İstanbul Barosu, Baro Başkanı ile Yönetim Kurulu üyeleri hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Barosu Merkez Binası’nda gerçekleştirilen basın toplantısına, İstanbul Tabip Odası (İTO), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği  (TMMOB) , Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Türkiye Barolar temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. 

Toplantıda İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, “Bugün buradaki toplantı 20 ekim günü yapılan kurultayın bir özüdür” diyerek konuşmasına başladı. Baro başkanı olduğundan bu yana avukatların Anayasa’da yazılan hukuku uyguladıklarını söyleyen Kaboğlu, “Hukuka,  ahlaka, Anayasa’ya Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere ve ilkelerine bağlılık andı içtik. Sadece metinlerde yazılı olan kurallar değil ahlak kurallarına, ekip kurallarına bağlı olarak bu mesleğimizi bireysel olarak ve toplu olarak icra ettik. Hiçbir biçimde Anayasa açısından hukuk açısından Anayasa’nın temel hükümleri açısından yaptığımız işlemler söylemlerimiz ya da eylemlerimiz aykırılık teşkil etmemektedir. Tam tersine buradaki törenlerde sürekli genç meslektaşlarımıza gelecek on yılların Türkiye’de hukukun yetkili kılınması yönünde çaba sarf ettik. Ve kendilerine nasıl bir katkı sunacaklarını sürekli bilgilendirme ile uygulamaya çalıştık” dedi.

OLAĞANÜSTÜ KURULTAY KARARI

İstanbul Barosu Başkanı ile Yönetim Kurulu üyeleri hakkında davanın açıldığı kararının verildiğini anımsatan Kaboğlu, kararın Anayasa ve hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Kaboğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu demokratik baro yönetimlerine dışarıdan bir müdahaledir. İstanbul Barosu’nun 20 Ekim 2024 günü yönetimi seçen binlerce avukatın demokratik iradesine müdahaledir. Biz Anayasa’ya bağlı andımız, hukuka bağlı andımız,  avukatlık yasasına bağlılık andımız ve gereklerini uygulamaya geçirmek için bir araya geldik.  Bu bakımdan 20 Ekim günü ortaya çıkan demokratik iradenin burada yansımasını sağlayan bütün katılımcı meslektaşlarımıza huzurunuzda teşekkür etmek isteriz. Bu bakımdan demokratik irade burada ortaya çıktı. Bu gün burada 23 Şubat kararımızı açıklıyorum. Demokrasinin ne olduğunu demokrasi ancak hukuk yoluyla inşa edilebileceğini söylemek gerek. Başta İstanbul Barosu’nun avukatları olmak üzere herkesi şimdiden 23 Şubat Olağanüstü Kurultay’a davet ediyoruz.”

‘KARŞI DURACAĞIZ’

AYM İki Kez İptal Etti, Tutuklamalar ve Kayyım Atamalarına Gerekçe Oluyor AYM İki Kez İptal Etti, Tutuklamalar ve Kayyım Atamalarına Gerekçe Oluyor

Ardından söz alan bir önceki dönem Baro Başkanı Filiz Saraç ise “İstanbul Barosu gibi bir meslek örgütünün kamuoyu önünde ‘terörist’ gösterme çabalarına karşı hep birlikte karşı duracağız. İstanbul Barosu avukatları aydın kimlikleriyle kendi kararlarını verebilecek ve değerlendirmelerini yapabilecek liyakat güçtedirler. Baro seçimle değerli başkan ve yönetimini yargı yolunun eliyle görevden uzaklaştırmaya çalışılmasına ve bu haliyle seçime götürülmeye çalışılmasına karşı tüm avukatlar için tek vücut olarak karşı duracağız.  Baroların geri iadesine müdahaleyi asla tarafımızdan kabul edilmeyecektir” diye belirtti.

‘SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDECEK’

Son olarak ise eski Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu söz aldı. Durakoğlu,  “Yargı eliyle siyasi stratejiler uygulanıyor. Ve Türkiye’de uygulanan bu otoriterizm giderek avukatlara ilişkin paylarını dağıtmaya kalkışıyor. Biz avukatız ve burası İstanbul Barosu. Bunun dersini geçmişte nasıl defalarca kez verdiysek yine bir kez daha dersini vereceğiz. Seçimle gelen seçimle gidecek”  ifadelerini kullandı.

Toplantı “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”  sloganlarıyla son buldu.

Kaynak: MA