CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Beş tane maskeyi dağıtmaktan aciz olan bir iktidar Türkiye’nin sorunlarını çözebilir mi? Adalet ve ekonomi reformu yapamazsınız, böyle bir irade yok" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun mesajları şöyle:

- Beşli çete diye tabir ettiğimiz grubun yaptığı metro inşaatında bu firmaların yetkilileri ertelenmeksizin 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Adalet bir şekliyle yerini buluyor. Her şeye karşın, bu memlekette hakimler var. Bostancı-Dudullu metro hattında iki işçi yaşamını yitirmişti. Ailelerini ziyaret etmiştik, ailenin bizden tek bir isteği vardı; davayı takip etmemiz. Sayın Akif Hamzaçebi ile davalarını izledik. Dün tarihi bir karar çıktı.

Zeycan Yedigöl. 10 Nisan 1981 günü evladı alındı. Tam 39 yıldır evladının mezarını arıyor. 39 yılın sonunda hayata gözlerini kapadı. Bir anne evladına hasret, toprağa verildi. Allah rahmet eylesin. Adaletin olduğu yerde bu olur mu?

Ahmet Türk TBMM'de: Bahçeli ile görüşme planım yok Ahmet Türk TBMM'de: Bahçeli ile görüşme planım yok

Devletin dini adalettir. Adaleti sağlayacak olan kurumlardır. Örneğin bir vali devlet adına konuşabilir. Devleti temsil eder bulunduğu yerde. Vali sıcak siyasetin içine girmez. Valilik makamı sıradan bir makam değildir. Diyarbakır valimiz bir açıklama yapıyor. “Mesele işsizlik değil, iş beğenmemezliktir. İş var” diyor. Pes. Diyarbakır Valisi’nin bu açıklaması devlet adamlığına yakışmaz.

Gebze’de işçiler işten atıldı, bir kısmı da ücretsiz izne çıkarıldı. Hak arıyorlar. Ankara’ya gelmelerine polis engel oluyor. Anayasa açıkça çiğneniyor. Bu insanlar iş istiyor, hak istiyor ama sen şiddet uyguluyorsun. İnsana saygı duymak zorundayız.

Bir gemimiz, uluslararası sularda durdurularak hukuksuz yere arandı. Ne oluyor Allah aşkına? Mavi Marmara’da da aynısı oldu. Almanya’yı da İtalya’yı da bizim gemimize uluslararası sularda yaptıkları baskı dolayısıyla kınıyoruz. Hükümetten bu konuda çok açık ve çok net bir yanıt bekliyoruz.

- Bir ulusun, bir milletin en güçlü kaynağı yetişmiş insan gücüdür. Bir ülkeyi söz sahibi yapan insanları yetiştirenler kimler? Öğretmenlerdir. O nedenle öğretmenler bugün saygın ülkelerinde en büyük saygı durulacak kişiler olarak görülürler. Öğretmen aynı zamanda güven timsalidir. Tüm anne ve babalar çocuklarını büyük bir özgüven içinde getirir, öğretmene teslim eder. Öğretmenler tüm özverisiyle çocukların sorunlarını çözmeye çalışır.

- Yedi bakan değişti, yedi eğitim politikası oluştu. En önemli düzenleme, beş AK Parti milletvekilinin teklifiyle yapıldı. Hiçbiri öğretmen değildi. Çocuklarını okula gönderen AK Partili annelere sesleniyorum; çocuklar 18 yıldan beri denek olarak kullanılıyor. EBA TV’den eğitim yapmaya çalışıyoruz. 21. yüzyılda, 3 milyon 37 bin öğrencinin interneti yok. 18 yıldır ülkeyi yönetiyorlar.

- Sözde bir FATİH projesi yapmışlardı, öğretmenlere ücretsiz bilgisayar vereceklerdi, vermediler; nereye gitti para hâlâ belli değil. Öğretmenler aynı derse giriyor, aynı mesaiyi yapıyorlar, aynı okuldan mezun oluyorlar, ama biri sözleşmeli, biri sürekli diye ayrıma tabi tutuluyor. Farklı maaşları alıyor. Öğretmen, öğretmendir. Yıllar geçti öğretmenlere 3600 ek gösterge hakkı verilmedi. 100 bin öğretmen emekli olmak için ek göstergeyi bekliyor.

- Covid’i terbiye ettiler herhalde. Belirli saatlerde kimseye dokunmuyor, belirli saatlerde piyasada geziyor. Bu nasıl bir anlayış? Herkes uyuyor, gece sokaklarda Covid geziyor. Kimse olmadığı için de bulaşmıyor. Bütün dünya bize gülüyor. Önlem böyle mi alınır Allah aşkına?

Kimse kusura bakmasın ama Bilim Kurulu’na da değinmek istiyorum. Siz bir sürü okumuş, yazmış, akademik kariyeri olan profesörlersiniz. Aranızdan bir sözcü seçip, Covid konusunda şu önlemler alınmalıdır demediniz. Siyasi iktidar size izin vermedi. Vermediyse, ne işiniz var sizin orada? Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyada alay konusu yapmaya sizin hakkınız var mı? Bir sözcü seçemediniz. “Biz söylüyoruz ama onlar yapmıyorlar” diyorlar. Onlar yapmıyorlarsa senin orada ne işin var?

- Ekonomiyi de deneme-sınama ile götürüyorlar. Geçen hafta faizin yükseltileceğini söylemiştim ve yükseltildi. Kim kazandı? Londra’daki tefeciler kazandı. Hani faiz, enflasyonun sebebiydi?

- Faiz lobilerinin önünde diz çökmek zorunda kaldı! Mademki diz çöktün, faizleri arttıracaktın, bunu biliyorsun. Peki, 128 milyar doları kime sattın? Pazarcı, taksici, emekli almadı… 128 milyar doları kime sattın?

Eğer faizler artacaksa Merkez Bankası Başkanı’nın niye görevden aldın? Faiz baronlarına karşı kurtuluş mücadelesi veriyoruz, diyordun. Şimdi ne oldu? Faiz sebep, enflasyon sonuç diyordun. Ne oldu ne değişti şimdi? Para yok diyorlar. Para var. 1 trilyon 891 milyar lirayı 10 ayda harcadılar Vatandaşa karşılıksız olarak 8 milyar ödediler. Peki bu süre içerisinde tefecilere ne kadar ödediler? 118 milyar dolar ödediler. Her saat başı 2 milyon 400 bin dolar para ödeniyor tefecilere.

- Benim dokunulmazlığımı kaldıracaklarmış… Kaldırmazsanız namertsiniz! Bir canım var, vatanıma, milletime feda olsun! Sizden mi korkacağım.