Çarşı merkezinde yapılan basın açıklamasını Eğitim-Sen yöneticisi Erol Taş yaptı. Taş, iki yıl önce Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Elazığ ve Diyarbakır’ı saran büyük felaketin hepimizin yüreğine derin bir acı düşürdüğünü ifade etti. "Aradan iki yıl geçse de ne yasımız bitti, ne acımız dindi, ne de öfkemiz," dedi.
Felakete Dönüşen Deprem ve Sorumlular
Taş, 6 Şubat depreminin bir doğal afetin ötesine geçip büyük bir felakete dönüştüğüne dikkat çekerek, hükümetin akıl, bilim ve uyarılara kulak tıkadığını söyledi. 1999 Marmara depreminden sonra yapılan açıklamalara atıfta bulunan Taş, “24 yıl sonra 6 Şubat depremi, mevcut devlet organizasyonunun daha da çürüdüğünü gösterdi,” dedi. Ayrıca, son olarak Kartalkaya Grand Otel faciasına da dikkat çekerek, ülkenin yönetim anlayışının kâr hırsını baş tacı ettiğini ve insan hayatını hiçe sayan bir sistem yarattığını belirtti.
Yıkımın Sorumluları: Kâr Hırsı ve Denetimsizlik
Taş, depremdeki büyük yıkımın sadece depremin ya da binaların sorumluluğunda olmadığını, asıl sorumluların bu felaketi besleyen ve büyütenlere, denetimsizlik ve etkisiz hukuk sistemini inşa edenlere olduğunu söyledi. Ayrıca, deprem bölgesine yardım göndermeye çalışanlara engel çıkartan, Kızılay’ın çadır satması gibi skandallara imza atan yetkililerin de sorumlu olduğunun altını çizdi.
Depremzedelerin Durumu ve Hükümetin İcraatları
Hükümetin, depremzedelere yönelik verdiği sözleri tutmadığını ve sorunların devam ettiğini belirten Taş, yaklaşık 2 trilyon TL’lik bütçenin nereye gittiğinin belirsiz olduğunu vurguladı. Depremzedelerin hala barınma, sağlıklı beslenme ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ifade etti. Cumhurbaşkanının 2023’te verdiği “319 bin konut yapacağız” sözlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, verilen rakamların yetersiz olduğunu söyledi.
Sosyal Haklar ve Mücadele
Taş, 2 yıl sonra milyonlarca depremzedenin hala başlarını sokacak bir çatı, temiz su ve kaliteli eğitim talep ettiğini söyledi. Ayrıca, “zorunlu kamulaştırma” adı altında tarım arazilerine binalar dikilmesine karşı çıkan depremzedelerin hak mücadelesinin sürdüğünü belirtti. "Halk olarak en temel haklarımızı istiyoruz," diyerek sözlerini sonlandıran Taş, insan haklarına ve emeğe karşı bu bozuk düzene karşı mücadelelerinin kararlılıkla süreceğini vurguladı.
Dayanışma ve Anma
KESK olarak depremzedelerle başlattıkları dayanışmayı büyüteceklerini ve kaybettikleri tüm vatandaşları sevgiyle anacaklarını belirten Taş, halkın haklarını savunmaya devam edeceklerini söyledi.