Siirt'te 25 Temmuz'da düzenlenen ev baskınlarında, Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri için gözaltına alınan A.T. (17), S.T. (17), Edanur Taşkesen (19), Filiz Taşkesen (42) ve Tülin Taşkesen (21) hakkında yürütülen dava süreci devam ediyor. Bu kişiler, sosyal medyada maruz kaldıkları ırkçı saldırılar sonrası gözaltına alındı ve Filiz Taşkesen hariç, 27 Temmuz’da tutuklandı.

Trafik Kazası: İki Araç Çarpıştı, 3 Kişi Hayatını Kaybetti, 4 Yaralı Trafik Kazası: İki Araç Çarpıştı, 3 Kişi Hayatını Kaybetti, 4 Yaralı

Bugün Siirt 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmada, 4 tutuklu sanık Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, ev hapsinde olan Filiz Taşkesen ve avukatlar da duruşmada hazır bulundu. Duruşma, toplumun geniş kesimlerinden ilgi gördü; Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri de salonda yer aldı.

Kimlik tespitinin ardından söz alan Filiz Taşkesen, düğünlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekmenin bir gelenek olduğunu belirterek, "Yasak olduğunu bilmiyorduk. Bu güne kadar halaylarımız yasak değildi" dedi. Diğer tutuklular da, propaganda yapmadıklarını ifade ederek, tahliye ve beraat talebinde bulundular.

Yargı Süreci ve Avukatların Açıklamaları

Duruşmada avukatlar, suçlamaların hukuki temelden yoksun olduğunu öne sürdü. Avukat Mustafa Yıldız, düğünlerde çalınan şarkıların ve yapılan halayların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve anayasa ile insan hakları sözleşmelerine aykırı bir durum olmadığını belirtti. "Şarkıda ‘gerilla’ kelimesi geçiyor olabilir, ancak bu kelimenin kendisi şiddet içermiyor ve bu nedenle suç teşkil etmiyor" dedi. Yıldız, suçun unsurlarının oluşmadığını, bu nedenle sanıkların beraatini talep etti.

Avukat Mehmet Sabih Özer, dosyaların Terörle Mücadele (TEM) tarafından hazırlandığını ve kolluk güçlerinin sanal ortamda bir suç oluşturulmadığı halde savcılığa ihbarda bulunduğunu söyledi. Özer, Siirt Valisi’nin toplumun huzurunu bozanları almaya devam ettiklerine dair açıklamalarının, soruşturmanın önyargılı bir şekilde yürütüldüğünü gösterdiğini belirtti.

Avukat Ferhat Bayındır ise Türkiye'deki yargı pratiğinin eksik ve adaletsiz olduğunu, halayların ve şarkıların suç olmaktan çıktığını ifade etti. "Gerilla şarkılarına eşlik etmek 2015’te suç olmaktan çıkmıştır. Tutuklu sanıkların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.

Savcı, tutuklu sanıkların tutuksuz yargılanmasını talep etti ve mütaala için ek süre istedi. Mahkeme, tutuklu sanıkların tahliyesine ve Filiz Taşkesen’in ev hapsinin kaldırılmasına karar verdi. Ayrıca, yurt dışı yasağı kararı da alındı. Bir sonraki duruşma ise 26 Kasım’a ertelendi.

Duruşma Sonrası Açıklamalar

Duruşma sonrası adliye önünde yapılan açıklamada Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz, benzer gerekçelerle tutuklananların serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Korkmaz, "Kendi örf ve adetlerini yaşattıkları için tutuklanan arkadaşlarımızın hepsi serbest bırakılmalıdır" ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından, duruşma destekçileri Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’ne doğru hareket etti. Bu dava, sadece bireylerin değil, genel olarak toplumun kültürel ifadelerinin nasıl değerlendirildiğine dair önemli bir test niteliği taşıyor.

Kaynak: MA