Kürt Meselesinde Zihinsel Tabular

Bahçeli'nin öncülük ettiği yeni Kürt açılımı; Türkiye açısından çeşitli ideolojik ve politik bakış açılarını yeniden gün yüzüne çıkarmış, ülke içinde önemli tartışmaları tetiklemiş ve siyasetin ideolojik uçurumları derinleştirmiştir.

Abone Ol

Sınır ve sınıf üreten her anlayış temelde karşı düşman bulmadan hayatta kalamaz.

PKK'yla olan savaş, hem mali hem idari olarak, denetlenebilir ölçütlerin ötesinde bir rant ekonomisi yaratmıştır. Türkiye yarım asra yakın bir zamandır, terör, çatışma ve şiddet eylemleriyle meşgul olmakta. Yaşanan terör olaylarının bedeli mali olarak hesaplanabilir fakat insanların mutsuzluğunun, korkularının, çektikleri acıların, köy boşaltmaların, işkencelerin, tutsakların, mahrumiyetlerin, ölümlerin iktisadi karşılığı hesaplanamaz.

Bir damla gözyaşının karşısına hiçbir fiyat yazılamaz.

Bu nedenle geçmişte yaşananları iyi tahlil etmek lazım.Türkiye'de barış ortamın sağlanması için hamasetten daha fazlasına ihtiyaç var.

Dağdaki son militanı öldürdüğünüzde hala sorunun devam ettiğini göreceksiniz.

Kürt siyasal hareketinin aldığı 6 milyon oy en az 15 milyon sempatizanla birlikte yaşamak zorunda kalacağınızı bilmelisiniz. Meselenin sosyal, psikolojik ve siyasi kısmını da Savunma Sanayiyi güçlendirerek, Dron-İHA-SİHA’lar üreterek ya da savaş uçakları filonuza ilaveler yaparak çözülmediğini görmüş olmalısınız!

PKK askeri olarak zor durumda doğru ama karşımızda “son terörist ölünce” bitecek bir durum yok.

"PKK, askeri olarak yeniliyor, Irak’taki operasyonlarla harekât kabiliyeti kaybediyor, Suriye’de denklem aleyhine değişti." işin bu kısmı da doğru. Zira sorun sadece terör kısmı ile geçiştiremeyecek kadar çok boyutlu ve çok katmanlı. Kürt meselesini güvenlik ve asayiş olarak gören cenahın izlediği  yol, tek yönlü bir sokaktır.

Yoğun bir umut ve emekle başlayıp aşama aşama devam eden süreçten ciddi  rahatsızlık duyunlar var.  

Statüko dünyasında yaşayanlar sadece bu sorunun değil hiçbir sorunun yapısal bir şekilde çözülmesinden yana değiller.

Zira yaşanan onca şeyi unutma, umursamama ve göz ardı etme cehaletini sergileyenlerin ülkenin selametine ve refahına sunabilecek bir şeyleri yoktur.

Nefret dilinden başka söyleyecek hiçbir şeyi olmayanlardan farklı bir çıkış beklemek fazla naiflik olur.

"Geleceğin farklı adları vardır. Gelecek, zayıflar için ulaşılamaz olandır, korkaklar için bilinmeyendir, cesurlar içinse bir fırsattır.” (Victor Hugo)

Kalıcı bir çözüm için siyasi akıl, sivil çözümler, müzakere, masa, irade ve cesaret lazım.

14 Nisan 1959 günü, İstanbul’da Yükseköğretimde okuyan 102 Kürt öğrencinin, CHP Milletvekili Asım Eren’e gönderilen telgraftan bir pasajda şunlar yazılıyordu.  “Vatan menfaatlerinde Türkiye Kürtlerinin hassasiyeti, namus ve dindarlığı, sizinkiyle kıyas kabul etmez.” Türkiye Kürtleri halen aynı yerde duruyorlar.

Güven, dostluk ve barış  için 'silahlar yerini sözlere bıraksın.'

Herkesin evde bekleyeni ve sevenleri olduğunu unutmayalım.

Ötekini anlamak onunla aynı fikirde olmayı gerektirmez.