Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, İtalya'nın başkenti Roma'da, farklı ülkelerden 300'ün üzerinde katılımcının destek verdiği “Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm uluslararası konferansı”nda konuştu. Pervin Buldan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yapılacak görüşmelere dair bilgi vererek, sürecin birkaç ay içinde tamamlanmasının beklendiğini belirtti. Avrupa ülkelerinin desteğinin sürecin başarısı için kritik rol oynayacağını ifade eden Pervin Buldan, barışa giden yolun her adımının, Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne bir adım daha yaklaşmak olduğunu vurguladı.
SÜREÇ İÇİN TARİH VERDİ
Pervin Buldan, görüşmelerin ardından Adalet Bakanı'nın ziyaret edileceğini, sonrasında İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan ile bir görüşme daha yapılacağını açıkladı. Bu sürecin, Haziran sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü belirten Buldan devamla şunları söyledi: "Buradan gittikten sonra Adalet Bakanı ziyaret edilecek, bir görüşmemiz olacak. Ardından muhtemelen İmralı Adası’nda Sayın Öcalan ile bir görüşme daha yapacağız. Bu sürecin birkaç ay içinde tamamlanması öngörülüyor, yani Haziran sonuna kadar sürecin tamamı ile başarıya ulaşması bekleniyor. Bu, Sayın Öcalan açısından da, devlet yetkilileri açısından da böyle.
AVRUPA'NIN KATKISI BÜYÜK OLACAK
Dolayısıyla yapılan görüşmelerin ve çalışmaların Avrupa’nın tüm ülkelerinde buna verilen desteğin büyük katkısı olacaktır. Her ülkenin kendi açısından yapacağı birçok iş vardır. Çünkü biz biliyoruz ki atılacak olan her adım, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne giden yoldur aynı zamanda. Tüm bunlarla birlikte, Avrupa ülkelerinden de beklentilerimiz çoktur. Verilecek destek kıymetlidir, barışa katkı sağlar. Çünkü Türkiye’de Kürt halkı ve Türk halkının ortak yaşayacağı bir zemin yaratılıyor. Barışın kaybedeni olmayacağını hepimiz biliyoruz, ama barışın kazananı herkes olacaktır.
2015’te üç yıl bu süreç devam etti. Bu üç yıl büyük bir kazanımdı. Çünkü bu üç yıl içinde hiç kimse hayatını kaybetmedi, anneler ağlamadı, kimse gözyaşı dökmedi, gencecik fidanlar toprağın altına girmedi. Ama ne zaman ki ara verildi, yeniden çatışmalı süreç başladı, ölümler oldu, çocuklarımız öldü, yakınlarımız öldü, insanlar toprağın altına girdi. Bu süreci başarıya ulaştırmak hepimizin elinde. Söylemlerimizle, yapacağımız etkinliklerle, kampanyalarla sürece destek vermekle hepimiz süreçte destek sunabiliriz.
EN BÜYÜK BEKLENTİ KADIN VE GENÇLERDEN
Ancak şunu söyleyebilirim ki Sayın Öcalan’ın en büyük beklentisi kadınlardan ve gençlerdendir. Her görüşmede kadınlara ayrı bir başlık açar. Kadınları, özellikle Türkiye’de yaşayan Kürt kadınları başta olmak üzere, uğramış oldukları şiddet, cinayet ve kadın katliamları gibi tüm bu konulara dair uzun uzun değerlendirmeler yapar. Eşitlik ve özgürlük mücadelesinin kadınlar açısından ne kadar büyük olduğunun altını çizer. Bugün kadınların bu durumda olmasının sebebinin verdikleri eşitlik ve özgürlük mücadelesiyle bire bir bağlantılı olduğunu söyler.
NARİN CİNAYETİ İKİ GÖRÜŞMEDE DE GÜNDEM OLDU
Narin cinayeti iki görüşmede de gündem oldu. İşte demokratik toplumun çocuk cinayetleri başta olmak üzere, kadın katliamlarının önüne geçeceğinin vurgusunu önemle yaptı. Bu tür zihniyetlerle savaşılması gerektiğini söyledi. Asıl savaşılması gerekenin, çocuk katliamlarını işleyen, kadın cinayetlerini işleyen zihniyetlerle yapılması gerektiğini belirtti. Bunun da demokratik toplumculukla bu zihniyeti ortadan kaldırabileceğimizi ve bizlerin de bu konuda hızlıca çalışma yapmamız gerektiğini söyler. Bütün bunları, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile tüm kamuoyuna ifade eder.
HEPİMİZ UMUTLUYUZ
Kısacası hepimiz umutluyuz, hepimiz barışa daha yakınız. Sayın Öcalan diyor ki: ‘Ben barış konusunda, barışı geliştirecek bir kudrete, iradeye sahibim.’ Dolayısıyla biz de Sayın Öcalan’ın arkasındayız, ya barış ya barış diyoruz."