KADIN

Mafya babaları rol model gibi lanse edilmesin'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında video mesaj yayınladı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen “Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü” konulu programa video mesajla katıldı.

AA'nın haberine göre medyada erkek şiddetini meşrulaştıran yayınlara değinen Erdoğan, "Haber başlıklarında kullanılan, 'öfkelenen koca, cinnet geçiren eş' gibi ifadeler aslında işlenen suça peşinen bahane sunuyor. Daha çok ilgi çekiyor diye şiddet ve korku ön plana çıkartılıyor. Ne olur insanlık onurunu reytinge kurban etmeyelim. Katiller, mafya babaları, zorbalar rol model gibi lanse edilmesin. Kadına yönelik şiddet, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan büyük bir yaradır. Aslında bir anlamda küresel bir pandemidir” dedi.

Erdoğan, programa katılan oyuncu, yazar ve akademisyenlere yönelik, "Sizlerin ağzından, kaleminden dökülecek en ufak bir sözün, göstereceğiniz örnekliğin değerine paha biçilemez. Dolayısıyla istedik ki medyanın ve bilhassa televizyon dizilerinin şiddetle mücadelede etkin bir araç haline gelmesi için ortak bir akıl oluşturalım" diye konuştu.

'İLHAM VEREN KAHRAMANLARA İHTİYAÇ VAR'

Ailenin "toplumların görünmez kaleleri" olduğunu belirten Emine Erdoğan, "bir toplumun aile bütünlüğü tamsa, değerleri etrafında kenetlenmişse o toplumu kimsenin yıkamayacağını" söyledi.

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti, "Bu zorlukların altından kalkmak için ilham veren hikayelere ve kahramanlara her zaman ihtiyacımız var. O zaman nasıl kahramanlar üreteceğimiz, tamamen bir tercih meselesi haline geliyor. Belki de delikanlı olan belinde silah taşıyan değil, sokak hayvanlarına mama taşıyan adamdır.

Makbul olan caddelerde arabasıyla yarış yapan değil, sabahın ilk ışıklarına kadar çalışan bilim insanıdır. İlham veren, evini terk eden isyankar gencin şöhret yolculuğu değil, ücra bir köyün çocuklarına ilim taşımak için yola çıkan genç öğretmenin yolculuğudur. Güçlü erkek, gücü kadına yeten değil, sevgisiyle ailesine güç olandır."