi hiçbir zaman değişmedi. Bugün Saray ve yargı vesayeti olarak devam ettirilmektedir.”


'TUĞLUK’UN TAHLİYESİ GECİKMİŞ BİR TAHLİYEDİR'

“Cezaevi gerçeği ortadadır. Sağlık durumu iyice kötüleşen Aysel Tuğluk arkadaşımız, halkımızın, bizlerin, kadınların ve demokratik kamuoyunun mücadelesi sonucu tahliye oldu. Çok açık söyleyelim bu gecikmiş bir tahliyedir. Ömrünü mücadeleye adamış değerli siyasetçimiz Aysel Tuğluk arkadaşımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve sağlığına bir an önce kavuşmasını temenni ediyorum. Buradan kendisini kucaklıyorum.”

CUMHURİYETİN DEMOKRATİKLEŞMESİNİN ÖNÜNDEKİ ENGEL

“İşte Kürt sorunu tam da budur. Ölüm döşeğindeki Kürt siyasi tutuklulardır. Yasaklı Kürtçedir. Kürt’ün seçtiği belediyelere darbeyle atanan kayyımlardır. Torbaya konulan kemiklerdir. Tahrip edilen mezar yerleridir. Evrensel hukuktan doğan eşit yurttaşlık haklarının reddidir. Kürt sorunu; işkenceye, insanlık suçlarına, katliamlara karşı cezasızlık politikasıdır. Evet, bir asırdır çözümsüz bırakılan Kürt sorunu cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en önemli engel olarak güncelliğini korumaya devam etmektedir. Bu meselenin çözümsüzlüğü Türkiye’nin diğer bütün sorunlarının çözümünü de engellemektedir.”

Bakan Tunç'tan DEM Parti'nin İmralı başvurusuna dair açıklama Bakan Tunç'tan DEM Parti'nin İmralı başvurusuna dair açıklama


'ŞEBNEM HOCA'NIN DURDUĞU YER, TAM DA HAKİKATİN YANIDIR'

“Hakikatin üzerini örtebilmek için de her gün baskı ve şiddet politikasına, yalan propagandasına yöneliyorlar. Şebnem Hoca'yı tutukladılar. Hakikati cesaretle dile getirdiği için. Şebnem Hoca'nın durduğu yer, tam da hakikatin yanıdır. Demokrasinin yanıdır. Barışın ve birlikte yaşamın yanıdır. Kısacası savaş karşıtlığının yanıdır. Demokrasiden ve toplumsal barıştan yana olan herkesin duracağı yer de Şebnem Hoca'mızın yanıdır. Buradan kendisine selam ve sevgilerimizi gönderiyor ve kucaklıyorum.”

GAZETECİLER DEMOKRASİNİN ONURUDUR

“Yine tam da bu süreçte Mezopotamya ve JinNews çalışanı gazetecileri, kadın muhabirler ağırlıklı olmak üzere tutukladılar. Hakikati yazdıkları için. Tutuklama, halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan bir saldırıdır. Bu ülkenin ihtiyacı, hakikatin gereğini yerine getiren gerçek gazetecilerdir. Saray’ın talimatının gereğini yerine getiren bağımlı kalemler değildir! Tutuklanan gazeteciler, Özgür Basın’ın onurudur. Demokrasinin onurudur! Buradan hepsine kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”