HDP Hakkari Kadın Meclisi öncülüğünde Yüksekova ilçesinde "İstanbul Sözleşmesinin" feshedilmesine ilişkin ortak basın açıklaması düzenlendi.
Ellerinde "Vazgeçmiyoruz" yazılı pankartla HDP Yüksekova ilçe binası önünde yapılan açıklamada, Kadına yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan, özellikle bunun formülünün toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla gerçekleşeceğini söyleyen İstanbul Sözleşmesinin çeşitli argümanlarla tartışmaya açıldığı kaydedildi.
20 Mart 2021 tarihinde gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesinin feshedildiği anımsatılan açıklamanın devamında şu iradelere yer verildi; Cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla şiddetin önlenmesine yönelik devlete pek çok alanda yükümlülükler sağlayan İstanbul Sözleşmesini devlet yükümlülüklerini yerini getirmesi gerekirken kadının en önemli güvencelerinden biri olan İstanbul sözleşmesinden çekilme kararı aldı.
Çeşitli manipülasyonlar yapılarak kadının var olduğunu dahi kabul etmekten aciz kişiler İstanbul sözleşmesinin aile kavramını bozduğunu ve toplumsal değerleri zedeleğini söylüyor. Oysaki İstanbul Sözleşmesi sadece biz kadınları ilgilendiren bir sözleşme değil çocuk istismar lığına karşı çocukları koruyan toplumsal rollerden kurtulmak isteyen herkesin sözleşmesidir. Toplumsal değerleri zedeleyen biz kadınlar değiliz ama evet !! erk , sapkın zihniyeti zedeleyen , toplumda yer bulmasına izin vermeyen ve vermeyecek olan biz kadınlarız.
Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin boyutları çok artmış, biçimleri daha da vahşileşmişken kadınları koruyan yasalar ve onun dayanağı olan Sözleşmeden çekilinip kadına yönelik şiddetle mücadele edilmeyeceği açıkça ilan ediliyor. Türkiye toplumunun yüzde 64’ünün iptaline alenen karşı çıktığı araştırmalara da yansıyan sözleşmeyi feshetmek, milyonlarca kadının hayatının ve milyonların ortak iradesinin tek adamın bekasına kurban edilebileceğinin ilanı oldu.
İstanbul Sözleşmesi'nin gerekleri uygulanmadığı için pek çok kadın ellerinde uzaklaştırma kararlarıyla karakol kapılarında öldürülüyor, boşanmak istediği için katlediliyor, suç duyurusu olmasına rağmen korunmuyor, ölümle yaşam arasında kaldığı noktada kaldığında kendini kurtarıp şiddet faili erkeği öldürdüğü için müebbet hapis cezalarıyla yargılanıyor.
Daha geçenlerde Derecikte 4 yaşındaki bir kız çocuğu istismara uğradı. Kanaat önderleri olayı kapatmaya çalıştı. Şiddetin , tacizin tecavüzün üstünü kapatmak suça ortak olmaktır. Bu olay sadece basına düşeni. Kadınlar dakikada bir bunu maruz kalıyor . Sözleşmeden çekilmenin yaratacağı sonuçların bir göstergesidir.
Hayatlarımıza dair kararları biz alırız!
Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kadınlar sokaklarda, meydanlarda ve alanlarda yaşamak istediğini haykırmaya devam edecek!.
Kadınlar, kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecek! Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız. İstanbul sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz" denildi.