AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'vitrin mankeni' ifadelerine muhalefetten sert tepki geldi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Önce görevini yap, kadınların güvenliğini sağla" dedi. Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın ise, 'acizliktir' dediği açıklamasında, "Türkiye’nin problemi, kadınların ne giydiği değil, ne yaşadığıdır" sözleriyle Erdoğan'a tepki gösterdi.

"Oy almak için bazı yerlerde görüyorsunuz işte başörtülü birkaç kişiyi yanlarında adeta böyle vitrin mankeni gibi getirip koymak kimseyi artık aldatmıyor, geçti o işler" diyen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepkiler sürüyor.

AKŞENER KADIN CİNAYETLERİNİ HATIRLATTI

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayarak Erdoğan'a tepki gösterdi.

Son bir yılda 386 kadının öldürüldüğünü hatırlatarak, "Bu millet bu kirli zihniyetten artık bıktı" diyen Akşener, şöyle yazdı:

"Sayın Erdoğan, ülkemizde son 1 yılda, 386 kadın katledilmişken; çıkıp utanmadan kadınlara hakaret edeceğine, git önce görevini yap, kadınların güvenliğini sağla."

KILIÇDAROĞLU: DAHA BÜYÜK HAKARET EDİLEMEZ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise, Erdoğan'ın tüm türbanlı kadınlardan özür dilemesi gerektiğini belirterek, "Bir kadına bundan daha ağır hakaret edilmez. Bu ülkede yaşıyoruz beraber yaşıyoruz ya. Başı açık başı kapalı kadını erkeği yaşlısı genci beraber yaşıyoruz. Bırakın ya 2021’in birinci günü milletin yüzü gülsün bari. Gerçekten acıyorum Allah akıl fikir versin buna" diye konuştu.

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın da Erdoğan'ın sözlerine tepki göstererek, "Her şeyden önce; kadınların kıyafeti üzerinden siyaset üretmek acizliktir" dedi. Aydın'ın konuya ilişkin açıklaması şöyle oldu:

"Fikri Sağlar Bey’in söyledikleri çarpık, yersiz ve talihsizdi. Sn. Cumhurbaşkanı’nın da bu konular hakkında sarf etmiş olduğu sözlerini, üslubunu ve yaklaşımını da tasvip etmiyor, talihsiz görüyoruz. Her şeyden önce; kadınların kıyafeti üzerinden siyaset üretmek acizliktir! Başı açık ya da örtülü hiçbir kadın vitrin malzemesi değildir. Kadınlarımızı, kıyafetleri üzerinden siyaset malzemesi yapmak bu millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Türkiye’nin problemi, kadınların ne giydiği değil, ne yaşadığıdır! Biz, bu tip gündemleri Türkiye’nin gerçekliği açısından da uygun görmüyoruz. Türkiye’nin 2020 yılı karnesi fevkalede kötüdür; her konuda karşı karşıya kaldığımız kötü tablo apaçık ortadadır. Bu tablo ortada iken; bizim esas olarak 2021’de, hem ekonomisi hem de demokrasisi güçlenmiş bir Türkiye çabası içinde olmamız gerekiyor. Ancak ne yazık ki Sayın Cumhurbaşkanı’nın, böyle bir çabaya vesile olacak ve ülkemizde böyle bir iklimi oluşturmaktan uzak uzak yaklaşımını ve siyasete hakim olan üslubu beğenmiyoruz.

GELECEK PARTİSİ: ÇOK ACIMASIZ

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan ise, "Artık başörtüsü üzerinden toplumu kutuplaştırmak mümkün olmayacak Sayın Erdoğan" diyerek 'vitrin mankeni' ifadelerine tepki gösterdi. Özcan, şunları kaydetti:

"Başörtülü bir kadını vitrin mankeni olarak tanımlaması çok acımasız. Toplumu her konuda ayrıştıran yaklaşımın başörtülüleri bile kendi içinde ayıracak noktaya gelmesi içine düştüğü zor durumun da bir göstergesi aslında. Bir durum daha var ki o da Erdoğan’ın ortaklarının bu konudaki tutumu. Geçmişte MHP nin de başörtüsü yasakçılığı konusunda CHP'den geri kalır yanı yoktu. CHP Genel Başkanı'nın başörtüsü konusundaki özeleştirisini duyduk ama MHP Genel Başkanı'ndan böyle bir özeleştiri ya da ileriye yönelik bir vaad duymadık. Erdoğan niyet okuma işine giriştiyse önce ortaklarından başlayabilir. Kimse başörtülü kadınlarımızı kendini meşrulaştırmak için kullanmaya yeltenmesin, yine kimse başörtülü kadınlarımızın siyasette ve bürokraside edindiği yerleri kendi yanlışlarını gizlemek için de kullanmasın."

DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır DEM Partili Dindar: Kürt-Türk irtifakının test alanı Rojava'dır

DİLEK İMAMOĞLU'NDAN TEPKİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu ise kadın cinayetlerini hatırlattı. İmamoğlu, "CHP PM Üyesi Avukat Sevgi Kılıç'a yönelik kullanılan ifadeler asla kabul edilemez. Devlet yetkililerinin rencide edici açıklamalarla kadınların kıyafetleri, inançları ve yaşam tarzlarını değil, her gün şahit olduğumuz kadın cinayetlerini dert edinmeleri gerekir" diye yazdı.