Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyetinin “Çözüm Bizde” şiarıyla başlattığı halk buluşmaları sürüyor. Halk buluşmaları Malatya, Elazığ, Dersim ve Bitlis’in ardından Muş’ta devam etti. HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç, milletvekilleri Erdal Aydemir, Mahmud Celaled Gaydalı, Gülüstan Kılıç Koçyiğit ve Şevin Çoşkun Muş’ta halk buluşmalarına tekstil alanında faaliyet yürüten işletmeleri ziyaret ederek başladı.

ELEKTİRİK FATURALARI KİRAYI GEÇTİ

Bitlis yolu üzerine bulunan tekstil fabrikalarını ziyaret eden heyet, çalışan emekçileri ziyaret etti ardından tekstil sektöründe yaşanan sıkıntıları dinledi. İşletme sahiplerinin dile getirdiği sorunların başında ekonomik kriz, teşviklerin yetersiz olması ve artan elektrik faturaları. Elektrik faturalarının kirayı geçtiğini ifade eden bir işlete sahibi, “Eskiden 7-8 bin TL fatura ödüyorduk. Şu anda gelen faturalar 70-80 bin. Doğalgazı daha yeni bağladık. Açılınca onu da göreceğiz. Faturalar kirayı geçmiş durumda” diyerek tepkisini dile getirdi.

DÖVİZ ARTIŞI İŞLETMELERİ VURDU

Artan fiyatların tekstil sektörünü olumsuz etkilediğini ifade eden işletme sahibi Cemal Oktan, “Öncelikle dövizim yükselmesi bizi bayağı etkiledi. Ham madde yükseldi. Bizde anlaşma yapmışız. Bana yüzde 10 gibi bir fark verildi ama her şeye yüz 700 geldi. Mecburen o sezonda hep cepten zarar ettik” dedi. Heyetin ziyaret ettiği bir başka işletme sahibi de krizden şikayet etti. Ürettiği ürünleri verdikleri markaların kendilerine yüzde 20 zam yansıttığını ifade eden Süleyman Kılıç, “Oysa bu ürünleri verdiğimiz firmalar yüzde 300 zamla satış yaptı. Etiketleri de biz üretiyoruz. Oradaki fiyatları görüyoruz. Olan biz emekçilere oldu” diye konuştu.

DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır

MUŞLULAR HDP’NİN TUTUMUNU SORDU

Heyet ardından kent merkezinde esnaf ziyaretinde bulundu. HDP heyetine yoğun ilgi gösteren Muşlular, heyeti alkış ve sloganlarla karşıladı. HDP milletvekilleri ile sohbet eden yurttaşların gündeminde diğer kentlerde olduğu gibi ekonomik kriz, yoksulluk ve güncel siyaset vardı. HDP’li heyeti karşılarında gören yurttaşlar, özellikle 6’lı masa partilerinin HDP ile olan diyaloğunu ve İYİ Parti yetkililerinden yapılan açıklamaları sorudu. İYİ Parti’nin açıklamalarına ise tepkiler vardı. Heyete yöneltilen soruların başında İYİ Parti ve 6’lı masa ile bir ittifakın olup olmadığıydı. Israrla bu sorunun cevabı istendi. Heyetle selamlaşan bir yurttaş HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’a “İYİ Parti, yada 6’lı masa ile bir ittifakınız olacak mı? Onun için tavrınızı koymak zorundasınız” dedi. Bu sorunun ardından Oluç, “6’lı masa ile bir ittifakımız yok. Yapmayı da düşünmüyoruz. Parlamento seçimlerinde bizim kendi ittifakımız var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise müzakereye açığız dedik. Müzakere ederlerse konuşuruz, etmezlerse başımızın çaresine bakarız, kendi adayımızı çıkarırız” dedi.

“BİZ KİLİT DEĞİL ANAHTARIZ”

Ziyaret esnasında sıklıkla dile gelen konu İYİ Parti ve muhalefet partilerinin tutumları, HDP’nin nasıl bir yol izleyeceği vardı. Esnaf ziyaretinin ardından halk toplantısına konuşan HDP’li Oluç’un da gündeminde ittifaklar meselesi vardı. Konuşmasında ittifaklar konusunda HDP’nin tutumuna değinen Oluç, öncelikle HDP’nin kilit değil, anahtar parti olduğunu hatırlattı. HDP’nin koltuk ve makam sevdasında olmadığını ifade eden Oluç, “HDP halkın talepleri doğrultusunda, halkın ihtiyaçları doğrultusunda, Kürt halkının, Türkiye’de yaşayan bütün halkların, ezilen, ötekileştirilen, sömürülen bütün halkların ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda demokrasi istiyor. Eşitlik, özgürlük, barış, hukuk, adalet istiyor. Bunun için anahtarız diyoruz. Yoksa öyle bir şımarıklıkla değil. Kilit değil anahtar. Anahtar bütün kilitleri açar” dedi.

