Açıklamaya Abdullah Canan’ın oğlu Tayyüp Canan, Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, eski Hakkari Milletvekili Sait Dede, Dem Parti Yüksekova İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez, Filiz Saygı, Yüksekova Belediye Eş Başkanı Soreş Diri, Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları katıldı.
İHD’den Adalet Çağrısı
Basın açıklamasında konuşan İHD Hakkari Şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz, insan hakları hukukunun kayıp yakınlarının ve toplumun hakikat arayışını bir kolektif hak olarak kabul ettiğini vurguladı. Çapraz, Türkiye'de kayıp vakalarına dair açılan davaların yargı makamları tarafından engellendiğini belirterek, "Gözaltında kaybetme davalarının beraatle sonuçlanması, hesap verebilirlik ve toplumsal iyileşmeyi imkansızlaştırmaktadır. Hakikat ve adalet talep edenlere bu taleplerinin asla karşılanmayacağı duygusu yaşatılırken, barışın koşullarından söz edilebilir mi?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Abdullah Canan’ın Kayıp Hikayesi
Basın açıklamasını Abdullah Canan’ın yeğeni Ayşe Canan okudu. Ayşe Canan, Abdullah Canan’ın 1996 yılında Yüksekova’da yaşamını sürdüren bir iş insanı olduğunu ve bölgede işlenen hak ihlallerine karşı yedi akrabasıyla birlikte suç duyurusunda bulunduğunu aktardı. Abdullah Canan, Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul’a karşı şikayette bulunmuş, fakat Yurdakul, Canan’ı tehdit etmişti.
Ayşe Canan, Abdullah Canan’ın 17 Ocak 1996 tarihinde Hakkari’ye gitmek üzere evden ayrıldığını ve Yüksekova-Van karayolunda askerler tarafından gözaltına alındığını belirtti. Canan’ın cesedi, 21 Şubat 1996’da köylüler tarafından bulundu. Ayşe Canan, ailelerinin tüm hukuki başvurularına rağmen faillerin korunmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Kaç yıl geçerse geçsin, Abdullah Canan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Adalet ve Hakikat Arayışı Devam Ediyor
İHD ve kayıp yakınları, adaletin sağlanması için mücadelelerini sürdüreceklerini bir kez daha dile getirdi. Abdullah Canan ve diğer kayıplar için hakikat ve adaletin peşinden gitmeye kararlı olduklarını belirten katılımcılar, Türkiye’deki insan hakları ihlallerine karşı durmaya devam edeceklerini ifade etti.
