Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî kırsal mahallesinde 21 Ağustos’ta katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın failleri hakkında açılan dava 1'inci duruşması, ikinci gününde devam ediyor. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi adliye önü barikatlarla kapatıldı. Tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar duruşma salonuna getirildi. 4 sanığa, "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Baro başkanları, kadın ve çocuk örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcisi de duruşmaya katıldı. 

Duruşma, ikinci gününde tanık ağabey Baran Güran'ın ifadelerinin alınmasıyla başladı.

TANIK GÜRAN: BİLMİYORUM

Güran, "Nasıl böyle olduğunu, olayların nasıl böyle geliştiğini bilmiyorum. Olay günü Diyarbakır'daydım. Öğrenince önce köye gittim. Caminin önünde büyük bir kalabalık vardı. Sonra eve gittim, Narin yok dediler. Sonra 112’yi aradım” dedi. 

Mahkeme başkanı, “Aile kendi arasında gizli toplantılar yapmış, kameralar kurulmuş iddiası var. Ne diyorsun?” diye sordu. Güran, "Bu olaylarda bazen bakanlar falan geliyordu ziyarete. Batman'dan Diyarbakır'a misafirler geliyordu. O yüzden toplantı olmadı. Yani ben görmedim. Böyle gizli bir toplantı köyde yapılmazdı” diye kaydetti. Güran, kadınların kavga ettiği iddiasına dair, “Ben o sırada orada değildim” yanıtı verdi. 

Avukat Nahit Eren, Salim Güran’ın dünkü duruşmada kendisine “Sen neyin peşindesin?” diye sorduğunu işaret ederek, “Biz Baran ile birlikte ATK’nin önündeydik. Baran’ın da benim peşimde olduğum şeyin peşinde olduğunu hissediyordum. Bu çocuğun getirildiği duruma karşı adalet mücadelesi vereceğiz, hayatıma mal olsa da vereceğim. ATK’nin önündeydik, bu soruşturmayı yürüten 3 savcımız var. Sana teşhis yaptıracaklardı. Ben o teşhise izin vermedim. ‘Bir abi bu şekilde görmesin, bu kokuyu almasın’ dedim. Sana göstermemelerinde çok ısrarcı oldum. Ama dışarıya gelen kokuyu sen de alıyordun. O yüzden ben neyin peşindeyim? Buna sebep olanların peşindeyim” şeklinde konuştu.

GERGİNLİK ÇIKTI

Baba Arif Güran, Eren'e karşı "Artık bundan bahsetmeyin" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine salonda gerginlik ve tartışma çıktı. Mahkeme başkanı, sadece soru sorulmasını istedi. 

Avukat Aydın Özdemir, Güran’a “Kaçta kaybolduğunu öğrendiniz, ne zaman aramaya başladınız?” diye sordu. Güran, köye gittiği gün kaybolduğunu öğrendiğini ve saati hatırlamadığını söyledi. Güran, Özdemir’in, "20.43’te arayıp ‘Kardeşimi bulamıyoruz, 5 saat geçti demişsiniz. O kadar olmuş mu?” sorusuna "Aradığımda ya bir saat geçip, geçmemişti. Bir saattir kayıptır deseydim acele edilmeyebilir diye öyle söyledim. Sadece personeller erken gelsin diye” yanıtı verdi.   

Aile Bakanlığı avukatlarından Abdullah İnan, "19 gün kardeşin aranıyor. Çelişkili şeyler oluyor, kavga çıkıyor, elektrik gidiyor. Jandarma, amca Güran'ın yanlış yönlendirdiğini söylüyor. İfadelerde çelişkiler var. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?” diye sordu. Güran, "Benim ailem daha önce ifade veren insanlar değiller. Karıştırmaları normal. Niye kimse bunları göz önünde bulundurmuyor?" ifadelerini kullandı.  

İranlı Ahoo Deryaei ailesine teslim edildi İranlı Ahoo Deryaei ailesine teslim edildi

Güran, avukatların “Nevzat ve babanız arasında herhangi bir tartışma oldu mu?” sorusu üzerine şunları söyledi: "Tartışma oldu, ben de şahit oldum. Maddi bir zarar vardı. Babam bunu Nevzat’a güzel bir dille anlattı. ‘Ben vermiyorum, kabul etmiyorum’ dedi. Babam köyden 2 yaşlı insanı çağırdı. Nevzat orada kekelemeye başladı. Babam ‘Sen o parayı vereceksin’ dedi. Saldıracaktım Nevzat’a ama babam tepki gösterince ben sustum, çıktım. Nevzat o kadar çok soğukkanlı ki sanki 50 cinayet işlemiş gibi rahat ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyor."