“BİZLERİN KARARI OLMADAN KİMSE İKTİDARDA OLAMAZ, MUHALEFETTE OLAMAZ”

Seçimlerde HDP’nin alacağı tavrın belirleyici olduğuna işaret eden Oluç, “Bütün saha çalışmaları, kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor. İster biz yapalım, ister diğer partiler. Kürt seçmen, Kürt halkı neye karar verirse önümüzdeki dönem Türkiye’de o olacak. Yani bizlerin kararı olmadan kimse iktidarda olamaz, muhalefette olamaz. O yüzden diyoruz ki, bizi görmek istemeyen, Kürt halkını görmek istemeyen, Kürt sorunu konusunda duymuyorum, görmüyorum, konuşmuyorum tavrında olanlar, bizde sizi görmeyeceğiz, sizle konuşmayacağız, sizi duymayacağız. Kim ki Kürt halkının taleplerini, isteklerini, ihtiyaçlarını görecek, saygıyla konuşacak, onu tanıyacak, kimliğine, ana diline, inancına yönelik bir saygısızlık yapmayacak, biz de onlara el uzatmaya hazırız diyoruz” diye konuştu.

“KİMSE BİZİ ÇANTADA KEKLİK SANMASIN”

Yapılan konuşmanın ardından milletvekilleri kitle ile birlikte HDP Muş İl Başkanlığına geçti. Burada bir konuşma yapan Oluç’un gündeminde yine ittifaklar meselesi ve HDP’nin alacağı tutum vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP olmadan hiçbir ittifakın yüzde 50+1’e ulaşmadığını hatırlatan Oluç, tutum belgesi açıkladıklarında nasıl bir yol izleyeceklerini kamuoyu ile paylaştıklarını söyledi. Hala bu tutumlarını sürdürdüklerini ifade eden Oluç, “Kimse bizi çantada keklik sanmasın. Öyle bir şey yok. Kimse bizi yok saymaya kalkışmasın. Biz derken sadece HDP’yi kast etmiyoruz, HDP’nin seçmenleri, Kürt halkı, Türkiye demokrasi güçlerini yok saymaya kalkarsanız bizde sizi görmezden geliriz diyoruz açıkça. Demokratik siyaset açısından sağlıklı olan şey diyalog ve müzakeredir. Herkesin birbirine saygı duymasıdır. Biz böyle yaklaşıyoruz meseleye” dedi.

“İKİ TARAFTA BİZİM ÖNEMİZİN FARKINDA”

Bu seçimin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Oluç, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bizim önemimizin farkındalar. Her iki taraf da farkında… Ama bunu bir türü kabullenmek istemiyorlar. Bir taraf Cumhur İttifakı AKP-MHP ittifakı bizi tasfiye etmek için demokratik siyasetten. Ellerinden geleni yapıyorlar. Her an her gün yaşıyoruz. Bir tane Kobani kumpas davası çıkardılar. Kobani kumpas davasında arkadaşlarımız için 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istiyorlar. Hukuken hiçbir şey yok. Tamamen siyasi. Dert ne? Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı, Gülten Kışanak’ı, İdris Baluken’i ve diğer bütün arkadaşlarımızı demokratik siyasetten tasfiye etmek amaçlı. Yetmedi, birde kapatma davası açtılar. Oda sürüyor. Demoklesin kılıcı gibi tepemizde sallanıyor. HDP’yi ve HDP’nin bütün kadrolarını demokratik siyasetten tasfiye etmek istiyorlar. Bunları yapan kim? Cumhur İttifakı. Bu davalar varken dönüp ‘kardeşimsiniz’ dese inanır mısınız? İnanmazsınız. Sırf bu değil. Bu iktidar ne yazık ki bu hale geldi. O yüzden tam ne yapacaklarını da tam bilmiyorlar. Bu güne kadar yaptıklarının kendilerine bir fayda sağlamadığını da görüyorlar. Bizde şunu yapalım. Kürdistan coğrafyasında Adalet ve Kalkınma Partisine inanan ve oy verenler var. Oy verenler bizim düşmanız değil, kardeşlerimiz. Onları bu yanlış durumdan, yanlış politikadan uzaklaştırmakta bizim görevimizdir esas itibariye. Onları o yanlıştan faz geçirmeliyiz. Bütün bu baskı ve tasfiye çalışmalarına rağmen HDP başarılı bir mücadele ile, sizlerin desteği ile bu dönemi başarıyla atlatacağız.”