CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik hakaret ve tehditlerde bulanan suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'ya MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sahip çıkması ile ilgili konuştu. Kılıçdaroğlu, "Beni duygulandıran telefon Sayın Seval Türkeş'e (MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in eşi) ait. Aradı, büyük üzüntülerini dile getirdi ve bu partinin böyle bir pozisyona düşmesinin kendisi açısından da çok büyük bir rahatsızlık yarattığını ifade etti. Bunu söylemek isterim, diğerlerinin hiçbir önemi yok" dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Safranbolu Leyla Dizdar Kültür Merkezi'nde partililerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse'yi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, ziyaret çıkışında bir gazetecinin "AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, 'Savcılık Alaattin Çakıcı'ya gerekli soruşturmayı başlatmış' şeklinde bir açıklama yaptı. Değerlendirmeleriniz nedir? sorusuna şu yanıtı verdi:
'ÜZÜCÜ OLAN BİR PARTİ BAŞKANININ MAFYA LİDERİNE SAHİP ÇIKMASI'
"Siyasi partiler yasasına göre kurulmuş olan bir partinin, üstelik Türkiye Cumhuriyeti tarihinde köklü olarak kabul ettiğimiz bir partinin genel başkanının bir mafya liderine sahip çıkması, asıl üzücü olan bu. Geri tartışmaların hiçbir önemi yok. Bu konuda beni duygulandıran telefon Sayın Seval Türkeş'e ait. Aradı, büyük üzüntülerini dile getirdi ve bu partinin böyle bir pozisyona düşmesinin kendisi açısından da çok büyük bir rahatsızlık yarattığını ifade etti. Bunu söylemek isterim, diğerlerinin hiçbir önemi yok.
Meşru zeminde Cumhuriyet Halk Partisi her türlü eleştiriye elbette saygı duyacaktır, kendi düşüncelerimizi ifade edeceğiz, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Cumhuriyet şehrindeyiz. Dolayısıyla bu Cumhuriyet şehrinde olmaktan da ayrıca son derece mutluyum, huzurluyum. Keşke Türkiye'nin her tarafı böyle olabilse. Pek çok sorun var, esnafın sorunu, diğer sorunlar var. Aslında siyaset kurumunun bunlarla ilgilenmesi lazım. Siyaset kurumu eğer gidip de bir mafya mensubuna sahip çıkıyorsa burada bir sorun var demektir. Demokrasi, hukuk açısından sorun var demektir. Bunları aşmalıyız. Bunları aşmaya kararlıyız. Kim ne yaparsa yapsın bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi, hakkı, özgürlüğü getirmekte kararlıyız." (ANKA)
