Mehmet Şimşek'ten Almanya'da Ekonomik Açıklamalar
Şimşek, Düsseldorf kentinde düzenlenen 8. Türk-Alman Ekonomi Günü programında yaptığı konuşmada Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki diyaloğun ve ortaklığın önemine vurgu yaptı. Kendilerini Avrupa ile dost gördüklerini belirten Şimşek, bazı siyasi görüş farklılıkları olabileceğini ancak Gümrük Birliği üzerinden AB ile ilişkilerini sürdürdüklerini ifade etti.
Türkiye'nin Makroekonomik Problemleri
Bakan Şimşek, Türkiye'nin önemli makroekonomik problemlerinin olduğunu belirterek, bu problemleri çözerlerse ülkenin potansiyelinin daha da güçleneceğini dile getirdi. Fiyat istikrarının ve mali disiplinin önemine değinen Şimşek, yapısal dönüşümden bahsederek yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sanayide dönüşümün ülke ekonomisine sağlayacağı avantajlara dikkat çekti.
Enflasyon ve Bütçe Açığı
Şimşek, Türkiye'nin enflasyonunun maalesef oldukça yüksek olduğunu belirtti ve bu konuda uygulamaya koydukları programla enflasyonun düşürüleceğine inandıklarını söyledi. Ayrıca, bütçe açığının deprem nedeniyle geçen sene arttığını ancak aldıkları tedbirler sayesinde bu açığı kontrol altına aldıklarını ifade etti. Gelecek yıllarda bütçe açığını deprem etkisi dahil kalıcı olarak düşürmeyi ve borcu milli gelire oranını düşük tutmayı hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, Almanya'ya deprem felaketi nedeniyle gösterdikleri dayanışma için teşekkürlerini iletti.
Maastricht Kriterleri nedir?
9-10 Aralık 1991 tarihinde imzalanarak 1 Ocak 1993'te yürürlüğe giren Maastricht Anlaşması’nda Ekonomik ve Parasal Birliğin (EPB) aşamaları, bu süreçte izlenecek ekonomik ve parasal politikalar ile bunların gerektirdiği kurumsal değişiklikler ayrıntılı olarak düzenlendi. Bu düzenleme çerçevesinde EPB’nin son aşamasına geçiş öncesinde, üye ülke ekonomileri arasındaki farklılıkların giderilebilmesini teminen bazı makro büyüklükler açısından yakınlaşma kriterleri tespit edildi ve bunlara uyulmaması durumunda yaptırımlar belirlendi.
Toplulukta en düşük enflasyona sahip (en iyi performans gösteren) üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalaması ile, ilgili üye ülke enflasyon oranı arasındaki fark 1,5 puanı geçmemelidir.
Üye ülke devlet borçlarının GSYİH’sına oranı %60’ı geçmemelidir.
Üye ülke bütçe açığının GSYİH’sına oranı %3’ü geçmemelidir.
Herhangi bir üye ülkede uygulanan uzun vadeli faiz oranları 12 aylık dönem itibarıyla, fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmayacaktır.
Son 2 yıl itibarıyla üye ülke parası diğer bir üye ülke parası karşısında devalüe edilmiş olmamalı. DUVAR