GÜNDEM

Kılıçdaroğlu: Hz. Hüseyin'e ağlayıp Yezid gibi davrananlardan değiliz

Aşura Matem Merasimi'nde konuşan Kılıçdaroğlu, 'Günümüzün yezidi anlayışına ancak, fakat, lakin ile başlayan cümleler kurarak meşruiyet kazandıramayız' dedi.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da gerçekleşen Aşura Matem Merasimi'ne katıldı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nunda katıldığı merasimde Kılıçdaroğlu bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu konuşmasında "Bizler Hz. Hüseyin’in Kerbela’da temsil ettiği adaletten yanayız, tarafız" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Kerbela, sadece İslam tarihinin değil insanlık tarihinin de en büyük trajilerinden birinin adı olsa dahi kendisinde çıkartacağımız sonuç mutlak adalet ve kardeşlik olmalıdır. Hz. Hüseyin Kerbela’da şüphesiz adaleti temsil ediyordu. Elbette ki bizler Hz. Hüseyin’in Kerbela’da temsil ettiği adaletten yanayız, tarafız.

Hz. Hüseyin’e ağlayanlardan olup Yezid gibi davrananlardan değiliz. Günümüzün yezidi anlayışına ancak, fakat, lakin ile başlayan cümleler kurarak meşruiyet kazandıramayız. Tek bir Müslümanın dahi kendi yezidine sahip çıkma gafletine düşmesini asla ve asla kabul edemeyiz. Şehit düşeceğini bile bile yolunu muktedir olandan ayırarak Hz. Hüseyin'e katılmaktan tereddüt etmeyen hür gibi, zihni bir özgürleşmeye yönelmeliyiz. Bu özgürleşmeye de ancak ve ancak Hz. Hüseyin'in Kerbela'ya düşen kanından, kin ve nefret değil barış ve kardeşlik çıkartmamız halinde ulaşabiliriz. Dedesinin, babasının ve kendisinin dilinde, fikrinde, irfanında olmayan kin ve nefreti Sünni, Şii, Caferi, Alevi, Bektaşi, kendisine Müslüman diyen tek bir ferdin sürdürmeye hakkı yoktur.

Bir Müslüman'ın açlığı, esirliği, yoksulluğu, çaresizliği tüm Müslümanlığın açlığı, esirliği, yoksulluğu, çaresizliği demektir. Susmamalıyız ve İslam dünyasında öfkeyi değil hoşgörüyü büyütmeliyiz. Bunu başardığımızda Hz. Hüseyin'in hala akmaya devam eden kanını durdurabilir, onu huzura kavuşturabilir, Kerbela'daki hüznü dağıtabiliriz. Cumhuriyetimizin demokrasi ile taçlanacak ikinci yüzyılının Kerbela'da hala akmaya devam eden kanın durmasına çok önemli katkılar sunacağını görüyorum."