GÜNDEM

Reuters: İlk kez 'savaş' sözcüğünü kullanan Türkiye söylem değiştirdi

Altun'un, bugünkü açıklamada, Rusya'nın Ukrayna işgalini ilk kez 'savaş' diye nitelendirmesine Reuters, 'Boğazların kapatılmasının önünü açabilecek bir söylem değişikliği' yorumu yaptı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili açıklamada bulundu. Açıklamada Altun, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, her iki ülke ile de güçlü ilişkilerimiz olduğu için bugüne dek defaatle Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmayı teklif etti” ifadelerini kullandı. BM sisteminde reform yapma çağrılarımız göz ardı edildi ve bunun vahim sonuçlarını son krizde görmüş olunduğunu belirten Altun, “Çağrılarımız dikkate alınsaydı bu savaş önlenebilirdi” dedi.

Türkiye'nin politikası hakkında çok fazla spekülasyon ve yorum yapıldığını ifade eden Altun, “Türkiye'nin diplomatik adımları ve müttefikleriyle yürüttüğü koordinasyon her zaman çatışmanın hızlı ve barışçıl bir şekilde çözümüne odaklanmaktadır” vurgusu yaptı.

‘DİPLOMATİK DÜZEYDE ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK’

İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un sosyal medya hesabından İngilizce olarak yaptığı paylaşım şöyle:

“Bölgemizde bir savaşa daha tanıklık ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, her iki ülke ile de güçlü ilişkilerimiz olduğu için bugüne dek defaatle Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmayı teklif etti. Ayrıca müttefiklere ortak bir duruş sergileme çağrısında bulundu. Türkiye olarak yaşanan durumun önüne geçmek için diplomatik düzeyde elimizden geleni yaptık. BM sisteminde reform yapma çağrılarımız göz ardı edildi ve bunun vahim sonuçlarını son krizde görmüş olduk. Çağrılarımız dikkate alınsaydı bu savaş önlenebilirdi.

‘TÜRKİYE NE GEREKİYORSA YAPACAKTIR’

Diplomatik bir çözüm için defalarca çağrıda bulunduk, ancak savaş şu anda bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Uluslararası toplumun bir dizi bölgesel ve küresel meselede birlik olmaması, tıpkı Rusya-Ukrayna krizinde olduğu gibi büyük bir sorun olmuştur. Bu çatışma bizi iki trajedi ile karşı karşıya getirmektedir. Birincisi çatışmanın insani boyutudur. Türkiye bu konuda ne gerekiyorsa yapacaktır. Diğer bölgesel çatışmalarda olduğu gibi şimdi de bu alanda öncü olacağız.

‘TÜRKİYE'NİN POLİTİKASI HAKKINDA ÇOK FAZLA SPEKÜLASYON VE YORUM YAPILIYOR’

İkincisi ise hakikate yönelik amansız saldırılardır. Bu durumun da farkındayız. Dezenformasyon ve yanlış bilgilendirme kampanyalarına karşı koymak için çalışıyoruz. Bu enformasyon savaşında, kaynağı ne olursa olsun hakikatin yanında olacağız.

Türkiye'nin politikası hakkında çok fazla spekülasyon ve yorum yapılıyor. Türkiye'nin diplomatik adımları ve müttefikleriyle yürüttüğü koordinasyon her zaman çatışmanın hızlı ve barışçıl bir şekilde çözümüne odaklanmaktadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Türkiye, diplomasinin yapıcı ve yaratıcı gücüne inanmakta ve her krizde tüm diplomatik seçenekleri sonuna kadar kullanmaya çalışmaktadır. Bu son çatışma hem talihsiz hem de gereksizdir. Bu savaşın mevcut ve uzun vadeli sonuçlarını önlemeye çalışacağız.

ANKARA İLK KEZ 'SAVAŞ' DEDİ

Ankara bugüne dek, Ukrayna hükümetinin Boğazların Rus savaş gemilerine kapatılması çağrıları karşısında Rusya'nın operasyonunu 'savaş' olarak nitelemekten kaçınıyordu.

Türkiye, Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde, savaş zamanında savaş gemilerinin Karadeniz'e geçişini engelleme hakkına sahip.

Kalın ve Altun'un Rusya'nın operasyonunu bugün 'savaş' diye nitelemesi, Reuters ajansı tarafından 'Boğazların Rus savaş gemilerine kapatılmasının önünü açabilecek bir söylem değişikliği' olarak nitelendi.