Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, günlerdir sorulan '128 milyar dolar nerede?' sorusunu, HDP'ye baskıları ve Kobane davasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
'128 milyar dolara nerede?' sorusuna verilen karmaşık cevapların etkisini eski Hazine ve Maliye Bakanı Bakanı damat Berat Albayrak'ın etkisi olarak yorumlayan Paylan, "Tayyip Erdoğan, kendi damadını Hazine ve Maliye Bakanı olarak atadı. Damat bey de bir başarı hikayesi yaratmak için, eliniz Merkez Bankası'nın kasasına attı. Merkez Bankası'ndaki parayı usulsüz bir şekilde düşük kurlardan bozdu ve bunun kaynağının nereye gittiğini bilmediğimiz noktalara aktarıldı. Nurettin Canikli, 'bu para vatandaşın cebinde' diyor, hane halkının cebinde diyor. Vatandaşın cebinde dediği para 36 milyar dolar, şuan 292 milyar TL yapar. Ve bu 84 milyon vatandaşımıza böldüğümüzde, her yurttaşımızın cebine 3 bin 500 TL girmesi demek. Bu para vatandaşın cebine girmedi. Peki bu para kimin cebinde?" diye sordu.
'HANGİ BANKA HESAPLARINDA?'
Nurettin Canikli'nin paranın banka hesaplarında olmasına karşın, "Peki hangi banka hesaplarında?" diyen Paylan, "Her bir vatandaşımızın banka hesabı var. Banka hesabında binlerce dolar gören her hangi bir vatandaşımız oldu mu? ABD ve AB ülkeleri gibi doğrudan vatandaşın hesabına para yatırıldı mı? Hayır, öyle bir şey olmadı. Demek ki, 75 milyar dolar bankalara akan para da belli ellere gitti, 36 milyar dolar hane halkına gitti dediği paralarda belli ceplere gitti. İşte biz şunu soruyoruz; hangi ceplere gitti, hangi hesaplara gitti! Bunların hesabını vermek zorundalar. Damat bey kasayı boşaltmış, bunun da hesabını AKP'liler sormaya korkuyor ama yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, 'Bu açıklanmalı' dedi. Kendi içlerinde bir ayrışma var ve biz bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
'ÜLKEMİZ ZENGİN ANCAK HER MUSLUK TUTULMUŞ'
Türkiye'nin yer altı ve yer üstü kaynaklarının oldukça zengin olduğundan bahseden Paylan, "Türkiye'de hepimize iş ve aş var ancak Ankara'da belli odaklar bu suyun başını tuttukları için ve kaynakları hortumlayıp ya kendi ceplerine ya yandaşlarına akıttıklar için bu kadar açız ve yoksuluz" ifadelerini kullandı.
İş ve Aş Buluşmaları kapsamında ziyaret ettikleri esnafların şikayetlerini de dile getiren Paylan, "Esnaf bıçak kemikte diyor, her gün intihar var diyor, dükkanımızı kapatıyorsunuz ama beş kuruş da destek vermiyorsunuz diyor. Eğer bu 128 milyar dolar vatandaşın hayrına harcanmış olsaydı şuan esnafımız iflas ile yüzyüze kalmış olmazdı. İşçimizin bıçağı kemikte olmazdı, işsizlerimiz açlık ile yüzyüze kalmış olmazdı. Ankara'da yolsuzluk düzeni var ve bu yolsuzluk düzeni yüzünden esnaflarımız, işçilerimiz, çiftçilerimiz açlıkla yoksullukla ve intihar ile karşı karşıya. Bu kara düzeni sorgulamalıyız ve hep beraber hesabını sormalıyız" dedi.
'YARGIYA DOĞRUDAN BİR TALİMAT VERİLİYOR'
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün kaleme aldığı bilgi notunun savcılığa gönderilen dosyanın içerisinde kalmasını değerlendiren Paylan, yargının vesayet altında olduğunu söyledi. Paylan, "Yargının, saraydan veya polisten gelen talimat ile işlediğini ortaya koyuyorduk ve net şekilde ortaya çıktı. Polisten gelen bilgi notu değildir aslında, yargıya doğrudan bir talimattır. Bilgi notunda şunu söylüyor, "Kobane iddianamesiyle yargılanan milletvekilleri var, onlarla ilgili dokunulmazlık işletmene gerek yok, doğrudan gözaltına alabilirsin, tutuklayabilirsin. Aynı şekilde bu Kobane davasını bir temel iddia olarak ortaya koyalım ve kapatmaya delil olarak ortaya koyabilirsiniz" diyor. Bu doğrudan bir talimattır" ifadelerini kullandı.
'ARKADAŞLARIMIZ DERHAL SERBEST BIRAKILMALI'
Kobane davasının hukuk ile bağdaşlaşmadığını söyleyen Paylan, "Bu dava hukuk ile uzaktan yakından alakalı bir dava değildir. Arkadaşlarımızı rehin tutuyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bunu açıkça söyledi. Bu belgeler ile davanın hukuk ile alakalı olmadığı, saray talimatları ile hazırlandığı bir kez daha net olarak ortaya çıkmıştır" diyerek "Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmıdır" ifadelerini kullandı.
'BU DAVA 45 DAKİKA DAHİ SÜRMEMELİDİR'
Pazartesi günü başlayacak ve 45 gün sürmesi planlanan Kobane davasının bir gün dahi sürmemesi gerektiğini söyleyen Paylan, "Mahkeme heyeti 3500 sayfalık iddianameyi bir hafta içerisinde kabul etti. 3500 sayfalık iddianameyi bırakın incelemeyi, okuyamazsınız bile. O açıdan mahkeme heyeti zaten tarafsızlığını yitirmiştir. Bu konuda da bu dava 45 gün değil, 45 dakika dahi sürmemelidir" dedi.