GÜNDEM

İstanbul’daki Kürt seçmenin tercihi ne olacak?

Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde İstanbul’da yaşayan Kürt seçmenin oyları merak konusu.

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kala İstanbul’daki Kürt seçmenin Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mu yoksa Cumhur İttifakı adayı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mı destekleyeceği merak ediliyor.

Saha çalışmaları yürüten MAK Danışmanlık Araştırma Şirketi Başkanı Mehmet Ali Kulat ile gündemi yakından takip eden Prof. Dr. Mesut Yeğen ve Destpêka Nû (Yeni Başlangıç) Yürütme Kurulu Üyesi Enes Atila Pay seçim analizlerini K24’e değerlendirdi.

MAK Başkanı Mehmet Ali Kulat, "Erdoğan ile arkadaşlarının MHP gibi Türkçü bir söylem kullanmaları ve AK Parti’nin milletvekilli listelerinde Kürtlere fazla yer vermemesi İstanbul’daki Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’na oy vermesine sebep olabilecek" dedi.

Kulat İstanbul’daki Kürt seçmenin oy kullanma tercihini şu şekilde yorumladı:

“İstanbul’da Kürt seçmenin yüzde 21 oranında oyu var. Bu seçmenin yaklaşık yüzde 11-12’si HDP’li zaten. Daha önce HDP’ye yani Yeşil Sol Parti’ye oy vermiş olan Kürt seçmen CHP adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verecek ve orada hiç fire olmaz. Bunun dışındaki diğer Kürt seçmen ikiye ayrılıyor: Bunların bir kısmı Erdoğan’a oy verir, diğer bir kısmı ya sandığa gitmeyecek ya da yine Kılıçdaroğlu’na oy verecek. Yani Kürt seçmen bu sefer yüzde 70 ile Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermeye daha yakın duruyor.”

İstanbul’daki Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu’nu tercih etmesinin nedenlerine değinen Kulat, şöyle konuştu:

“Kürtlerin Erdoğan ve AK Parti’den uzak durmasının asıl sebep ekonomi, adalet, sosyal sorunlar ve bu sorunlara yönelik iktidarın yeterli çözüm üretememesidir. Bunlar üst üstte konduğunda böyle bir fotoğraf ortaya çıkıyor. Bir de liste yapılırken çok fazla Kürt ismi AK Parti değerlendirmedi. Bu önemli. AK Parti Kürtleri listelere fazla koymadı. Ayrıca AK Partililerin son dönemlerdeki söylemleri, MHP gibi olması ve Sayın Erdoğan ile arkadaşlarının Türkçü bir söylem kullanıyor olması da önemli. MHP ile birlikte olunca, Kürt seçmeni ile Türk seçmeni aynı anda kucaklayamıyorlar, AK Parti Türk seçmeni tercih etti. Bir başka sebep ise muhafazakar Kürtlerde çok az kısmının dışında HÜDA PAR’dan tedirgin olan bir Kürt seçmen de var. Bir de biraz modern hayat yaşayan yani dindar olmayan ama AK Parti'ye oy veren Kürt seçmen HÜDA PAR’dan dolayı rahatsızlık duyuyor. Bu sandığa ne kadar yansır bilmiyoruz.”

KÜRT MESELESİNE YAKLAŞIM ETKİLİ OLACAK MI?

Prof. Dr. Mesut Yeğen ise “İstanbul’daki Kürt seçmen, Kürt olmayan seçmen ve Türkiye’nin diğer taraflarındaki Kürt seçmen gibi Erdoğan iktidarının sebep olduğu ekonomik yıkımı ve yönetimin keyfileşip, kişiselleşmesini hesaba katarak oy kullanacaklardır elbette" diyerek, şunları ifade etti:

"Ancak Kürt seçmenin daha büyük kısmı için esas ölçü Erdoğan’ın Kürt meselesinde ne yaptığı ve diğer aktörlerin Kürt meselesinde ne vadettikleri olacaktır. Bu açıdan bakıldığında da ilk söyleyebileceğim şu: İstanbul’daki Kürt seçmenin büyük kısmı daha önce olduğu gibi HDP’yi destekleyecek, dolayısıyla da Yeşil Sol Parti’ye oy verecektir. Öte yandan, çıkarılacak vekil sayısı açısından bakıldığında Yeşil Sol Parti’nin 2018’de HDP’nin çıkardığı kadar vekil çıkaramaması kuvvetle muhtemel çünkü TİP’nin ayrı adaylarla seçime girmesi Yeşil Sol Parti’nin 1-2 vekilliğine sebep olabilecek görünüyor. Keza, CHP’nin tüm Kürtler için olduğu gibi İstanbul Kürtleri için de eskisinden daha cazip bir adres haline gelmesi de benzer bir etki yaratabilir. Diğer bir deyişle, İstanbul’da Yeşil Sol Parti oyları ve vekil sayıları 2018’e göre biraz daha az olabilir.”

