Konya’nın merkez Zafer Mahallesi'nde 14 yıldır keçe ustalığı yapan Fatma Gül Girgiç, yaptığı işle gücünü keşfetti. Çocukluğundan beri el işlerine ilgi duyan ve 2011 yılında hocasının desteğiyle atölyesini açan Girgiç, keçe sanatına olan tutkusunu sürdürüyor. 

Zap Nehri'nde Gizemli Ölüm: Kadın Cesedi Bulundu Zap Nehri'nde Gizemli Ölüm: Kadın Cesedi Bulundu

Artan maliyetler ve yüksek kira nedeniyle mesleğine devam etmekte zorlandığını belirten Fatma Gül Girgiç, "Hep bir  tığ, iğne, iplik, nakış, bir şey mutlaka vardı hayatımda. Bunların hepsini atölyede keçeyle birleştirme fırsatını buldum” dedi.

‘EN GÜZEL YANI İLHAM OLMAK’

Yaptığı işin en güzel yanının kadınlara ilham vermesi olduğunu söyleyen Fatma Gül Girgiç, "Bu işe başladığımda, çok cüzi miktarda param ve sadece bir kilo yünüm vardı. Ancak buna rağmen yaptığım iş ile kendi gücümü görmek istiyordum. Ne kadar ilerleyeceğimi, başarabileceğimi görme için böyle bir yola başladım. Sonra dönüp baktığımda, hiç tanımadığım, sadece beni sosyal medyadan takip eden ya da yakınımdan takip eden birçok kadına dokunmuşum, destek olmuşum. Aslında bir yerde örnek olmuşum" diye belirtti. 

Keçe Sanatı 1280X720

EKONOMİK ZORLUKLAR 

Ekonomik olarak hem iş maliyetinin hem de kira fiyatlarındaki artıştan etkilendiğini aktaran Fatma Gül Girgiç, bu nedenle işletmesinin kapanma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, “Bizim işimizde aslında ana materyal olan ürün çok uygun fiyata alınıyor. Ama bunun bize gelene kadarki aşamaları, yani yıkanması, temizlenmesi, taranması, boyanması gibi işlemler dövize endeksli olarak yapılıyor. Biz oralarda tıkanıyoruz. Öyle olunca 10 TL'ye aldığımız bir ürün, bize kat be kat geliyor. Kiralar ise inanılmaz yüksek" diyerek ekonomik krizden yakındı. 

YÜNÜN İŞLENME SÜRECİ 

Yünün işlenme sürecini anlatan Fatma Gül Girgiç, “Ben ithal gelen yünleri kullanmıyorum. O yüzden önce ustamla birlikte ilkbaharda çobanlardan yünleri toplamaya başlıyoruz. Sonra bu yünler kademe kademe seçilir ve ayrılır. Çünkü bunlar, iplik fabrikasına da gidiyor, tekstil fabrikasına da gidiyor. İşte halı veya her türlü işlenecek yerde kullanılıyor. Bunları ayrıştırdıktan sonra, özel yıkama havuzlarında yıkanır. Tonajlı büyük yıkama havuzları vardır. Oralara götürülür ve burada yünler yıkanır. Şimdi, bir kilo yünden bizim elimizde kalan iş bitiminde iki yüz gram, üç yüz gram yün kalır. Yani yün, her aşamasında fazla fire verir. Önce yıkandı, temizlendi, sıcak suyla ve soğuk suyla yıkandıktan sonra, tarama dediğimiz makinelerden geçer, taranır. Ardından büyük boyama kazanlarında hangi renkleri istiyorsak onlara renklendirilir. Sonra yumak halinde tekrar bize geri döner ve depomuza kaldırılır. Depodan da artık yapılacak ürüne dönüştürülür” diye aktardı.

‘PES ETMEYİN’

Çalışmanın her türlü zorlukları olduğunu, ancak kadınların pes etmeden istediklerini yapması gerektiğini söyleyen Fatma Gül Girgiç son olarak şunları söyledi:  “Evet, her şey çok zor ama biz kadınlar bir olup üstesinden gelebiliriz. O yüzden her kadın arkadaşıma demek istediğim: İstediğinizi yapın ve vazgeçmeyin."

Kaynak: MA