Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti kesintisiz sürüyor.
204 gündür tüm engellemelere rağmen eylemlerini sürdüren Emine ve Ferit Şenyaşar, 6 kez gözaltına alındı. Anne ve oğul birçok kez de polisin müdahalesi sırasında fenalaşmaları sonucu hastaneye kaldırıldı. Bu süreçte Emine Şenyaşar hakkında AKP’li İbrahim Halil Yıldız’a “hakaret” ettiği gerekçesiyle dava açıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “hakaret” ettiği gerekçesiyle ifadesi alındı.
150'NCİ GÜNDE HAZIRLANDI, 200'ÜNCÜ GÜNDE POLİS EL KOYDU
Yaşananları yolu adliyeden geçen insanlara duyurmayı da amaçlayan aile, 150’nci gününde bir pankart hazırladı. Üstünde katliamda yaşamını yitiren baba Hacı Esvet, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile saldırı günü tahrip edilen ambulansın fotoğraflarının yer aldığı “14.06.2018 tarihinde Suruç Devlet Hastanesinin içinde baba ve 2 oğlu katledildi. 3 yıldır tek tutuklu yok! üstünlerin hukuku son bulsun. Herkes için adalet” pankart taşımaya başladı.
Pankart nedeniyle nöbetin 157’nci gününde Ferit Şenyaşar'a “kamu malı sayılan bariyerlere asıldığı” gerekçesiyle para cezası kesildi. Adalet Nöbeti’nin 200’üncü gününde ise polis, pankarta ve o gün için fotoğrafları koymak için hazırlanan şövalelere el koydu. Aileye müdahale eden polis, pankarta “Kamu düzenini bozduğu” iddiasıyla el koyduklarını belirtti.
Şenyaşar Ailesi'nin hazırladığı pankart...
PANKARTIN SUÇ UNSURU TAŞIYIP TAŞIMADIĞI İNCELENECEK
Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol ve Şenyaşar ailesinin avukatı Gökhan Dayık, dün Urfa Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştü. Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesinin de gündeme geldiği görüşmede savcının, “Aile yaptıkları eylemlerle seslerini yükseltebilir, bir engelleme söz konusu değil” dediği öğrenildi.
Bunun üzerine aile, dün avukatları aracılığıyla polisler tarafından el konulan pankartı geri almak için Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak aile ve avukatlara, pankartın Urfa Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu bilgisi verildi. Ailenin bunun üzerine emniyette yaptığı başvuruya "pankart bizde değil" yanıtı verildi.
Bugün tekrar savcılığa başvuran aile, tekrar pankartın emniyette tutulduğu cevabıyla karşı karşıya kaldı. Dün pankartın kendilerinde olmadığını öne süren emniyet yetkilileri bugün pankartın kendilerinde olduğunu kabul etti. Pankart için “3 gün gözaltı” kararı çıkarıldığını bildiren yetkililer, 50 gündür adliye binası önünde bulunan pankartı bilirkişi heyetinin inceleyeceği, suç unsuru taşıyıp taşımadığının araştırılacağını söyleyerek, pankartı aileye teslim etmedi.
Annesiyle birlikte Adalet Nöbeti tutan Ferit Şenyaşar, karşı karşıya kaldıkları engellemeleri Mezopotamya Ajansı’ndan Emrullah Acar'a anlattı.
‘SAVCI KATLİAM YAPANLARI KORUYARAK SUÇ İŞLİYOR’
Urfa Adliyesi önünde Adalet Nöbetleri'nin 3 mevsimdir sürdüğünü belirten Şenyaşar, “Haklı bir talebimiz var, Türkiye bir hukuk devletiyse hukukun tarafsız bir şekilde uygulanmasını istiyoruz. Adil bir yargılama istiyoruz. Adil bir yargılama olsaydı, 3 yıl 3 aydır tek kişilik hücrede tutulan kardeşim (Fadıl Şenyaşar) serbest bırakılırdı. Siyasi baskı altında kardeşime ceza verdiler. 3 yıldan fazladır katliamı yapanlardan tek bir tutuklu yok. Savcı katliamı yapanları koruyarak suç işliyor” dedi.
'AMBULANS PARAMPARÇA EDİLMİŞ, KURŞUN SIKILMIŞ; PANKART KAMU DUVARINA DEĞDİĞİ İÇİN SUÇ'
Pankarta el konulmasına dikkat çeken Şenyaşar, pankarta ilişkin gözaltı kararının hukuksuzluk olduğuna dikkat çekerek, "Bu hukuksuzluk, zulüm devam ediyor. Bütün dünya bu hukuksuzluğu izliyor” diye konuştu.
Pankarta el konulması üzerine olay gününe ait fotoğrafları nöbet alanında taşımaya başladıklarını dile getiren Şenyaşar, "Fotoğraflarda hastane katliamıyla ilgili ambulansın paramparça edilmiş bir fotoğrafı var. Bu ambulans kamu malı, bununla ilgili yargı mensupları bir şey yapmıyor ama bu fotoğrafın kamu duvarı sayılan bariyere değmesi suç. Kamu duvarı denilerek bizi uyardılar, bu bir paradoks, bunu nasıl çözeceğiz? Ortada bir kamu ambulansı var, bu ambulans paramparça edilmiş, tekerleklerine kurşun sıkılmış yargı bir adım atmıyor ama o ambulansın fotoğrafı kamu duvarına değdiği için suç sayılıyor. Eğer bu suçsa biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Bu ambulansı bu hale getirenlerden de hesap sorun, neden hesap soramıyorsunuz? Milletvekilinin akrabaları oldukları içi dokunulmazlar mı?” diye sordu.
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Annesi Emine Şenyaşar’ın sağlık durumunun her geçen gün kötüye gittiğini dile getiren Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu adaletsizliğe dayanacak gücü kalmadı. İçindeki bu adaletsizlik duygusu vücudunun her yerine dağılmış. Bu adaletsizliğin biran önce bitmesi için kamuoyundan destek istiyoruz.”