Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme dair konuştu.

Avukatları aracılığıyla BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, Memleket Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye oy vermekle, Erdoğan’a oy vermek arasında bir fark olmadığını söyledi.

Demirtaş, “Erdoğan, HDP’nin ve Kürtlerin oyunu alabileceğinden emin olsa HDP Genel Merkezi’nin önüne çadır kurar, orada yatar kalkardı. Şimdi, kedi ulaşamadığı ciğere mundar diyor” ifadelerini kullandı.

RELATED VİDEO
Play Video
Demirtaş’ın gündeme ilişkin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını hangi etkenler belirleyecek? Bu seçimin kazananı kim olacak?

Bu seçim ekonomi ile demokrasi ekseninde yürüyor. Sonucu da Erdoğan'ın çökerttiği ekonomi ve yoksulluğa mahkum ettiği milyonlar ile adaletsizlik ve baskıyla ezmeye çalıştığı mağdurlar belirleyecek. Tabii ki kazanan, ezilenler olacak, Erdoğan tarihi bir yenilgiyle siyaset sahnesinden silinecek, benim öngörüm bu.

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeniz, Yeşil Sol Parti’nin aday çıkarmama kararı, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Cumhur İttifakı sözcüleri tarafından çok eleştiriliyor. Siz bu tutumu nasıl yorumlarsınız?


Partimizin aday çıkarmaması Erdoğan’ın en büyük kabusuydu, bu gerçekleştiği için şimdi bizim üzerimizden Sayın Kılıçdaroğlu'nu yıpratmaya çalışıyor. Aynı taktiği yerel seçimlerde de uyguladı ve ters tepti. Çünkü halk yalan ve karalamalara kanmıyor artık.

Erdoğan, HDP’nin ve Kürtlerin oyunu alabileceğinden emin olsa HDP Genel Merkezi’nin önüne çadır kurar, orada yatar kalkardı. Şimdi, kedi ulaşamadığı ciğere mundar diyor.

Kılıçdaroğlu, HDP ziyaretinde Kürt sorununun çözüm adresi olarak Meclis’i gösterdi. Sizin bu konudaki beklentiniz ve önerileriniz nedir?

TBMM’de açıkça ve hukuk çerçevesinde bir çalışma yapılırsa herkes söyleyeceğini orada söyler ve mutlaka bir uzlaşma sağlanır. Önemli olan, herkesin iyi niyetle ve çözüm iradesiyle elini taşın altına koyabilmesidir. Önerilerimizi de öyle bir süreçte TBMM’ye sunarız ve herkesle şeffaf, açık bir müzakere yürütüp ortak akılda buluşuruz diye düşünüyorum.

Erdoğan, son katıldığı televizyon programında (12 Nisan) “Diyarbakır'da 51 yavrumuzun ölümüne neden olan Selo değil mi? Şimdi bu 51 yavrumuz, bunlar Kürt kardeşlerimiz, evlatlarımız değil miydi? Zaten Selo'nun kendisi aslında Kürt değil, Zaza'dır” dedi. Sizce ne demek istedi?

Halkın bana ilgisini, bana sahip çıkmasını, halkla aramızdaki sevgi bağını kırmaya çalışıyor kendince. Ama yalan, iftira, ırkçılık karışımı bir söylemle saçmalayıp duruyor. Eminim ne dediğini, neden dediğini kendisi bile bilmiyordur.

‘ERDOĞAN’LA BİR 5 YILA DAHA HAZIRLARSA İNCE’YE OY VERSİNLER’

Muharrem İnce faktörünün, seçimin ikinci tura kalma olasılığını artırdığı yorumları yapılıyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?

Ara Tatil Sona Erdi: 20 Milyon Öğrenci Yarın Ders Başında Ara Tatil Sona Erdi: 20 Milyon Öğrenci Yarın Ders Başında

Seçmenlerin, sandık başına gittiklerinde akılcı bir tercihle seçimi ilk turda bitireceğini düşünüyorum. Ama bu şekilde ince hesaplar yaparak seçimi ikinci tura bırakmayı düşünen seçmenler varsa onlara naçizane tavsiyem, doğrudan Erdoğan’a oy vermeleri. Çünkü bugünkü seçim matematiğinde İnce’ye oy vermekle Erdoğan’a oy vermek arasında fark yok. Zaten seçim ola ki ikinci tura kalırsa Erdoğan'ın kazanamayacağının garantisi yok.

Bu durumda İnce seçmenlerine şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Erdoğan ile bir beş yıla daha hazırlarsa seçimi ikinci tura bırakabilirler. Bizim için bir sakıncası yok!

‘ERDOĞAN YENİDEN KAZANIRSA TÜRKİYE DİKTATÖRLÜĞE GEÇER’

Erdoğan seçim bildirgesinde “yüksek standartlı demokrasi” hedefi koydu. Siyasi parti kapatmaya yeni kriter, ifade özgürlüğü bunlardan bazıları. Bu vaatlerin yaşama şansı var mı?

Erdoğan'dan demokrat çıkmaz. Hangi vaatlerde bulunursa bulunsun hepsi boştur, aldatmacadır, göz boyamadır. Erdoğan yeniden kazanırsa Türkiye diktatörlüğe geçer, bu kadar net.

Son siyasi tabloya baktığınızda “özgürlük yakın” diyor musunuz? Veya tam tersi umutsuzluğa kapılıyor musunuz?

Ben her zaman umutluyum çünkü direniyorum, mücadele ediyorum çünkü dışarıda direnen, mücadele eden on milyonlar var.

Kobani davası duruşmasında mahkeme heyetini iktidardan talimat almakla eleştirdiniz. Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Ağır cezalar isteniyor hakkımızda. Erdoğan’ın talimatlarıyla hareket eden bir mahkemeden adalet beklenemez, biz de beklemiyoruz. Ama Erdoğan sonrası bütün bu hakim, savcıların işlediği suçlar nedeniyle yargılanacaklarından eminiz, bunun için hukuki ve siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz.(Kaynak)