Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısını hedef gösterdiği iddiasıyla 8 yıla kadar hapsi istendi.

DEM Parti’den hak ihlalleri raporu: Baskılar yüzde 50 arttı CANLI DEM Parti’den hak ihlalleri raporu: Baskılar yüzde 50 arttı CANLI

Alınan bilgiye göre savcı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararının ardından yeniden Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen dava dosyasına esas hakkında mütalaayı sundu.

Mütalaada, sanık Demirtaş'ın, 7 Ocak 2020'de Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı başka bir davada savunma yaptığı sırada Başsavcı'yı hedef alan ifadeler kullandığı belirtildi.

Bu ifadelerin, "@DemirtasSavunma" isimli twitter hesabı üzerinden paylaşılarak geniş kitlelere ulaştırıldığına dikkat çekilen mütalaada, "Suça konu beyanların sosyal medyada paylaşıma sokulması hususları göz önünde bulundurulduğunda savunma hakkı sınırlarını aşacak şekilde terörle mücadelede etkin görev yapan kamu görevlisinin kimlik bilgilerini paylaşmak suretiyle örgüt mensuplarına hedef gösterme sonucunu doğuracak nitelikte beyanlarda bulunduğu, kovuşturma dosyasındaki içeriklerinden anlaşılmıştır" değerlendirmesi yapıldı.

Bu şekilde Başsavcı'nın birçok kez hedef gösterildiğine dikkat çekilen mütalaada Demirtaş'ın, "suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek"ten 2 yıldan 5 yıla, "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Demirtaş, esas hakkında savunma yapmak için 16 Eylül'de hakim karşısına çıkacak.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Demirtaş'ın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada Başsavcı'ya yönelik ifadeleri nedeniyle dava açtı.

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Mayıs 2021'de görülen karar duruşmasında Demirtaş, "terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef göstermek" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, "suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verdi.

Dosyanın kanun yolu incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, yerel mahkemece "suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçuna ilişkin, yasada belirtilen geçerli bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle kararı esastan bozdu.

Bunun üzerine dosya yeniden Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesine geldi.