Kadın Örgütleri, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci'nin öğrencilere karşı aldırdığı koruma kararlarının kadınlar için uygulanmasını talep etmek için Kadıköy'de eylem yaptı.
"Koruma, aklama, katilleri yargıla" diye hep bir ağızdan haykıran kadınlar, kadın cinayetlerininin politik olduğunu vurguladı.
Basın metnini okuyan Hümanur Çalışkan, Şebnem Şirin'i katleden fail Furkan Zıbıncı'nın istismar dahil 6 suçtan sabıkalı olduğunun ortaya çıktığını ifade ederek, bu suçlarla ilgili etkin bir soruşturmanın yürütülmediğine yönelik herhangi bir bilginin olmadığına dikkat çekti.
AVUKAT TABU: CİNAYETTE İHMAL SÖZ KONUSU
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in Şebnem Şirin'nin katledilemesi üzerine “Şebnem Şirin’in cinayeti politik bir tartışma değildir” ifadelerini hatırlatan Çalışkan, Şirin ailesi avukat Osman Tabu'nun cinayette ciddi bir ihmal söz konusu olduğunu belirttiğini söyledi. Çalışkan, "Avukat Osman Tabu, 'Polis ekipleri, dairenin kapısına kadar gelerek, misafir gibi kapıyı çalıyorlar. Zanlı ve maktulün içerde olmasına karşın, ‘herhangi bir ses yok’ deyip hiçbir tedbir almadan veya yandaki bir dairenin kapısını dahi çalmadan, oradan ayrılıyorlar” açıklamasını yaptı.
'KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR'
Buradan bir kez daha söylemek isteriz. Kadın cinayetleri politiktir. Politik değil gibi göstermeye çalışıldığı her durumda yetkililer kendilerini görevsizleştiriyor" dedi.
Çalışkan, Şirin'in öldürülmesinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenlerin, etkin soruşturma yürütmeyenlerin, cezasızlık politikalarını uygulayanların, ihmali olan tüm kamu görevlilerinin sorumlu olduğunu vurguladı.
Çalışkan, "Eğer İstanbul Sözleşmesi ve 6284 etkin uygulansaydı bugün Şebnem aramızda olabilirdi" diyerek sadece Şebnem Şirin de değil nice kadınların korunmadıkları için, kolluk ihmaliyle erkekler tarafından öldürüldüğünü vurguladı.
DURUŞMALARDA KADINLARIN ÖZEL HAYATI SORGULANIYOR'
Çalışkan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Bügun Pınar Gültekin’in duruşması görüldü, dava 20 Aralık’a ertelendi. Fakat yine kadın cinayetleri davasında erkeklerin etkin soruşturulması yerine kadınların özel hayatı sorgulanıyor.
Diğer taraftan 26 Ekim tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Naci İnci, 6284 yasadan yararlandığını iddia ederek 13 öğrenciye karşı tedbir kararı aldırdı. Sebep; 13 öğrenci her gün hakkını arıyormuş, protesto gerçekleştiriyormuş diye. Bu kararı alan mahkemeye ilk olarak 6284’ün şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin korumasının amaçlandığını söylemek isteriz.
Her ay onlarca kadın korunmadığı için öldürülürken, kadınlar artık 6284’ten türlü zorluklarla yararlanamıyorken, uzaklaştırma kararları şiddet faili erkerlere verilemiyorken, korunmak isteyen kadınlara güçlükler çıkarılıyorken, şimdi de Naci inci ve ona benzer kimi erkeklerin yasayı esneterek 6284’ten kararlar çıkarılması koca bir çelişkidir.
6284 kadınların yaşaması için hayatidir, kadınlar için etkin uygulanmalıdır."