HAKKARİ'nin Derecik ilçesindeki Anadağ Köyüne bağlı Düve mezrasının girişine askerlerce X-ray cihazı konulması ve halkın mezraya giriş-çıkışlarında aranması tartışma yarattı.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın'ın 1 Mart'ta görüntüleri sosyal medya hesabından yayınlayarak TBMM gündemine taşımasının ardından Hakkâri Sivil Toplum Kurumları Platformu da mezraya giderek incelemelerde bulunmak istedi.
STK'LERİN MEZRAYA GİTMESİNE İZİN VERİLMEDİ
Ancak Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, İHD Hakkari Eşbaşkanı Sibel Çapraz, ÖHD Yönetim Kurulu üyesi avukat Delil Yaşar, ESOB Başkanı Muharrem Tekin, KESK ve DİSK Temsilcisi Serdar İke, Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Ali Yiğit'in de aralarına bulunduğu STK temsilcilerin mezraya girmesine izin verilmedi.
'KÖYE DÖNÜŞ PROJESİ İLE GERİ DÖNDÜLER’
Bunun üzerine Hakkâri Sivil Toplum Kurumları Platformu, Anadağ Köyü'ne giderek mezrada yaşayanlarla görüştü. Platform tarafından hazırlanan raporda 1996 yılında boşaltılan Düve mezrasına halkın 2010 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP) ile birlikte dönmeye başladığı, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabilmesi için köy sakinlerine ücret ödendiği, 2014 yılında başında geri dönüş yapan 20 kadar ailenin yaşamlarını Düve mezrasında sürdürdüğü aktarıldı.
2018'DE ASKERİ YASAK BÖLGE İLAN EDİLDİ
2018 yılında Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle Düve mezrasının bulunduğu bölgenin askeri yasaklı bölge olarak belirlendiği, köye giriş ve çıkışların çeşitli yöntemlerle engellendiği belirtildi. Bu durumun, halkın mülkiyet ve yaşam haklarını ihlal ettiği vurgulandı.
MEZRA İLE KÖYÜN ARASINA HENDEKLER KAZILMIŞ
Raporda, X-ray uygulamasının 2022 yılının nisan ayından bu yana sürdüğü belirtildi. Halkın X-ray cihazından geçirildikten sonra köy girişine izin verildiğinin anlatıldığı raporda, uygulamanın anayasa ve iç hukuk normlarına aykırı olduğu vurgulandı. Düve mezrası ile bağlı olduğu Anadağ Köyü arasında derinliği 6-7 metre, genişliği 12-15 metre olan hendeklerin kazıldığına dikkat çekildi.
YOL, SU, ELEKTRİK SORUNU YAŞANIYOR
Düve mezrasının yol, su, elektrik gibi temek hizmetler konusunda sorunları olduğu, KDRP projesi kapsamında elektrik direkleri yerleştirilmesine rağmen, enerji akışını sağlayacak materyallerin direklerde bulunmadığına dikkat çekildi.
‘HAYVANLARINI SATMAK ZORUNDA KALIYORLAR’
Raporda, halkın hayvancılıkla uğraştığı ancak hayvanların sulandığı Hacıbey Çayı'nın askeri yasaklı bölge sınırları içinde bulunduğu, hayvanlarını sulayamayan halkın hayvanlarını satmak zorunda kaldığı ifade edildi.
'GAYRİ İNSANI UYGULAMA ANAYASAYA AYKIRI'
Raporun sonuç bölümünde ise şu tespitlere yer verildi:
"Vatandaşlarımızın köye her giriş-çıkışlarında askeri kontrol noktasında X-ray cihazlarından geçirilmek suretiyle aramaya maruz kalmaları ve kimliklerine el konulması, gayriinsani uygulamaya maruz kalmaları ciddi mağduriyetlere sebep olmaktadır. Bu uygulama, vatandaşların yaşam hakkının ihlal edilmesi, öğrencilerin eğitim ve öğretim haklarının engellenmesi, hasta ve yaşlı insanların sağlığa erişim hakkının engellenmesi, yapılan uygulama ve arama sonucunda insanların vücut bütünlüğü dokunulmazlığının ihlali gibi hak ihlalleri anayasaya aykırılık teşkil etmektedir. Burada yaşayan insanların anayasaca koruma altına alınan yaşam hakları ciddi bir mağduriyete sebep olmaktadır."
'KORKU POLİTİKASI YÜRÜTÜLÜYOR'
Raporu hazırlayan heyette yer alan İHD Hakkari Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, gözlemlerini Artı Gerçek'e şöyle anlattı:
“Uygulamanın kamuoyuna yansımasının ardından köye gitmek istedik ancak iki köy arasındaki kontrol noktasında durdurulduk ve geçişimize izin verilmedi. Gerekçe ise bölgenin yasaklı olması. Bulunduğumuz esnada köylülerin içinde olduğu bir araç geçti. İnsanlar indirildi, X-ray cihazından geçirildiler. X-ray cihazının öttüğü durumunda ise yurttaşların üstlerini açmasını istediklerin gözlemledik. Silahlı askerlerin olduğu bu yerden her gün çocuklar geçiyor. Sağlık hakkı ihlali de var. Ani bir rahatsızlık geçirdiğinde ambulansın varması oldukça zor. Yolları da kötü üstelik. Devletin bütün imkânlarından mahrum bırakılmışlar. Hayvancılıkla, tarımla geçiniyorlar ama bu baskılardan dolayı yapamıyorlar. Bir korku politikası da yürütülüyor. STK olarak gitmemize rağmen köylülerle temas kurmamıza izin verilmedi. Ne halde olduklarından endişe duyuyoruz açıkçası. Kadınların veya çocukların neler yaşadığını bilmiyoruz."
'HARİTADA YOK, KAÇAK YAPILMIŞ DENİLİYOR'
Köyün yasaklı bölge ve kaçakçılık gibi gerekçelerle boşaltılabileceğini kaydeden Çapraz, şöyle devam etti:
"Düve mezrasına izin verilmeyince Anadağ Köyü’ne geçtik. Orada bulunan Düveli yurttaşlarda kaygı vardı. Hayvanlarını sulayamadıklları için sattıklarını söylüyorlar. Çünkü sulak alan yasaklı bölge içinde kalıyor. Köy için 'haritada böyle bir yok' deniliyor, 'kaçak yapılmış' deniliyor. Ancak köye dönüş sürecinden bu programdan yararlanarak yerleşmişler köye. Köylüler tapularının olduğunu söylüyor ancak bu köy boşaltılabilir. Boşaltılırsa diğer köylere de sıçrar ve oralar da boşaltılır. Yasaklı bölge veya kaçakçılık bahane edilerek yaşam alanlarının gasp edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu insanlardan ne isteniyor? " Artıgerçek