Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "Yaptığım görevler nedeniyle çok yakından tanıma fırsat ve onuruna eriştiğim fedakar Türk hakim ve savcılarının, hakimlik edebine, ilmine adalete bağlılığına, kul hakkına gösterdikleri titizliğe inancım ve güvenim tamdır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, AKP'nin 'yargı reformu' açıklamalarının ardından HDP'nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve tutuklu iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması gerektiğini söyleyip, "Bu iddianameleri okuduğumda çocuk bile yazmaz bu iddianameleri dedim" diye konuşmuştu.
Sosyal medya hesabından bir dizi açıklamada bulunan HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, hakim ve savcıları savunarak, "Hukukun bir bilim, hakimlik ve savcılığın gerilimli bir meslek; ama ince bir sanat olduğunu hiç akıllarından çıkartmadan, hukukun onurunu, mesleklerinin saygınlığını, toplumların insanı değersizleştirdikleri en çılgın dönemlerde bile özenle korumuşlardır" dedi.
Yılmaz, "Bunun en önemli kanıtı; tarafsız, sadece Anayasa ve yasalara bağlı ve hür vicdanlı olarak görev ifa etmek yerine, yargısal yetkilerini; iltisak, irtibatlı oldukları örgüt adına kullanan, millete büyük acılar yaşatan hakim ve savcıları, yasal mevzuata bağlı kalarak ve büyük bir titizlik içinde yapılan soruşturma sonuçlarına dayanarak yargı teşkilatından uzaklaştırmışlar. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı ilk andan itibaren karşı durarak cumhuriyete, millet egemenliğine dayalı demokrasiye sahip çıkmışlardır" ifadelerini kullandı.
'KİM NE DER DİYE DÜŞÜNMEDEN...'
Yılmaz'ın açıklamaları şöyle oldu:
"Yaptıkları yargılama ve soruşturmalarda; kim ne der, ne düşünür demeden, terör örgütlerinin tehdit ve korkutmalarına aldırmadan yaptıkları işin ciddiyetine, ulviliğine zarar verecek tartışmaların içine girmeden sessiz ve sadelik içinde görev yaparlar. Hem hizmetinde olduğu milletin denetimi ve gözetimi hem de mesleki mevzuatın zorunlu kıldığı etkin denetim mekanizmaları, yaptıkları hizmetin güvenceleridir. Yaptığım görevler nedeniyle çok yakından tanıma fırsat ve onuruna eriştiğim fedakar Türk hakim ve savcılarının, hakimlik edebine, ilmine adalete bağlılığına, kul hakkına gösterdikleri titizliğe inancım ve güvenim tamdır."
NE OLMUŞTU?
Bülent Arınç, dün katıldığı bir televizyon programında, "Yargıçlar özgürlükçü düşünsünler" diyerek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Selahattin Demirtaş ile ilgili bütün iddia 2014’te yaşanan olaylar. O zaman Diyarbakır ve bazı illerde katliamlar yaşandı. O dönem Başbakan Davutoğlu ben de hükümet sözcüsüydüm. O olaylardan yargılama oldu. Çok sayıda kişi yargılandı. Ama Demirtaş bunlardan yargılanmadı. Demirtaş 3-4 yıldır tutuklu. Tutukluluk cezaya dönüşmemeli. Demirtaş ile bizim 1-2 görüşmemiz oldu. Cezaevlerinde isyanlar, açlık grevleri olmuştu. Selahattin Demirtaş’ı anlamak için onun yazdığı kitap var Devran isminde. Lütfen alıp onu okuyun. Ben Corona süreci içinde bunu okudum. Belki Selahattin Demirtaş hakkındaki kanaatinizi değiştirmeyeceksiniz ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerine değişimler olacak. Yargıçlar özgürlükçü düşünsünler. Osman Kavala 2017’den beri 3 buçuk yıldan beri tutuklu. Hemen hemen her olayla ilgili iddianameleri getiriyorlar. Ben de bunu okudum. Halen tutuklu kalmasına hayret ediyorum. 30 yıllık ceza avukatıyım. Bu iddianameleri okuduğumda çocuk bile yazmaz bu iddianameleri dedim. Hatta cübbemi giyeyim dedim. Bizim camiadan bir trol, "Cübbeli Bülo" demişti."