Son yıllarda toplumsal hareketlenmelerin giderek artışı İran’da cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananı, reformist aday Mesud Pezeşkiyan oldu.
Tebriz Milletvekili ve eski Sağlık Bakanı Pezeşkiyan, 14’üncü dönem cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda kullanılan 30 milyondan fazla oyun yüzde 53,7’sini alarak ülkenin 9’uncu Cumhurbaşkanı seçildi. Muhfazakar kanadın adayı Said Celili ise oyların yüzde 44,3’ünü elde etti. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre seçime katılım yüzde 50 olarak gerçekleşti.
Pezeşkiyan, X sosyal medya hesabından halka yönelik ilk mesajında, "Sevgili İran halkı, seçimler sona erdi. Bu birlikteliğimizin başlangıcı. Önümüzdeki zorlu yolu, birliktelik ve güven olmadan aşamayız. Elimi size uzatıyorum ve sizi bu yolda yalnız bırakmayacağıma şerefim üzerine yemin ediyorum" ifadelerini kullandı.
Sonuçların açıklanmasından kısa bir süre sonra açıklama yapan Celili “halk tarafından seçilen herkesin saygın olduğunu ve yeni cumhurbaşkanına tüm imkânlarla yardımcı olunması gerektiğini” belirtti.
TEBRİK MESAJLARI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pezeşkiyan’ı tebrik ederek ikili işbirliğinin güçlendirilmesi mesajı verdi. İki ülkenin Batı’nın sert yaptırımlarının hedefi olduğunu belirten Putin, uluslararası meselelerde koordinasyon” çağrısı yaptı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, tebrik mesajında “ortak dini ve kültürel köklere” vurgu yaparak Pezeşkiyan’ı ülkesine davet etti. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de Pezeşkiyan’ı kutlarken iki ülke arasındaki ortaklığa dikkat çekti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Mesut Pezeşkiyan'a tebrik etti.
KATILIM DÜŞÜK
Seçimin ilk turu 28 Haziran’da yapılmış 4 adaydan hiçbiri yüzde 50 çoğunluğu sağlayamamıştı. İlk turda Pezeşkiyan oyların yüzde 42,5, Celili ise yüzde 38,6’sını alarak ikinci tura kalmaya hak kazanmıştı. Birinci turda katılım yüzde 40 ile 1979’daki İslam devriminden bu yana en düşük seviyede kalmıştı.
PEZEŞKİYAN KİMDİR?
İran’da 2005’ten sonra cumhurbaşkanı seçilen ilk reformist siyasetçi Pezeşkiyan, 29 Eylül 1954'te Mahabad kentinde, İranlı Türk bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1997’de Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde Sağlık Bakan Yardımcısı olarak siyasi hayatına başlayan Pezeşkiyan, 2001-2005 arası Sağlık Bakanlığı yaptı. 2008’de Tebriz Milletvekili olan Pezeşkiyan, 5 dönem bu görevi yürüttü. Pezeşkiyan, 2013’te cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaptığı adaylık başvurusunu geri çekti. 2021’deki adaylık başvurusu ise reddedildi.
Nükleer anlaşma ve Batı ile ilişkileri düzeltmeyi savunan Pezeşkiyan, Eylül 2022’de Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan protestolarda başörtüsü yasağının durumu kötüleştirdiğini savundu. Pezeşkiyan, seçim kampanyalarında, ülkedeki “etnik ve mezhebi ayrımcılık” ile zorunlu başörtüsü sorununa vurgu yaparken internet yasaklarına yönelik eleştiriler getirdi. Ekonomi ile adalet konusundaki sorunları çözeceğinin vaadini verdi.
***
TOPLUM, REJİMİ AŞAN DEĞİŞİM İSTİYOR
Siyaset bilimci Arif Keskin, İran'daki toplumsal dinamikler ile seçim sonuçlarını BirGün'e değerlendirdi:
Bu seçimleri reformcuların zaferine indirgeyerek yorumlayamayız, çünkü reformcuların toplumda bir tabanı yok. Buradaki özne, değişim isteyen azınlıklar, kadınlar, öğrenciler, emekçiler gibi rejim karşıtlığının giderek büyüdüğü gruplar. Bu, İran toplumunun bir zaferidir aslında. Her ne kadar rejimin sınırladığı bir bölge olan sandıkta da olsa rejim karşıtlığını gösterdiler.
UÇURUM BÜYÜYOR
Oy kullananların çoğunluğu değişim istiyor ve sandığa gitmeyen çok büyük bir kitle de var. İran toplumunun yüze 80’inden fazlası rejimi reddediyor. Toplum, seküler, demokratik bir düzen arayışında ve bu kitle, özellikle 2019’daki protestoların ve 2022’de Mahsa Amini’nin öldürülmesinden sonraki şiddetli eylemlerin ardından ivmelenerek büyüyor. İran halkı rejimi aşan bir değişim istiyor. Bugüne kadar bakıldığında bu değişim isteklerine olumlu bir yanıt verilmedi. Tabii ki internet yasakları veya başörtüsü zorbalığı önemli meseleler, ama halkın değişim beklentisi, rejimin sunabileceğinin çok ötesinde. Sandığa gitmeyen dev kitle, bunun bilinci içerisinde.
Ancak bu seçim, belki de gelecekte daha büyük bir değişikliklere zemin sağlayabilir. Bu sıradan, kısa sürede ve kolay olacak bir şey değil. Bu nedenle rejim ile toplum arasındaki çatışmayı daha farklı biçimlerden göreceğiz. Halk, siyasi pazarlıkla bir yere varamayacağını, sokaktaki pratikle, bedeli neyse ödeyerek rejime geri adım attırabileceğini biliyor. Sandık, toplumdaki değişim isteğini kağıt üzerine dökmüş olsa da asıl değişimi yaratacak olan, yine sokaktaki pratikler olacak.
REJİM Mİ TOPLUM MU?
Pezeşkiyan’ın ve reformcuların işi bundan sonra çok zor. Rejimin ona biçtiği rolü yerine getirerek halkın rejimi kökten reddeden öfkesini dağıtmaya mı yönelecek, yoksa topluma vaat ettiği değişimi mi sunacak? Pezeşkiyan, halkın sesi değil sistemin bir parçası olarak bundan sonra mayınlı bir alana girdi. Toplumda güç kazanmanın yolu onun taleplerini karşılamak; ancak rejim veya reformcuların sunabilecekleri ile toplumun talepleri arasındaki uçurum giderek büyüyor. Bundan sonra İran’daki dinamizmi de bu uçurum belirleyecek.