Her geçen gün daha fazla insan, günün büyük bir kısmını ekran başında geçiriyor. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve sosyal medya platformları; hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelirken, bu dijital maruz kalma hali insanların ruhsal ve fiziksel sağlığını ciddi biçimde etkiliyor.
Psikologlara göre, bireylerin odaklanma süresi belirgin şekilde azalmış durumda. Uyku düzensizlikleri, anksiyete, hafıza problemleri ve tükenmişlik hissi gibi belirtiler, özellikle genç nüfusta yaygınlaşıyor. Uzman Klinik Psikolog Derya Alkan’a göre bu durum, “sessizce yayılan bir toplumsal salgın” olarak nitelendirilebilir.
“Sürekli online olma ihtiyacı, kişilerin zihinsel olarak dinlenmesine izin vermiyor. Her boşluk anında ekrana uzanmak, beynin toparlanma sürecini sekteye uğratıyor,” diyor Alkan.
Birçok ülkede dijital detoks kamplarına ilgi artarken, bazı şirketler çalışanlarına haftalık ekran molaları uygulaması başlatıyor. Ancak henüz bu konuda geniş kapsamlı bir toplumsal bilinç oluşmuş değil.
Çözüm ne?
Uzmanlara göre ilk adım, dijital farkındalık. Günlük ekran süresini kontrol altına almak, özellikle akşam saatlerinde ekran kullanımını azaltmak ve haftalık en az bir gün “çevrimdışı kalmak”, bu sorunun büyümesini önlemede etkili olabilir.
2025'in teknolojik gündeminin gölgesinde kalan bu problem, önümüzdeki yıllarda çok daha fazla konuşulacak gibi görünüyor.