Normalleşme söylemleri nedeniyle İstanbul’daki Kürt seçmenin büyük kısmının Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye sevk edeceğini belirten Yeğen, şöyle devam etti:

“Öncesinde AK Parti’ye oy vermiş olanları da dahil İstanbul’daki Kürtlerin çok büyük kısmının cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceği anlaşılıyor. CHP ve Kılıçdaroğlu Kürt meselesinin akıbetinde çok kuvvetli sözler söylememiş olmakla beraber, hem Erdoğan’ın Kürt meselesinde savrulduğu çizgi hem de Kılıçdaroğlu’nun en azından bir tür normalleşme vadediyor oluşu Kürt seçmenlerin büyük kısmını Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye sevk edecek görünüyor. İstanbul’daki her 10 Kürt’ten 7 ya da 8’inin Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini tahmin ediyorum.”

KÜRT OYLARININ DAĞILIMI NE ETKİLEYECEK?

Destpêka Nû (Yeni Başlangıç) Yürütme Kurulu Üyesi Enes Atila Pay İstanbul’daki Kürt seçmenin yaklaşımını şu şekilde anlattı:

“İstanbul’daki Kürtlerin oy dağılımında 2018 genel seçimler ile kıyaslandığında AK Parti aleyhine bir değişimin olduğu görülmektedir. Bu değişim hem alt ve orta kesim Kürtlerde hem de Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar gibi ilçelerdeki iş insanlarının siyasal parti tercihlerinde gözlemlenebilmektedir. HDP’nin 2018 seçiminde yüzde 10’a yakın almış olduğu oyun bir miktar artacak olması ile birlikte yeni kurulan partilerde de siyaset yapan ve taban tarafından takip ve takdir edilen bazı iş insanları da hem milletvekili adayları oldular hem de sahada bilfiil çalışma yapmaktadırlar. AK Parti’nin klasik siyasetinin ötesine taşınan milliyetçi dili ve uygulamaları bu kopuşu hızlandırmış ve sonuca tekabül eden daha dramatik bir noktaya taşınma ihtimali doğmuştur.

Kürtlerin siyasal tercihlerindeki iktidar partisi aleyhine veya lehine değişimi Kürt iş insanlarının pozisyonlarındaki değişim ile ölçme şansımız olabilir. Zira iktidar değişimini ilk gözlemleyen kesim bu kesim olmakta ve buna paralel bir pozisyon almaktadırlar. Gözlemlediğim kadarıyla İstanbul’daki Kürt iş insanları ve orta sınıf, iktidarın değişimine kendilerini hazırlamış ve bunun oy tercihine dönüşmesi de muhtemel bir hale gelmiş durumdadır.”

Kürtlerin oy tercihlerini belirleyen siyasal ve sosyal bazı sebeplerin olduğunu kaydeden Pay şunları söyledi:

“Kürt kimliği ve Kürt milli aidiyetlerinin tanınıp kullanımı meselesi ve Kürt coğrafyasının durumu… Bu iki siyasal etken ile birlikte Kürtlerin yaşam standartları, ülkedeki genel ekonomik durum, ülkedeki sosyal ve siyasal atmosfer, bölgede ve ülkede yaşanan olağanüstü olaylar gibi sosyal meselelerde oy tercihlerini belirlemektedir. İktidarın gittikçe otoriterleşen yapısı, Türkiye ekonomisinin geldiği dramatik durum, pandemi, deprem, sel gibi doğal afetler Kürtlerin siyasal tercihlerini de belirlemektedir. AKP iktidarının yaklaşık 10 yıldır yukarıda belirttiğim bağlamlarda gittikçe kötüleşen bir karnesi söz konusu olduğu için seçimlerde AKP aleyhine Kılıçdaroğlu ve HDP lehine bir değişim beklenmektedir.”