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, "Salim Güran’ın ruh hali olay sonrası nasıldı?" diye sordu. Güran, “Salim Güran amcamdır. Çalışma sırasında 7/24 jandarmayla birlikteydi. Jandarma onu yanından ayırmıyordu” dedi. 

Güran, "Salim Güran, Enes Güran’ı daha önce dövdü mü? Yeğenlerini dövme huyu var mıydı?” sorusuna dair şunları söyledi: "Ben şahit olmadım. Yeğenlerini dövme huyu yoktu."

Güran, avukat Akdağ’ın anne ile amcanın ilişkisi olduğu iddiasına dair soruyu yanıtladı. Güran, böylesi bir durumda söz konusu kişilerin öldürüleceğini kaydetti. 

Tanık olarak dinlenen Osman Güran, "Enes ile sadece Narin'in kaybolduğu gün görüştüm. Beraber arama çalışmalarına katıldık. Konuşmadık, sadece aynı ortamdaydım. Dedemin evinin önündeydim. Arif Güran aracıyla geldi. Biz petrole gittik bir şeyler aldık. Ben araç koltuğunu kendime göre ayarlarken yerdeki paspasın üzerinde bir terlik gördüm. Muhammet (Salim Güran'ın yeğeni) de 'yol üstünde bu terliği aldım, unuttum dedi' dedi. Sonra ben de kolluk kuvvetlerine teslim ettim" diye konuştu. 

Yüksel Güran’ın avukatı, "Gözaltına kötü muamele, nezaketsiz davranış, ağır hareket gibi muamelelerle karşılaştınız mı?” sorusuna Osman Güran, “İl Jandarmada Narin’in bulunduğu gün tırnaklarımı çekme, düz duvara tutarak işkence de bulunma gibi şeylerle karşılaştık. Katil acaba içimizde mi diyerek işkencelere sustuk" diye kaydetti. 

Salim Güran’ın yeğeni Muhammet Kaya tanık olarak dinlendi. Kaya, "Narin kaybolduğu haberi gelince Derik’ten köye gittik. Aramalara katıldık. Köyü aramaya başladım. Kuyulara baktım. Kanal tarafına baktım. Terliği bulduğum gün 2’nci gündü. Süt almaya giderken köy yolunun üzerinde terliği gördüm. Çingenelerin çadırı vardı, onlarındır diye terliği es geçtim. Dönüşte belki Narin’indir diye yengeme göstermek için aldım. Sonra Hüseyin Güran’ın evine gittim. Ondan sonra kuzenim aradı, 'tepedeyiz gel oturalım' diye. Osman, ‘Ben köye gidiyorum, siz gelirsiniz’ dedi. Arabaya bindi. Terliği fark etti. ‘Kimin’ dedi. ’Yolda gördüğümü’ söyledim. Kargaşa olduğu için terliği yengeme göstermeyi unutmuştum” iddiasında bulundu. 

Terlikle ilgili soru yöneltilen Yüksel Güran, "Terlik bana gelince, kırmızı olduğu söylenince kızımın terliği olabilir dedim. Ama terliğin numarasına hiç dikkat etmemiştim” dedi.

ARİF GÜRAN HASTANEYE KALDIRILDI

Arif Güran, fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldı. Mahkeme başkanı, Güran'ın tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldığını belirtti. 

Narin Güran’ın tutuklu yengesi Maşallah Güran, tanık sıfatıyla dinlendi. Maşallah Güran, evde yaşanan "kadın kavgasına" dair soruya, "Narin’in bulunduğu gün komutan geldi. Yüksel’e haber verdi. Yüksel, ‘Komutanım bana söz verdin, hani Narin’i getirecektin' deyip, çığlık attı. Sonra bayıldı. Ben de ‘Oy Narin hangi şerefsizler sana kıydı’ dedim. Sonra Yüksel’in kız kardeşi geldi. ‘Anlatsaydınız böyle olmazdı’ dedi. ‘Biz bir şey bilmiyoruz. Biliyorsan sen anlat’ dedim. Tartışma çıktı. O sırada kızım bayıldı. Onu aldım, eve gittim" dedi.  

