Zor şartlar altına çalışan mevsimlik tarım işçilerini ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ülkenin ortak sorunun yoksulluk olduğunu belirterek, işçilerin yaşadığı zor koşullarının düzeltilmesi için parti olarak çalışma yürüteceklerinin sözünü verdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP milletvekilleri, Ankara il ve ilçe yöneticileriyle birlikte Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde soğan tarlalarında çalışan mevsimlik tarım işçilerini ziyaret ederek Ramazan Bayramlarını kutladı. İşçiler, çadırlarını tek tek ziyaret eden Sancar’a yaşadıkları sorunları anlattı. İşçiler, barınma, su, elektrik, temizlik konusunda yaşadıkları sorunların çözümü için destek isterken, Sancar, işçilere sorunlarının çözümü için gereken çalışmaları yapacaklarını söyledi.
Yapılan ziyaretin ardından konuşan Sancar, “Burası mevsimlik tarım işçilerinin bir bölümünün yaşadığı bir bölge Şereflikoçhisar’ın bir köyüne yakın bir bölge. Çadırlarda yaşayan bin 500’e yakın insan var. Bunların 700’ü doğrudan tarlalarda emek sarf ediyor. Büyük bir kısmı Urfa’nın Suruç ve Siverek ilçelerinden ve Mardin’in Derik ilçesinden gelmişler. Ayrıca burada Suriyeli göçmen kardeşlerimiz de var. Onların da büyük bir kısmı Urfa’da ikamet ediyor. Haseke’den gelenler, şimdi çalışmak üzere buraya Şereflikoçhisar’a gelmişler” diye konuştu.
EKMEK İÇİN
Sancar, işçilerin zor bir yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, “İnsan onuruna yaraşır şartlar sağlanmıyor. Şartları anlatmaya gerek yok. Gerçekten sefalet şartları bunlar. İnsanlık onuruna yaraşır asgari bir yaşamın herhangi bir gerekliliği, şartı burada sağlanmıyor. Çok zor şartlarda hayatlarını sürdürüyorlar. Çok sayıda çocuk var, eğitim imkanlarından yoksunlar. En büyük ihtiyaçları su ve elektriktir. Bunları herkes dile getiriyor. Buna benzer yaklaşık 10 bölge daha bulunuyor. Yani toplamda 15 bin insan şimdi bu mevsimde bu şartlarda çalışıyor ve yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Peki neden? Neden bu ağır şartlarda hayatlarını kazanmak için, bir ekmek için böyle bir ortamda bulunmak zorundalar” ifadelerini kullandı.
‘SÖZ VERİYORUZ’
Sorunlarının çözümü için her türlü çabayı harcayacaklarını altını çizen Sancar, “Ülkenin kaynaklarının adil dağıtımı sağlanabilir ise bu yoksulluk, bu sefalet yaşanmayacak. Oysa biliyoruz ki kaynaklar yandaşlara gidiyor, ranta gidiyor, savaşa gidiyor. En ağır şartlarda çalışan işçi kesimini mevsimlik tarım işçileri oluşturuyor. Bunu hep söylüyoruz ama bizzat buraya gelip bir arada bulunduğumuzda şartların ne kadar ağır olduğunu çok daha çıplak gözle ve çok daha ağır duygularla tecrübe ediyoruz. Biz buradaki sorunların çözümü için elimizden geleni yapacağız. İşsizler için, köylüler için, emekçiler için ve bütün çalışanlar için; en ağır şartlarda emekleri sömürülen, insanca yaşam şartları ellerinden alınan bütün insanlarımız için mücadelemizi her şart altında sürdüreceğiz. Buradaki sorunları elbette dile getireceğiz. Ayrıca ihtiyaçların karşılanması için elimizden gelen her türlü çabayı harcayacağız. Burada bulunan bütün kardeşlerimize bunun sözünü veriyoruz. Bütün halkımıza, halklarımıza bu sözü veriyoruz” diye konuştu.
‘BOZUK DÜZEN’
İnsan onuruna yaraşır şartlarda hayatlarını sürdürememelerinin nedeni ülkede bozuk düzeninden kaynaklandığını söyleyen Sancar, “Şimdi Mayıs ayındayız. Burada bulunanların sayısı 15 bin, soğan tarlalarında çalışıyor çok büyük bir kısmı. Şu anda hasat mevsimi değil, soğanın yetişme mevsimi. Ağustos ve Eylül aylarındaki hasat mevsiminde çalışan sayısı 150 bini bulabiliyor. Neden buraya bir çadır kent kurulmuyor, neden elektrik şebekesi kurulmuyor? Yıllardır aynı insanlar aynı bölgelerden buraya çalışmaya geliyor. Neden düzenli temiz su ve diğer ihtiyaçlarda kullanılmak için su sağlanmıyor? Neden bu insanların, insan onuruna yaraşır şartlarda hayatlarını sürdürmeleri sağlanmıyor? Cevap bellidir, cevap bu bozuk düzendir. Cevap, ülkenin kaynaklarını yandaşa peşkeş çeken bu kirli düzendir” açıklamasında bulundu.
'MÜCADELE EDECEĞİZ’
Halkların ortak sorunun yoksulluk olduğunu ifade eden Sancar sözlerini şöyle tamamladı: “Bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz. İnsanlarımızın onuruna yaraşır şartlarda yaşamalarını sağlayacağız. Bu bizim borcumuzdur, en önemli görevimizdir. Buraya gelmeye devam edeceğiz, il ve ilçe yöneticilerimiz buraya gelmeye devam edecekler. Bizler de zaman zaman gelip burada insanlarımızla sohbet edip sorunlarını konuşacağız, sorunlarının takipçisi olacağız. Halkların ortak sorunu yoksulluktur. Bunu her dilde burada dile getirdiler. Biz bu yoksulluğu ortadan kaldırmak için mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz.”