CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
'9 YAŞINDAKİ VEYSEL'İN GÜNAHI NEYDİ?'
"20. yüzyılda terörden en büyük acıyı yaşayan ülkelerin başında Türkiye gelir. Teröre karşı hep birlikte durduk. Bir insanlık suçu olarak gördük her yerde her ortamda kimin tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin lanetledik. 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı yüreğimizde derin bir yara olarak duruyor. 103 yurttaşımızın hayatını kaybetti. Bunların içinde 9 yaşında Veysel de vardı. Veysel'in günahı neydi?
'DEMİRTAŞ, KAVALA, ASKERİ ÖĞRENCİLER NEDEN HAPİSTE?'
Adalet istiyoruz kendi ülkemizde. Kendim için istemiyorum, 83 milyon adına adalet istiyorum. Masum insanların kin ve intikam duygusuyla hapishanede tutulmasını istemiyorum. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, askeri öğrenciler, adaleti arayan avukatlar neden hapishanede? Türkiye'nin bir yol temizliğine ihtiyacı var. Kin ve öfke ile devleti yönetmeyeceğiz.
'HAYAT PAHALILIĞI HERKESİN DİLİNDE'
Milletvekili arkadaşlarım kalabalık gruplar halinde programlanmış belli illere gidiyorlar. İzmir'e gittiler. 8 ilçe, 41 merkez ve mahalle, 190 köy ziyaret edildi. Hepsinin derdi aynı. Hayat pahalılığı herkesin dilinde.
Türkiye'yi kim bu hale getirdi? Çiftçi, memur, esnaf, ev hanımı kardeşim size sesleniyorum. Bize yetkiyi vereceksiniz, dostlarımızla birlikte bu ülkede nasıl bir bahar havası estireceğimizi göreceksiniz. Gerçekten de bahar havası estireceğiz, herkesi kucaklayacağız. Kimseye kötülük yapmayacağız.
Dertlisiniz biliyorum. Ciddi sorunlar var biliyorum ama sakın umutsuzluğa kapılmayın. Türkiye güçlü ülkedir sadece yönetilmiyor temel sorunu bu. Türkiye'yi adaletle, ahlakla, bilgiyle, birikimle, liyakatle yöneteceğiz. Herkesin mutlu olduğu bir Türkiye'yi inşa edeceğiz.
'7 MİLYON YURTTAŞIMIZ İÇİN DEFALARCA UYARDIK'
7 milyon yurt dışında çalışan yurttaşımız var. Yıllardır oradalar. Otomatik Bilgi Paylaşımı Anlaşmasını hükümet imzaladı. Yurt dışında vatandaşlarımızın birikimleri ilgili ülkelerdeki Maliye Bakanlıklarına bildirilecek. 7 milyon yurttaşımızın büyük kısmı oldukları ülkenin vergi daireleri ile muhatap olacak. Çoğu vergi vermediniz diye ayrıca ceza ile karşı karşıya kalacak. Defalarca uyardık, önce vatandaşlarımızı uyarın, derhal uygulamaya koymayın dedik ama yapmadılar. Sadece ben değil, Temel Bey de uyardı.
'MAZLUMUN AHI, İNDİRECEKTİR ŞAHI'
Çalışmak kadar, evine helal ekmek götürmek kadar değerli bir şey yoktur. Herkes çok güzel işlerde çalışmak ister ama bazen insanlar zorunlu olarak belirli alanlarda çalışmayı göze alırlar. Çöplerden kağıt toplayan gencecik fidan gibi evlatlarımız, kağıt topluyorlar. Bunları bir yerde depolayıp satıyorlar. Elde ettikleri gelirle evlerine bakıyorlar. Bunların üzerine baskı kurulmaya başlandı. Depoları basıldı, biriktirdikleri ellerinden alındı, satıldı başkalarına para verildi. Bunlarda ahlak var mı? Benden önce randevu istediler, ben gittim. Hırsızlık, yolsuzluk yapmıyorlar, vergi cennetlerinde hesap açmıyorlar.
Birisi bana devletini anlattı. Atama bekleyen öğretmen. '4 yıldır ben de bu işi yapıyorum. Ben başımı eğip bu işi yapıyorsam tam uçurumun kenarında kendime tutunacak bir dal bulduysam, birileri emeğimi hiçe sayıyorsa ben burada bir sıkıntı duyuyorum' diyor. Sen sıkıntı duymuyorsun zorluklarla mücadele ediyorsun. Senin emeğini elinden almak istiyorlar. Biz onların yanında olacağız.