Maşallah Güran, Salim, Enes ya da Yüksel Güran tarafından yönlendirilmediğini kaydetti. Güran, yalan beyanda bulunması için yönlendirilip yönlendirilmediğine dair soruyu, "Hayır kesinlikle" yanıtı verdi. 

Maşallah Güran, “Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?” sorusuna “Şu ana kadar yoktu” yanıtı verdi. Salim, Yüksel ve Enes Güran'a dair sorulan benzer soruyu da “Hayır. İnanmıyorum” cevabı verdi. 

ÇARPRAZ SORGUYA ENGEL

Avukatlar, aynı kişilere aynı sorunun farklı şekillerde sorulmasına dönük engele tepki gösterdi. Avukatlar, aynı sorunun farklı şekillerde sorulabileceğini söyledi. Mahkeme heyeti, talebi reddetti. 

Maşallah Güran, Narin’in neden öldürüldüğünü hiç düşünmediğini söyledi. Avukatların “Narin’i Nevzat mı öldürdü? sorusuna, “Bilmiyorum öyle görünüyor” yanıtı verdi. Mahkeme başkanı, “Tamam, tamam cevap vermek zorunda değilsin, cevap verme diyerek” araya girdi.

Duruşmaya kısa bir ara verildi. 

ÇOCUKLAR DİNLENİYOR

Aranın ardından M.E. Güran (Narin Güran'ın ağabeyi) adlı çocuğun beyanları dinlendi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılan ve pedagog eşliğinde ifadesi alınan M.E.G., "Narin'in kaybolduğu gün annem, Eren, Enes abim, Narin ve kardeşlerim evdeydik. Saat 15.00 gibi yengem bize gelmiş. Geldiğini Eren'den öğrendim. Geldiğini ben görmedim. Öncesi de Narin camiye gitti. Gittikten sonra Enes abimle annemin telefondan oyun oynadım. Sonra 16.30'a kadar uyudum. Dışarı çıktım, bakkala gittim. Arkadaşlarımla görüştüm. Köyün içinde dolandık gezdik. Enes abimin yanına gittik. Kuzenlerim sonra gittiler biz de eve geçtik. Annem yemeği hazırladı ve Narin'i çağırmamı söyledi. Çıktım dışarı bulamadım. Yengemi aradık onların evinde de değildi. Sonra Narin'i aramaya başladık" ifadelerini kullandı. 

Sonrasında çocuk tanıklardan Narin Güran’ın kuzeni M.K. dinlendi. M.K. de olay günü yaşananları anlattı. Salim Güran’ın kızı G.G. de, "Çarşıya gittik. Sonra köye geri döndük. Babam yemek yedi, uzandı, yattı. Sonra kalkıp, gitti. Emin değilim ama çıktığı saat 3 buçuk gibiydi. Tarlaya gitmiş. Sonra tarladan eve geldi. Narin kaybolduktan sonra babam hiç eve gelmedi, hep dışarıdaydı” diye kaydetti.

G.G., Nevzat Bahtiyar ile babasının arasında bir sorun olmadığını, aralarının iyi olduğunu söyleyerek, “Babamla Nevzat’ın arası kötü olsa da bize söylemezdi” dedi.

'SİZ KONUŞSAYDINIZ BÖYLE OLMAZDI'

Maşallah Güran’ın kızı M.G. de tanık olarak dinlendi. M.G., Narin’in cansız bedeninin bulunduğu güne dair şunları söyledi: "Yüksel yengem Narin’in ölümünü duyunca fenalaştı. Annemler yengemi ambulansa götürdüler. Sonra Yüksel yengenin kardeşi geldi, anneme el salladı, ‘Siz konuşsaydınız böyle olmazdı’ dedi. Ben de ayağa kalkarak, ‘Yeter artık biz bir şey bilmiyoruz’ dedim. Bağırmamla bayılmam bir oldu zaten. Narin kaybolduğu gün evimize geldi. Kapıdan gelip, gitmiş ben hiç görmedim."