Samsun Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Konya’da Kürt aileden 7 kişinin ırkçı saldırı sonucu katledilmesini Süleymaniye Güçidi’nde yaptıkları açıklama ile protesto etti.
“Irkçılığa ve faşizme karşı omuz omuza mücadeleye” pankartının açıldığı açıklamada, açıklama metnini Bilge Yılmaz okudu.
Deniz Poyraz’ın İzmir’de katledilmesi ardından Türkiye’nin birçok yerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) üye ve yöneticileri yanı sıra Kürtlere dönük bir saldırı dalgasının yaşandığını anımsatan Yılmaz, bu saldırıların planlı ve organize olduğunu kaydetti. Ayrıca son günlerde orman yangınları üzerinden de Kürtlerin hedef tahtasına oturtulduğuna işaret eden Yılmaz, bu saldırı ve katliamlarda ana akım medyanın üstlendiği role dikkati çekti.
İKTİDARIN ROLÜ
“İzmir’de, Marmaris’te, Afyon’da, Ankara’da, HDP’ye ve Kürtlere yönelik saldırıların tamamında iktidar, saldırganları teşvik edici, kollayıcı tutum aldı” diyen Yılmaz, bir hafta önce Hakim Dal’ın katledildiği Konya’da 40 saldırgandan 39’unun serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
SUÇ ORTAĞI
Katliamdan önce polis kordonu etrafında saldırganların “Burada tek Kürt kalmayacak” sloganlarıyla aileyi tehdit ettiğini anımsatan Yılmaz, “Dedeoğlu ailesini katleden katil sürüsü için Soylu utanmadan ‘iki aile arasında husumet var’ diyor. Katilleri delil yetersizliği gerekçesiyle serbest bırakıp Kürtlerin üstüne tekrar tekrar salanlar, 7 insanımızın öldürüldüğü bu katliamın suç ortağıdır” dedi.
HEDEF NE?
Tüm bu sürecin içinde bir yandan saldırıların planlı olduğuna dair işaretlere rastlanıldığını dile getiren Yılmaz, diğer yandan bu planlar yükseltilirken ırkçılık dalgasının arttığını ve yeni saldırılarının da önünün açıldığını kaydetti. Yılmaz, “Egemenlerin yönetememe krizinin, çözülmenin, yağma, rant ve savaşın tüm sonuçları, ırkçılığın yükseltilmesine bir payanda haline getirilmektedir. Bölgede emperyalist paylaşım savaşımının suç ortağı olanlar, Suriye’de, Afganistan’da, Libya’da tetikçi rolünü üstlenenler, savaşın sonuçlarını ve sorumluluklarını ırkçılığı yükselterek, göçmenleri hedef göstererek üzerlerinden atmak istemektedirler” diye kaydetti.
‘DEVLET ÇÖZÜLÜŞ YAŞIYOR'
Devletin içeride yönetme krizi yaşadığını söyleyen Yılmaz, devletin baskı ve şiddet dışında yönetme yolu bulamadığını belirtti. Saldırıların artmasının temelinde yükselen direnişin de olduğuna vurgu yapan Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu yüzden egemenler her alanda saldırılarını arttırırken yükseltilen ırkçılığın etkisiyle kitlelerin tepkisini de birbirlerine yönlendirmeyi hedefliyorlar. Öyle ki, rant ve yağmanın geldiği boyutta, kayyum atanan THK’de yangın uçağı pilot ve teknisyenlerinin işten çıkarılmasıyla, yangın uçaklarının satılmasıyla, iklim krizinin de etkisiyle yayılımı önlenemeyen orman yangınları dahi medya ve polis teşkilatı organizasyonuyla Kürtlerin üzerine yıkılmaya çalışılmakta, saldırıların önü bu şekilde açılmaktadır.”
‘HALKI YIKMAKTA ORTAKLAŞTILAR’
Devlet ile çeteler arasında çatışmanın ayyuka çıktığına da değinen Yılmaz, “Şu da ortadadır ki; rant, yağma ve savaş üzerine süren egemenlik ilişkilerinin ağır sonuçlarını işçilere, emekçilere, halklara yaşatmak konusunda ortaktırlar. Kitleleri kışkırtarak kendi suçlarını Kürt halkının, göçmenlerin, işçi ve emekçilerin üzerine yıkmakta ortaktırlar” ifadelerini kullandı. (MA)