Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz ırkçı saldırı sonucu katledilen 7 kişilik Dedeoğulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut, saldırıda yer alanların WhatsApp görüşmelerin çözümü il emniyet müdürlüğü tarafından tamamlandığını ve 18 Ağustos’tan itibaren savcıya teslim edildiğini kaydetti. Saldırı üzerinden geçen 55 günde Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyaya getirdiği gizlilik kararının sürdüğünü belirten avukat Karabulut, kameraların ham görüntüleri ve soruşturma dosyasına giren WhatsApp yazışmalarının kendilerinden gizlendiğini söyledi. 12 Mayıs’ta gerçekleşen katliam sonrasında saldırıda bulunan ailenin WhatsAp grubu oluşturduğunu hatırlatan avukat Karabulut, karşılaştığı engelleri Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan'a anlattı.
‘İKİ KEZ BAŞVURU YAPTIK’
Dedeoğulları ailesine 12 Mayıs’ta yapılan saldırı ardından soruşturmayı yürüten savcılıktan iki kez “koruma” talebi ve yeni tahliyelere itiraz talebinde bulunduğunu dile getirdi. Bu taleplerine olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmediğini ifade eden Karabulut, “Koruma talebimizle ilgili işlem yapılmadığını gördük. 12 Mayıs soruşturma dosyasını incelediğimizde bir işlem yapılmadığını gördük. Ne Konya Valiliği’ne, ne emniyete bir başvuru yapılmadığını gördük ve bunu teyit etmek için valiliğe, savcılığın bir müracaatı olup, olmadığını sorduk. Valilik yanıtında hiçbir başvuru yapılmadığı belirtildi. Meram Kaymakamlığı’na da valilik tarafından yazılan resen soruşturmada bir başvuru yapılmadığı belirtildi. Hiçbir şekilde savcılık talebimizi buralara bildirmemiş. Bildirmediği gibi de saldırgan aileye koruma vermiş” dedi.
‘YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ’
Dedeoğulları ailesine yönelik ilk saldırı ardından yaptıkları başvuruların yetkililer tarafından dikkate alınmadığını vurgulayan Karabulut, “Açacağımız idari dava için sorumluluğun kim de olduğuna dair artık tartışılmaz bir durum var. Adalet Bakanlığı bünyesinde soruşturma yürüten savcının sorumluluğu var. Yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Savcılar hakkında Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) başvurmuştuk. Şimdi hem Adalet Bakanlığı’na hem de İçişleri Bakanlığı’na dava açacağız. İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğu şöyle var; 12 Mayıs’tan sonra olay medyaya yansıdı. Bakanlık talimat vererek, bu konu hakkında araştırma yapması ve korumayı sağlaması gerekiyordu. Bunu yapmadılar. Bunun için dava açacağız” diye konuştu.
Kamu görevlileri hakkında yaptıkları suç duyurusunda da bir gelişme olmadığını belirten Karabulut, “İl Emniyet müdürlüğü, Meram İlçe Emniyet Müdürlüğü, Lalebahçe Polis Karakolu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Soruşturmayı yürüten savcı ve Sulh Ceza Hakimleri hakkında da HSK’ye şikayette bulunduk” dedi.
EVRAKLAR HAKİMLİĞE DAHİ GÖNDERİLMEMİŞ
Savcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 2 kez yazılı taleple hem WhatsApp görüşmelerinin de hem de katliamın gerçekleştiği alanda bulunan kameralardaki görüntülerin ham halini talep ettiklerini aktaran Karabulut, ancak kendilerine bir dönüş olmadığını söyledi. Karabulut, “İmaj kayıtları verilmiyor. Bir hafta önce savcılığın dosyada gizlilik kararı olmamasına rağmen evrakları vermemesi nedeniyle Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulunduk. Savcı itirazın değerlendirilmesi için dosyayı Sulh Ceza Hakimliği’ne dahi göndermemiş” dedi.
EMNİYET ÇÖZÜMLERİ GÖNDERMİŞ
Dosyanın kendilerinden kaçırıldığını ve soruşturmaya erişim haklarının engellediğini sözlerine ekleyen Karabulut, şunları söyledi: “Savunma hakkımız ihlal ediliyor. Önümüzdeki hafta içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunacağız. Dosya bizden gizleniyor. Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nden aldığımız bilgiye göre 18 Ağustos’ta WhatsApp çözümlerinin tamamı savcılığa gönderilmiş. Bu hafta içerisinde de hem WhatsApp görüşmeleri hem de kamera görüntülerinin ham hali verilmez ise biz gerekli idari işlemleri ve açıklamaları yapacağız. Soruşturma dosyasında delillerin karartılmasından korkuyoruz.”