Düşünmez’in teklifi, hapishanelerde yaşanan ağır insan hakları ihlallerini ve sağlık sorunlarını ele alarak dikkat çekici bir gündem oluşturdu.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez meclise verdiği önergede, hapishanelerde mahpusların maruz kaldığı insan onuruna aykırı tutumlar, işkence ve kötü muameleler gibi ihlaller sıralandı. Tek kişilik hücrelerde tecrit edilme, keyfi disiplin cezaları ve sağlıksız koşulların yanı sıra, anneleriyle birlikte hapiste kalan çocukların ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi gibi durumlar, mahpusların yaşamlarını daha da zorlaştırıyor.
Düşünmez, Türkiye'deki hapishanelerin F tipi, Y tipi ve S tipi olarak tasarlandığını, bu yapının mahpusları dış dünyadan izole ederek ruhsal ve bedensel olarak yavaş bir yok oluş sürecine sürüklediğini vurguladı. Özellikle Y ve S tipi hapishanelerde sıkça yaşanan şüpheli ölümler, bu koşulların tehlikeli boyutlarını gözler önüne seriyor. MED-TUHADFED (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Federasyonu) verilerine göre, 2024 yılının ilk altı ayında hapishanelerde 26 mahpus yaşamını yitirdi.
Örnek Vakalar ve Keyfiyet
Düşünmez, epilepsi hastası 22 yaşındaki Serhat Temizer'in durumunu örnek vererek, mahpusların nasıl insanlık dışı koşullara maruz kaldığını anlattı. Temizer, duruşma sonrası tahliye edilmesine rağmen, güvenlik gerekçesiyle tek kişilik hücreye konuldu ve burada yaşamını yitirdi. Bu durum, hasta mahpuslara uygulanan keyfi muamelelerin bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Ayrıca, hapishanelerde yaşamını yitirenlerin çoğunun hasta mahpuslardan oluştuğu belirtilerek, sağlık hizmetlerine erişimdeki engellerin ve tedavi taleplerinin çoğu zaman reddedildiği ifade edildi. Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporların gecikmesi ve tedavi için gereken sevklerin yapılmaması, mahpusların hayatını tehdit eden faktörler arasında yer alıyor.
Meclis Araştırması Talebi
Düşünmez, tüm bu nedenlerle, mahpusların insan onuruna uygun koşullarda tutulmasını sağlamak, sağlık haklarına erişimlerini güvence altına almak ve yaşamını tek başına sürdüremeyen mahpusların tahliye edilmesini sağlamak amacıyla Meclis Araştırması açılmasının zaruri olduğunu belirtti. Tecrit uygulamalarına son verilmesi ve insan hakları ihlallerinin tespiti için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği ifade edildi.
Düşünmez devamında," Metris R Tipi kapalı hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpuslardan ALS hastası Abdulkadir Kuday’ın tüm tedavi talepli başvurulara rağmen ne insan onuruna uygun tedavisi yapılabilmiş ne de ailesinin yanında tedavi olabilmesi için tahliye edilmiştir. Adli Tıp Kurumu’nun 3 kez "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında infazın hastalık nedeniyle olsa dahi kesintiye uğrayamayacağına dair İnfaz Kanunu’ndaki yasal engel nedeniyle tahliyesi engellenmiş, ne yazık ki 2 Ekim'de Metris R Tipi kapalı hapishanesinde yaşamını yitirmiştir.
Bütün mahpusların hapsedilme dışındaki insan yaşamına ve onuruna uygun koşullarda tutulması, mahpusları hastalığa sürükleyen sağlıksız koşulların ortadan kaldırılması, her koşulda sağlık hakkına erişimlerinin sağlanması, yaşamını tek başına idame edemeyecek durumda olan mahpusların infazlarının geri bırakılarak tahliye edilmelerinin sağlanması, tecride dayalı infaz rejimine son verilmesi ve bu rejimin ortaya çıkardığı tüm insan hakkı ihlallerini tespite ve gidermeye yönelik düzenlemeler yapılması için Meclis Araştırması açılması zaruridir' denildi.