İHD Hakkari Şubesi üyesi Ozan Akbaş tarafından okunan açıklamada, 25 Nisan 2000 gecesi Yüksekova'da fiili bir sokağa çıkma yasağı ilan edildiği, ertesi gün ise mahalle sakinlerinin evlerinden çıktığı belirtildi. Akbaş, "Sibel henüz 7, Velat ise 10 yaşındaydı. Kuzenleri İsmail Şedal ile birlikte polis kontrol noktasının yakınında oyun oynuyorlardı" dedi.
Çocuklar mahalleye doğru yürüdükleri sırada bir patlama meydana geldi. İsmail ve Velat olay yerinde hayatını kaybederken, ağır yaralanan Sibel Şedal kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Mahallelinin İddiası: Bomba Polis Noktasına Aitti
Basın açıklamasında, mahalle sakinlerinin, patlamaya kontrol noktasına ait bir bombanın sebep olduğunu ileri sürdüğü aktarıldı. Ozan Akbaş, olay sonrası ambulans girişinin yaklaşık iki saat boyunca engellendiğini ve çocukların bir pickup kasasında hastaneye taşındığını söyledi.
Ayrıca, dönemin valisinin aileyle iletişime geçerek çocukların yaşlarının küçük olması gerekçesiyle şikayetçi olunmaması yönünde telkinde bulunduğu ifade edildi.
Soruşturma Açılmadı, Sadece Tazminat Yoluna Gidildi
Şedal ailesinin adalet arayışı, Yüksekova Savcılığı’nın “kovuşturmaya yer olmadığı” kararıyla sonuçsuz kaldı. Patlamaya neden olan bombanın türü, menşei veya hangi kolluk gücüne ait olduğu ise açıklanmadı. Akbaş, "Yargı, çocukların yaşam hakkı ihlalini yalnızca tazminatla geçiştirmiştir. Sibel, Velat ve İsmail’in akıbeti faili meçhul bırakılmıştır" ifadelerini kullandı.
“Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz”
Basın açıklamasının sonunda Akbaş, çocukların yaşam hakkının ihlal edilmesine karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. “Çocukların yaşam haklarını basite indirgemek ve sorumluları gizlemek artık bir gelenek haline geldi. Ancak biz, Sibel, Velat ve İsmail’in adalet arayışından asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.