EĞİTİM

Öğretmenler: Mülakat İstemiyoruz

Öğretmen atamalarında kullanılan ‘mülakat sistemi’ son dönemde geniş bir tartışma konusu haline geldi. Bu sistem, iller arasında büyük farklılıklar yaratarak puanlama sürecinde öğretmen adaylarının sıralamalarını önemli ölçüde etkiledi.

Abone Ol

ürkiye’de bir buçuk yılın ardından kamuya atanacak 20 bin öğretmeni belirleyen mülakat sistemi üzerindeki tartışmalar sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 25 Ekim’de açıklanan mülakat sonuçları sonrası pek çok öğretmen, ‘adaletsiz’ olduğunu savundukları mülakat puanları nedeniyle kontenjan dışı kaldıklarını belirterek günlerdir eylemde.

Mülakat komisyonlarının illere ve bölgelere göre farklı standartlar uyguladığını, bu durumun mülakat puanları arasında yüksek farklılıklar oluştuğunu kaydeden öğretmenler, komisyonların adil ve objektif puanlama yapmadığı görüşünde.

‘SIRALAMAM 300 KİŞİ GERİ ATTI’

MEB’in açıklamasına göre 14 Kasım’da başlayacak atama tercihleri öncesinde mülakat sonuçlarının belirlediği yeni sıralamalarını bilmeyen öğretmen adayları, binlerce kişilik mesajlaşma gruplarından paylaştıkları puanlar üzerinden sıralamalarını tespit etmeye çalıştıklarını söylüyor.

Müzik öğretmeni Alpay Kocatabak, “Kendi branşımdan 2023 yılında sınava girdim. Kontenjan olarak 634 kişi açmışlardı ve benim sıralamam 320 idi. 2024 yılında mülakata girdiğimizde benim puanım yuvarlandı, ancak başka şehirlerde verilen yüksek puanlar nedeniyle ben şu an kontenjan dışı kaldım. Yani 300 kişi geri attı sıralamam. Bakanlık sıralamaları da açıklamadı; biz öğretmenlerin yer aldığı mesajlaşma gruplarından puanları paylaşarak sıralarımızı tespit ediyoruz” dedi.

Alpay Kocatabak

‘YA HERKESİN PUANI YUVARLANSIN YA DA MÜLAKAT İPTAL EDİLSİN’

KPSS’deki adaletsiz mülakat nedeniyle kontenjan dışı kaldığını söyleyen Kocatabak, hayata dair yaptığı tüm planların yıkıldığını söylüyor:

“Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2023 yılında alanında kontenjana girenler 2024 sınava girmesin dedi. Biz de ona güvenip sınava girmedik. Ancak yapılan mülakat sonucunda kontenjan dışında kaldığımızı gördüm. Mülakatların en adil sonuçlanmasının tek yolu herkesin puanlarının yuvarlanması olacak. Çünkü yuvarlanan puanlar hiç kimsenin sıralamasını bozmadığı için herkes KPSS sınavı önceliğine göre atanacak. Şu an herkesin sıralaması değişti. Kontenjan içinde olanlar dışarı çıktı, dışarıda olanlar kontenjan içine girdi. Bu adaletsiz uygulamanın derhal sonlandırılması gerekiyor. Bu yüzden günlerdir nöbetteyiz. Hakkımızı arıyoruz. Ne bir gram fazlasını ne bir gram eksiğini istiyoruz. Bu mülakat sonuçları hayatımıza etki ediyor. Ya herkesin puanları yuvarlansın ya da mülakat iptal edilsin istiyoruz.”

‘TÜRKİYE 89’UNCUSU KONTENJAN DIŞI: ‘DAHA İYİSİNİ NASIL YAPARDIM BİLMİYORUM’

Biyoloji branşında Türkiye 89’uncusu olan Merve Ad da mülakat sonuçlarının açıklanmasıyla kontenjan dışında kaldığını söyledi. Kendi branşına ülke genelinde 167 kontenjan verildiğini, atanabilmek için derece yapmak zorunda olduğunu belirten Ad, “Amacım ilk 100’e girmekti, ben 89’uncu oldum. Bu derece çok güzelken ben daha iyisini nasıl yapabilirdim bilmiyorum” ifadelerine yer verdi.

