asgari ücretle ev geçindirmek zorunda kalanlar, yeni evlenen çiftler,
yeni atanmış memurlar,
köyden şehir merkezine gelen aileler, ev değiştirmek isteyenler ve
aynı evi paylaşan ancak sonradan ayrılan kardeşler uygun konut bulmakta büyük zorluklar yaşamaktadır.
TOKİ’nin ilçede konut inşa etmemesi de bu sorunun derinleşmesine sebep olmuştur. Bir başka neden ise Şemdinli’deki arsa yetersizliğidir.
İlçe, dağlar arasında bir vadide yer aldığı için ancak Günyazı (Kelaşke), Şexane, Olgunlar (Bebabê), Hazne, Girki köy ve mezraları istikametine doğru genişleyebilir. Ancak o istikamette
ilçe 1936’da yeni kurulurken, ilçe taburunun yani askeri kışlanın o güzergâhta konumlandırılmış olması, ilçenin o yönde genişlemesinin önünde engel olarak kalmıştır.
Şehir çıkışında ise Altınsu (Şapatan) köyü Elde, Bêtyo civarına kadar olan bölge, 1990’larda köyden kent merkezine olan göçle çarpık yapılaşmanın adeta uygulama sahasına dönüşmüştür. Altınsu, köy olmaktan çıkıp ilçenin mahallesi durumuna gelmiştir. Köylerden göçle gelenlerin bir kısmı köyüne dönerken bir kısmı dönmemiş, büyük bir çoğunluk da ilçe yaşamının köy
hayatından daha iyi olduğunu düşünerek köylerine geri dönmemiştir. Kalan arsalar, gelenler tarafindan alınıp yarı köy yarı mahalle görüntüsüyle köylüler tarafindan mesken tutulmuştur.
Bugün Şemdinli'de arsa alıp ev yapmak isteyenler, müstakil bir yer bulmakta zorlanıyor. Yine arsa yetersizliğinden dolayı Şemdinli'de emlak fiyatları Yüksekova ve Van'ı geçmiş durumda.
İlçede sadece iki yerde inşaat yapımının olduğu görülüyor: biri çarşı merkezde, diğeri ise merkez park arkasındaki inşaatı devam eden yapı.
2010'lu yıllardan sonra Şemdinli’nin bazı köylerinde yapılan çay, et, sigara ve telefon ticaretiyle ilçede inşaat sektörü gelişmiş ve bu dönemde birçok apartman yapılmıştır. Ticaretin bitmesiyle inşaat sektörü durma noktasına gelmiş ve ev sahipleri, ticaretin durmasıyla aldıkları kiraları
kendilerine gelir kapısı olarak görüp bu durumdan faydalanarak piyasayı kendilerine göre şekillendirmiş ve birçok mağduriyete yol açmışlardır.
Bu durum ev sahipleri için avantaj sağlarken, gelir seviyesi düşük olan kiracıları zor duruma düşürmüştür.
Konut arzındaki bu yetersizlik, mevcut ev sahiplerinin firsatçılığa yönelmesine ve kiraları
istedikleri seviyeye çekmelerine neden olmaktadır. Bazı ev sahipleri, kiracının itirazı durumunda
"Evimden çık!
Oğlum evlenecek,
kardeşim yerleşecek!"
gibi dayatmalarda bulunabilmiştir. Kiralık konut arayanlar arasındaki tutarsızlık da kiraların yükselmesine neden olan bir başka etkendir. Geliri düşük olan aileler kira vermekte zorlanırken, hali vakti yerinde olanlar istenilen fiyatı verebilmektedir. Bu durum, kiracıların üzerindeki baskıyı artırmakta ve sosyal adaletsizliğe zemin hazırlamaktadır.
Bugün asgari ücrete denk gelmeyecek yeterlilikte aylık geliri olmayan aileler var. Bu ailelerin en az 2-3 çocuklu olduğunu da düşündüğümüzde; elektrik, su, kira, mutfak giderlerinin yanında bir de çocuk ve öğrenci masrafları eklenince, evin babası ailesine ve çocuklarına karşı mahcup duruma düşüyor. Burada gücü, sermayeyi ve imkânları elinde bulunduranların bunu kendilerine dert edinmediklerini görüyoruz.
Durum böyleyken, Şemdinli'de konut açığı varken, ev sahiplerinin insaflı olması ve kiracıları zor durumda bırakmaktan kaçınması hem toplumsal barış hem de insani sorumluluklar açısından önemlidir.
Peki konut sorunu bu halde iken Çözüm Önerileri Neler Olabilir ?
- Yerel yönetimler kentsel dönüşümle konut projelerine daha fazla yer ayırabilir ve altyapı yatırımlarıyla konut yapımını teşvik edebilir.
- Kooperatifleşme mantığıyla bir araya gelerek konut sahibi olma girişimlerinde bulunmak, ev yapma maliyetini düşürebilir ve daha uygun konutlar inşa edilmesine olanak tanır.
- TOKİ, ilçede uygun fiyatlı konut projeleri geliştirebilir. Bu projeler, özellikle dar gelirli aileler için uygun çözümler sunabilir.
- Kırsal kalkınma projeleriyle köylerde yaşayanların gelir düzeyi artırılıp ilçeye taşınmanın önüne geçilebilir. İlçede yaşayanlar için köy yaşamı daha cazip hale getirilebilir.
- Modernizasyon ve yenilemeyle eski binaların daha yaşanabilir hale getirilmesi, konut ihtiyacının bir kısmını karşılayabilir.
Bu çözümler, yerel dinamikler ve ihtiyaçlar doğrultusunda adapte edilerek uygulanabilir. Bunun öncülüğüne talipli olacak birileri çıkar mı, zaman gösterecek.
Son olarak, emekli ve asgari ücretle aile geçindirenlerin ise Allah yardımcısı olsun diyelim. Herkesin ev sahibi olma duasıyla, bu tür adaletsizliklerin sona ermesini temenni ediyorum.