CHP lideri Kılıçdaroğlu, son günlerde sıkça konuşulan cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili tartışmalara ilk kez cevap verdi.

Sözcü’den Ruhat Mengi’ye konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, arka arkaya çıkan yangınlardan cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar birçok soruya yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu'nun kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar şöyle oldu:

–Anketlerde CHP ve İYİ Parti'nin oylarının arttığı, Cumhur İttifakı partilerinin oylarının düştüğü görülüyor. Sizce Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybedeceği görülen bir seçime girer mi?

Seçime girecek, hiçbir endişem yok. Bizi tahrik eden, sokağa çekmek isteyen, çatışma ortamı yaratmak isteyen gelişmeler olabilir, herkesin sakin olması gerekiyor. OHAL ilan etmek isteyebilir, etse de sandığa gidecek ve görevimizi yapacağız.

CHP'li Başkan istifa etti: 'Erdoğan'ın emrinde devam edeceğim' CHP'li Başkan istifa etti: 'Erdoğan'ın emrinde devam edeceğim'

'VATANDAŞIN İSTEDİĞİ ADAY'

–Öyle bir “cumhurbaşkanı nasıl olmalı” tarifi yaptınız ki sanki kendinizi tarif ettiniz.

Cumhur İttifakı'nın adayı belli; Erdoğan. AK Parti ve MHP milletvekillerinin tamamı koşulsuz ona uyacaklardır. Çünkü kendi akıllarını kullanma ve olayları sorgulama gibi bir güçleri yok. Milletvekilliklerini de Erdoğan'a borçludurlar. Bizde ise demokrasi var, yani biz cumhurbaşkanı adayı belirlenecekse önce ittifak olarak bir araya gelmek ve oturup konuşmak zorundayız. Tek aday mı olsun, her parti ayrı ayrı aday mı çıkarsın, bu demokrasi kültürünün getirdiği bir şeydir. Benim yaptığım cumhurbaşkanlığı tanımı ise toplumun özlemle beklediği bir cumhurbaşkanı tanımı. Bu cumhurbaşkanının kendisi, ailesi ve yaşam tarzıyla topluma örnek olacak. Vatandaş tarif ettiğim gibi bir cumhurbaşkanı istiyor. Yeni cumhurbaşkanı da başlangıçta olağanüstü yetkilere sahip olacak. “Cumhurbaşkanı oldum, bütün yetkiler bende, ne demek parlamenter sistem, nereden çıktı bu” derse her şey tuzla buz olur. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'i getireceğiz ve sahip olduğu yetkilerin önemli bir kısmını tekrar parlamentoya devredecek. Dolayısıyla, seçilecek cumhurbaşkanının nefsine hakim olması, verdiği sözde durması lazım.

'ÇOK ONURLU BİR GÖREV'

–“Millet ittifakı karar verirse ben olurum” diyor musunuz?

Elbette, yani Millet İttifakı derse ki “Siz aday olun”, kabul ederim. Çünkü onurlu bir görev cumhurbaşkanlığı ve onurlu görevin çok ötesinde Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi getirecek kişi olacak. Hem parlamentodaki ittifaka güven verecek, hem size oy vermeyen vatandaşların da kucaklandığını görecek. Bunu yapmak zorundayız. Bu aşamada tartışmayı kişiler bazına indirgemek doğru değil. Biz önce cumhurbaşkanı nasıl biri olmalı, “nitelikleri” ne olmalı, onu tartışmalıyız.

'SANDIĞA GİDECEK'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, seçime gidecek hiçbir endişem yok” dedi.

– Ülke sorunlarına çözüm bekliyor, milletin de sabrı kalmadı.. Seçim 2023'te olacak deniyor ve bu 2 sene içinde neler olacak, ne gibi olaylar çıkacak o da belli değil.

'TEK YOL SANDIK'

Çözüm için tek yol var, 2023 veya 2022 olur, bu sandık gelecek. Sandık gelmeden sorun çözülmez, sorunun çözüm anahtarı seçimdir, erken seçimdir. Otoriter bir rejimi demokratik yollarla sonlandırmış olacağız. Bu, Türkiye'de yaşayan herkesin tarihi sorumluluğudur. Özellikle ilk kez 2023'te oy kullanacak 6 milyon 300 bin gencin tarihi bir sorumluluğu var, bu gençler sandığa gitmeli ve demokrasiden yana oy kullanmalı. Bunu yaptığımız takdirde dünya siyaset tarihine de güzel bir armağan bırakacağız, “otoriter bir yönetimi demokratik yollarla indiren bir ülke” kimliği kazanmış olacağız. Millet İttifakı içindeki partiler ve henüz bu ittifakta olmayan Gelecek Partisi ve Deva Partisi gibi partilerin desteğiyle bu süreci sonlandırmamız lazım. Ondan sonra Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçmek zorundayız.