Beştaş, AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın “HDP’yi kapatacağız” yönündeki açıklamalarına değinerek, “Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan İnsan Hakları Eylem Planını açıkladı bildiğiniz gibi. Eylem planı açıklandığında küçük ortak da eylem halindeydi. Bir başka salonda kapatma korosu ve terör lafları yine yükseldi. Gürültü çıkarmaya devam ediyordu. Yine partisinin Grup Başkanvekili Cahit Özkan, kendisini ya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ya da AYM gibi sanarak, partimizle ilgili ileri geri konuştu. HDP hukuken kapanacaktır dedi. Doğrusu nasıl izah edelim ifade edelim bilmiyoruz, herhalde Cahit Özkan Yargıtay Başsavcısı olarak atandı ama Başsavcı bile değil, Başsavcı sadece talep eder AYM karar verir” dedi.
‘CAHİT ÖZKAN YENİ AYM ÜYESİ Mİ?’
Beştaş, şöyle devam etti: “Özkan bilmediğimiz gizli yeni AYM üyesidir bunu da kamuoyunun taktirine sunuyoruz. Mevcut rejim bir salonda ‘ezeriz yıkarız geçeriz’ diye konuşurken bir başka salonda insan hakları hikayesi anlatıyor. Çerçi gibi ‘hem faşizm satarım hem popülizm satarım hem de biraz demokrasi satarım’ diyor aslında. Aynı gün belediye basıp halkın iradesini gasp ediyor. Ortağı ülkenin en büyük 3’üncü partisine kapatın bir daha açtırmayın çağrısını yan salonda yapmaya devam ediyor. Kendisi de eller kalkar iner diyor.”
‘EYLEM PLANI KÜRTLERİ KAPSAMIYOR’
İktidarın AYM ve AİHM kararlarının uygulanmayarak hukuksuzlukta ısrar ettiğini vurgulayan Beştaş, “İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladığı saatlerde Diyarbakır’da MEBYA-DER yöneticisi 14 kişiden 11’inin gözaltı süresi uzatıldı; 2 kadın; biri 71 yaşında Hatun Aslan ve 79 yaşındaki Meryem Soylu da tutuklandı. Aynı saatlerde bunlar cereyan ediyor. Bu durum 11 ilkeden acaba hangisine giriyor. Bunu da eylem planını açıklayanlar biliyor mu? HDP’nin Karaçoban Belediyesi'ne kayyım atanıyor, eşbaşkanımız gözaltına alınıyor ve belediye basılıyor. Demek ki bu eylem planı Kürtleri kapsamıyormuş. Bu da eylem planını başka bir boyutu. İnsan hakları normalde herkesi içindir bu iktidar ‘Kürtler hariç’ diyor” diye belirtti.
DOKUNULMAZLIK FEZLEKELERİ
Beştaş, HDP milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelerin içeriğine değinerek, şöyle devam etti: “Uganda diktatörü İdi Amin şöyle diyor ‘İfade özgürlüğü var ama ifade ettikten sonra olacakları garanti edemem’ diyor. Biz o dönemden daha geri durumdayız. Düşünebilirsin ama ifade edemezsin. Fezlekelerde propaganda yok ama potansiyel içeriyor. Her an propaganda yapabilir diyor. Bu bir şaka değil. Vekillerimize gelen bir kısım fezlekede savı diyor ki bu konuşmada propaganda yok ama her an propaganda yapma potansiyeli içeriyor. Hani o yüzlerce sayılan fezlekeden bir tanesi olabiliyor. Daha fazla açıklayacağız önümüzdeki günlerde. 1948’den bu yana iktidarın insan haklarını yeniden keşfetmesi hakikaten bir mucize. Mucize olduğunu kabul ediyorum. Tıpkı doğalgaz bulmak kadar büyük bir mucize. Bir buluş, tebrik ediyoruz iktidarı, AKP'yi.
HELİKOPTERDEN ATANLAR TUTUKLANDI MI?
Musa Çitil’i ve yüzlerce ismi unutmadık. Daha aylar önce Servet Turgut, Osman Şiban ve Şerali Dereli ile ilgili haber yapan gazeteciler tutuklandı. Onları helikopterden atanlar tutuklandı mı? Bırakın işkenceyi cinayetten kimseyi tutuklamıyorsunuz. Şimdi zamanaşımını kaldırdık diyorsunuz. Zamanaşımı zaten taraf olduğunuz uluslararası sözleşmelere göre yoktur. Evet kişi özgürlüğü ve güvenliği başlığı en az vaatle geçilen bölüm. Netlik yok. Kişilik özgürlüğü ve güvenliği kapsamında katalog suçları daraltıyorlarmış. Tutuklama için de somut delil şartı getiriyorlarmış. Ya insaf ya. Bizim hakkımızda bir toplantıda sustuğumuz için savcılar fezleke hazırlıyor. Nasıl bir bu somut kıstastan söz ediyorsunuz. Bunu acı acı gülümseyerek izliyoruz. Bu somut delil bulun talimatıdır herhalde. Bulamazlar. Ama ne zamanki yargı kullanılmaktan vazgeçilirse, ne zaman yargı sopa olarak muhaliflere yönelik kullanılmaktan vazgeçilirse bazı meseleler düzelebilir. İktidara bağlı bir yargı varken, demokratik siyaset günümüzde en çok tasfiye edilme planları konuşulurken bu somut delil insan hakları eylem planı söylemlerini nasıl ciddiye alalım.
KADIN KATİLLERİNİN YOL GÖSTERİCİSİDİR
Şunun görülmesini istiyoruz Meclis’te hakaretler savuran, miting meydanlarında tehdit eden, ekranlarda hedef gösteren iktidar temsilcileri; cinsiyetçi küfürleri edenlerin, evde şiddet uygulayanların, kadın katillerinin yol göstericisidir. Pervin Buldan’a, Başak Demirtaş’a, Esra Erdoğan’a, Meral Akşener’e ,Özlem Zengin’e pervasızca hakaret eden de; Pınar Gültekin’i, Özgecan Aslan’ı katleden de cesaretini bu iktidardan almaktadır. Ama biz söz veriyoruz; sokaktan, evden, siyasetten, medyadan, fabrikadan, iş yerlerinden, Meclis’ten, her yerden sizin bu cinsiyetçi dilinizi, erkek egemen tavrınızı sileceğiz.”