Beşli çeteye gelince, devletin soyulmasına gelince her şey serbest. Alınteri döküp, çekçekleri ile günde 15 kilometre gezip kağıt toplayan insanlara gelince 'Niye para kazanıyorlar?' Ne yapsınlar torbacılık mı yapsınlar? Saray'da oturan zata söylüyorum: Eğer sen devleti yönettiğini zannediyorsan bunlara sosyal güvenlik sağlayacaksın. Mazlumun ahı indirecektir şahı. Kendisini şah, padişah görenler nasıl düştüklerini göreceklerdir.
'BEŞLİ ÇETEYE GELİNCE ELİ ÇOK BEREKETLİ'
Toplumun her kesimine hitap ediyoruz. 3600 ek göstergeyi yıllardır söylüyorum. Yıllardır söyledim. Tıpkı emeklilere iki maaş ikramiye gibi. Sonunda Erdoğan, '3600 ek göstergeyi vereceğim' dedi. Demek ki sözümüzü dinlemeye başladı. Yap, sen yaptın da ben elinden mi tuttum? Sanıyor ki Kılıçdaroğlu bunu bir kez söyledi bitti. 3600 ek gösterge sağlanıncaya kadar ben ve arkadaşlarım her gün dillendireceğiz.
2018'den bu yana 41 ay geçmiş. 2022'de yapacağız diyor. Niye şimdi yapmıyorsun kardeşim? Meclis açık. Niye getirmiyorsun? Yine başka bir gerekçe uyduracak vaadinden kaçacak. Artık seni kimse seçmeyecek sen kusura bakma.
Beşli çeteye gelince eli çok bereketli. Buradan söylüyorum herkes dinlesin. Öğretmen, sağlık çalışanı, polisler, din görevlileri, infaz koruma memurları bunların tamamına 3600'yü vereceksiniz. Vermezseniz söke söke alacağız.
'AK PARTİLİLERİN YÜZDE 82'Sİ KÖTÜYE GİDİYORUZ DİYOR'
Devlet yönetimi basiretli insanların işidir. Devleti yöneten kişi olayları görür, dünyayı iyi okur, ekonomiyi yakından takip eder. Düzenli bilgiler alır. Kaynaklarımız ne kadardır, önceliklerimiz nedir ona bakar. Vatandaşlarımız nasıl sıkıntılarla karşılaşır, nasıl kolay atlatır buna bakar. Bizlerde ev yönetiminde basiretli davranırız. Devleti yönetenler 83 milyonu düşünürler. Anladığım, bildiğim kadarıyla bunlar kışa hiçbir hazırlık yapmamışlar. Tefeciye para verirken hiçbir tereddüt yok.
AK Partili seçmene soruyorlar Türkiye iyiye mi, kötüye mi gidiyor diye. İyiye gidenlerin oranı yüzde 18. Yüzde 82'si kötüye gidiyor diyor. MHP'li ise yüzde 87'si kötüye gidiyor diyor. Türkiye'nin kötüye gittiğini hepimiz biliyoruz. Faiz lobisinin bir numaralı adamı Recep Tayyip Erdoğan'dır.
'PERİŞAN DEDİĞİN ÜLKELER, BİR YILDA 31 KEZ ZAM YAPTI MI?'
128 milyar dolarda böyle gitti. Bakın daha kış gelmeden 2021'nin ilk 5 ayında 1 milyon 525 bin abonenin elektriği kesildi. Saray duyuyor mu bunu acaba? Bakanlar, AK Parti'nin, MHP'nin milletvekillerini duyuyor mu? İradesini Saray'a kiraya vermiş olanlar TBMM'de halkın sorunlarını çözemezler. Yine ilk 5 ayda, 674 bin abonenin de doğalgazı kesildi. Bu kış ne olacak bu hanelerde? Biz düşünüyoruz ama AK Parti ve MHP'nin hiç umurunda değil. Geldiğimiz nokta budur. Tablo böyleyken devleti yöneten zat, 'Biz kendi vatandaşımızı korumak için her türlü fedakarlığı yaptık' diyor. Hangi fedakarlığı yaptın?
