Bu süreçte idam edilenler arasında 5 kadın da bulunuyor. Örgütün raporuna göre, bu kadınlardan 2'sinin infazı kamuya açık alanda gerçekleştirildi.
İran, son yıllarda insan hakları ihlalleri ve ceza infazlarıyla ilgili uluslararası eleştirilerin odağı haline geldi. İnsan Hakları Örgütü, bu idamların büyük bir çoğunluğunun suçluların uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet ve diğer ciddi suçlardan hüküm giyen kişiler olduğunu belirtse de, infazların sıklığı ve koşulları, uluslararası insan hakları standartları açısından ciddi endişeler doğuruyor.
Eylül ayında yapılan idamlar, İran'ın adalet sistemine ve insan haklarına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok insan hakları savunucusu, idamların siyasi muhalifleri sindirme veya korkutma amacı güttüğünü öne sürüyor. Ayrıca, idamların gizlilik içinde yapılması ve ailelerin bilgilendirilmemesi, durumun ciddiyetini artırıyor.
Bu gelişmeler, uluslararası toplumda İran hükümetinin insan hakları sicilinin daha da sorgulanmasına yol açtı. Birçok ülke ve insan hakları kuruluşu, İran'ı idam cezasını kaldırmaya ve insan hakları ihlallerine son vermeye çağırıyor.
Eylül ayında gerçekleştirilen bu infazlar, İran'daki insan hakları durumunun ne denli kötüleştiğine ve uluslararası standartların ne kadar ihlal edildiğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.