Partide merkezi bir yapının teşkil edilmesi sorunlara çarpan etkisi oluşturuyor. Bunun yanı sıra parti kadrolarının çoğunlukla liyakatsiz olması, parti hafızasın zayıf olması, siyaset kültürünün verimsizliği vaziyeti daha da olumsuz kılıyor. Dolaysıyla, siyasetsizlik, çözüm odaklı politikalar geliştirmemek gibi bir çok mesele birbirini tetikliyor. Kısacası ayna çehreyi iyi göstermiyor. Bu bağlamda taban siyaseti yapılmadan başarı elde edilmiyor.
Siyasetin topluma dokunma zarureti, sahada yapılan bir iş olduğu hesaba katılmalıdır. Toplumla ilişkiyi kurmayı bilen siyaset sonuç alıcı olur.
Sosyolojik realiteye aykırı hareket ettiğinizde bunun ciddi maliyetleri gün yüzüne çıkıyor. Halktan kopuşun yaşandığı yerlerde seçmen kimsenin çantasında keklik olmadığı görülüyor. Halkın basiret ve feraseti tüm siyasi hesapların üstündedir. Sandıkla inatlaşmanın, milletin iradesiyle zıtlaşmanın, mühendislik projelerinin, seçmeni ve siyaseti manipüle etmenin sandıkta iyi sonuçlar vermediği çok açık. Yinede kimsenin karalar bağlamasına gerek yok. Her bir hatadan yeni dersler çıkarılabilir. Toplumu kucaklayan, kaynaştıran hizmet yapan, hesap verebilen bir siyasi anlayış toplumun yegane ihtiyacıdır.
Hakkari, özelinde yerel seçimleri değerlendirecek olursak: 31 Mart 2024 seçimlerinde 8.500 seçmen sandık başına gitmedi. Bu seçmenlerin çok büyük bir kısmı DEM Partili seçmen olduğu su götürmez bir gerçek. Çünkü AK Parti yerli seçmeni ve taşımalı seçmeni ile birlikte tamamına yakını oy kullandığı gözlemlendi.
Eğer DEM Parti’nin kemikleşmiş seçmenin tamamı sandık başına giderek oyunu kullansaydı, tahminimce AK Parti %35-40 civarında, DEM Parti’de %55-60 civarında bir oy orana ulaşacaktı. Bu sonuç bile AK Parti için bir başarı sayılacaktı. Nasıl mı? Gelin yıllar itibariyle hep birlikte bakalım!
2009 DTP %80.20 - AK Parti %15.20
2014 BDP %66.8 - AK Parti %26.1
2019 HDP %59.97 - AK Parti %33.25
2024 DEM %48.92 - AK Parti %46.58
DEM Parti, aldığı oyun yarısından biraz fazlası sandık başına gitmiyor ve iradesini sandığa yansıtmıyorsa burada ciddi bir problem var demektir.
Seçim sonuçlarını analiz etmek basit bir iş değildir. Rakamların ne anlama geldiğini iyi irdelemek gerekir. 31 Mart Seçimleri öyle bir Hakkari fotoğrafı ortaya çıkardı ki özellikle, DEM Parti’nin şapkasını önüne alıp bir kez değil, bin kez düşünmesini zorunlu kılıyor. Bu sonuçlar, ders alınmasını, istifade etmesini bilenlere ne kadar da çok şey söylüyor. Gerçek bir demokrasiyi arzulayıp hedeflemeyen bir siyasi pratik eninde sonunda bir gölge oyununa dönüşür.
Sözün özü, aday mimarisinden siyaset yapma biçimine kadar toplumun taleplerini merkezine alan siyaset kazanacak. Yanlış tercihlerden doğru sonuç çıkmaz. DEM Parti için yapılacak en doğru tespit kaybederek kazanıyor.
Not: Hakkari il merkezinde yaşanan sokak gösterilerinde Colemerg Haber’in sahibi gazeteci Mimar Kaya’ya yönelik saldırıyı kınıyor, herkesin demokratik haklarını hukuk içinde aramasını temenni ediyorum.