"İktidarın planları elbet sadece HDP ile sınırlı değil. Başkentte bu konunun nabzını tutan herkes şu öngörüleri duyuyor: İmralı ile yerel seçim sürecinde su yüzüne çıkan diyalog devam ediyor. Oradan kamuoyuna anlatılabilir bir çıkış var mı, sorusu birkaç seçenekli yanıt buluyor" diye yazdı.



Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, "İktidardakilerin pazarlıkları!" başlıklı bir yazısında HDP hakkında kapatma davası açılmasının başlıca nedeninin bu partiye giden oyların Cumhur İttifakı’na kanalize etmek olduğunu savundu:

"Bu nasıl olacaktı? Dört seçenek vardı:

1 - HDP’yi kapatmak. Böylece oyların en azından bir bölümünü çekmek.

2 - HDP’yi Cumhur İttifakı’nı desteklemeye ikna etmek.



3 - HDP’nin dışında bu tabana hitap eden Cumhurcu başka bir parti kurulmasını sağlamak.



4 - HDP’yi kapamadan çok, yıpratmak, önde gelenlerini siyaset dışı bırakmak, güçsüzleştirmek. Buna paralel açılım yapıp oy akışı sağlamak.

Bu yöntemlerin tümü Ankara’da aylardır kapalı kapılar ardında tartılıyor. Hiçbir yöntem istenen ağırlığı vermiyor! HDP’yi kapatmanın daha büyük oy kaybı getireceğini görüyorlar. Paralel partinin istenen samimiyeti vermeyeceğini hissediyorlar.

Çandar: Dış politika, Ortadoğu gerçeğine uygun yeniden düzenlenmeli Çandar: Dış politika, Ortadoğu gerçeğine uygun yeniden düzenlenmeli

İktidarın planları elbet sadece HDP ile sınırlı değil. Başkentte bu konunun nabzını tutan herkes şu öngörüleri duyuyor:



- İmralı ile yerel seçim sürecinde su yüzüne çıkan diyalog devam ediyor. Oradan kamuoyuna anlatılabilir bir çıkış var mı, sorusu birkaç seçenekli yanıt buluyor.

- Kandil’de yaş ortalaması 70’e gelen yönetici ekibin neler isteyebileceği daha seçenekli şekilde masada.

- Suriye politikasından nasıl oy çıkar sorusuna yanıt olabilecek taslaklardan biri şu: 'Biz orada otonom devlete göz yumalım, siz burada iktidarı destekleyin!'

Yukarıda sıraladıklarımız AKP’nin 2009-2015 arasındaki gizli-açık siyaseti, Oslo’dan Dolmabahçe’ye uzanan diyalogları ile birleştirilerek okunduğunda daha anlamlı olacaktır. "