Merve Ad

‘MÜLAKATTA YÜKSEK PUAN VERİLENLER ÖNÜME GEÇTİ’

Büyük bir umutla Bursa’da mülakata girdiğini, KPSS’den 79,07 aldığını, mülakatta ise puanının yuvarlanarak 80 verildiğini belirten Ad, yaptığı derece ile kontenjan dışında kalmasına giden süreci şu sözlerle anlattı:

“79.07 olan puanıma karşı mülakat puanımı 80 verdiler. Yani bir puan bile verilmedi. Ancak İzmir’de, Diyarbakır’da, Erzurum’da 5 puanlar, 8 puanlar verildi. 0,1 puanın bile sıralama açısından önemli olduğu mülakatta yüksek puan alanlar benim önüme geçerek beni kontenjan dışında bıraktı. Sıralamada olmayan kişiler de benim yerime kontenjana girdi. Biz bu adaletsiz mülakatların iptal edilmesini, herkesin KPSS puanına göre atanmasını istiyoruz.”

‘KOMİSYONLARIN KEYFİ PUANLAMALARI NEDENİYLE HAKSIZLIĞA UĞRADIK’

Fen Bilimleri öğretmeni Ebru Havuz da KPSS’de alanında Türkiye 288’incisi oldu. Sınav sonrası sıralamasıyla kontenjan içerisinde olduğunu, ancak mülakatın ardından sıralamasının değiştiğini ve kontenjan dışına itildiğini ifade eden Havuz’a göre mülakat komisyonları arasındaki puan farklılıkları hem eşitsizliğe hem de kazanılmış hakkın gaspına yol açıyor. İstanbul’un Kadıköy ilçesinde mülakata girdiğini, sorulan üç soruyu da doğru yanıtladığını söyleyen Havuz, “Benim KPSS puanım 81,57 idi, mülakatta da 83,33 verdiler. Yani sadece 1,7 puan fazla verildi. Ancak diğer illerde artı 4’ten başlayarak puanlama yapıldığı için şu an ben 288 sıralamam ile kontenjan dışındayım. Yani sıralamam 370’lere kadar gerilemiş durumda. Zaten 305 kişi alıyorlar bizim branştan. Komisyonların keyfi puanlamaları nedeniyle haksızlığa uğradık. Biz kimsenin önüne geçmek ne de başkası bizim önümüze geçsin istiyoruz. Sadece kendi sıralamamızı istiyoruz” diye konuştu.

Ebru Havuz

‘BEN BİR BUÇUK YIL KONTENJAN DIŞINDA KALMAK İÇİN Mİ BEKLEDİM’

Bir buçuk yıldır atama bekleyen Kübra P. ise Coğrafya alanında Türkiye 199’uncusu olarak derece yapan öğretmen adaylarının bir tanesi. Branşına 285 kişilik kontenjan açıldığını, KPSS puanıyla sıralamasının da kontenjan içerisinde olduğunu kaydeden Kübra, mülakattaki adaletsiz puanlama sebebiyle sıralamada çok geriye gittiğini anlattı. “Hem zamanımızdan hem de hakkımızdan çaldılar” diyen Kübra,

“Bütün planlarımızı bu atamalara göre yapmıştık. Ben bir buçuk yıl kontenjan dışında kalmak için mi bekledim. Bakan Yusuf Tekin bizleri eylemci olarak görüyor. Biz sadece hakkımızın, puanımızın arkasındayız. Buradan Cumhurbaşkanına sesleniyoruz; mülakatlar iptal edilsin ve bizlere haklarımız verilsin” şeklinde konuştu.

ANNE SEVGİ: ‘BURNU KANAYANA KADAR DERS ÇALIŞTI’

Kübra’nın annesi Sevgi P. de bir anne olarak evladının yıpranmasına çare olamadığı için çok üzgün olduğunu söyledi. Ellerindeki tüm imkanları seferber ederek çocuklarını okuttuklarını, öğretmen yaptıklarını belirten anne Sevgi P., kızının verdiği emeği şu sözlerle anlattı:

“Emeğin iptali olmaz. Bu çocuklar vatanın çocukları, onları duymazdan gelemeyiz. Birileri elini taşın altına koysun, bu çocuklara hakkı verilsin. Kızımın nasıl bir emek verdiğini gözlerimle gördüm. Burnu kanaya kadar ders çalıştı. Sabah ezanından akşama kadar ders çalıştı. Bir akşam yemeğinde evladımızın yüzünü görüyorduk. Şimdi tam atandı diye sevindik ancak yine üzüldük. Bu çocuklara hakları verilsin istiyoruz.”