Senin perişan dediğin ülkelere sor bakalım, onlar 1 yılda 31 kere zam yaptılar mı?
'DEPOLARDAKİ GAZ MİKTARI SADECE 15 GÜNLÜK'
Biz ülkemizi, insanımızı seviyoruz. Neden basiretsiz bunlar anlatayım. Doğalgaz alıyorsunuz dimi bunu depolayacaksınız. Bizim Silivri'de Tuz Gölü'nde akaryakıt depolama tesislerimiz var. 9 Ekim itibariyle bu depolarda bulunan gaz miktarı 2 milyar 791 milyon metreküp. Bu sadece 15 günlük ihtiyacımızı karşılıyor. Doluluk oranı yüzde 54. Aynı tarihte Avrupa'ya bakıyoruz. Onlarda doluluk oranı yüzde 76. Devleti yönetemiyorlar. Gittiklerini biliyorlar, devleti soyma üzerine ne götürürsek kardır mantığı ile çalışıyorlar şu anda.
'ELEKTRİK ÜRETİCİLERİ YÜZDE 45 ZAM YAPMAZSAK DÜKKANI KAPATACAĞIZ DİYOR'
Elektrik üreticileri, dağıtıcıları da en az yüzde 45 zam olmazsa biz dükkanı kapatacağız diyorlar. Bu vatandaş ne yapacak? Erdoğan bunları biliyor neden önlemini almadı? Devletin hazinesinin damadı ve kendisi tarafından talan edildiğini bilmiyor muyuz biz? Çıkıp milletin önüne komedi gibi 'ABD'nin, İngiltere'nin halini görüyorsunuz değil mi?' diyor. Görüyoruz evet. Allah akıl, fikir versin.
'ERDOĞAN, TÜRKİYE'NİNÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK TAKOZDUR'
Sen Adana'da miting yaparken polisin yemeyip bıraktığı yiyecekleri o gariban vatandaşların nasıl topladığını sana göstermediler mi? Bunlar devleti yönetemezler. Topluma daha ağır bir yük olmayın, bir an önce sandığı getir kardeşim, milleti perişan edeceksin. Yönetemiyorsun, yöneteceğiz.
Erdoğan, Türkiye'nin önündeki en büyük takozdur. Demokrasinin, Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi önündeki en büyük takozdur. Her şeyi engelliyor. Ben ve sizler, ülkemizin insanını seviyoruz. Kışı huzur içinde geçirmelerini istiyoruz. Kendisine önerdim, süratli bir şekilde 'Kara Kış Fonu' oluştur. Saray'ın Yardım Fonu de ne dersen de. Kaynaklarını da gösterdim kendisine. Beşli Çete'nin her biri birer milyar dolar para versin.
Çıkıp millete, '5 milyon doları beşli çeteden aldım. Ben de 13 uçağımdan 12'sini satacağım. Ben de fakirin, fukaranın yanında duracağım' diyeceksin. Vergi cennetlerinden gelen para var. Bunları 'bilmiyorum' diyebilir. O zaman bana bir telefon edeceksin. 'Eyy Kılıçdaroğlu' ya da 'Bay Kemal şu listeleri bana gönder' diyeceksin. Söz veriyorum yarım saat içinde sana göndereceğim.
Seyredilmeyen onlarca televizyonlar, satılmayan onlarca gazeteleri var. Bunları besleyen kamu kurumları ve kuruluşları var Erdoğan'ın propagandasını yapsınlar diye. Diyeceksin ki, 'Artık yol ayrımına geldik. Kara kış tablosu var. Bu milleti perişan etmeyelim. Kamu kuruluşlarının havuz medyasına verdiği bütün reklam paralarını fona yatıracağız' diyeceksin. Oturup bana teşekkür edersin.
İngiltere'de şoför kıtlığı var. Türkiye'de milyonlarca işsiz var. Erdoğan böyle bir fon kurarsa hiç kimsenin elektriği, doğalgazı kesilmeyecek. Sen dünyanın fonunu kurdun aldın paraları götürdün, yandaşlarına dağıttın bir de fakire fukaraya ver kardeşim.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir şey yaptık. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. 6 Ekim'de Mersin'de Büyük Nakliyeciler Buluşması gerçekleştirdik. Onlar söylediler Cumhuriyet tarihinde ilk kez oldu diye. Kimsesizlerin kimsesi olacağız.