SİYASET

Sırrı Süreyya Önder: Selahattin Bey birçok alanda sonuna kadar haklı

Yeşil Sol Parti vekili Sırrı Süreyya Önder, HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında "İncindiği, yorulduğu, yıprandığını hissettiği birçok alanda da sonuna kadar haklı olduğunu düşünenlerdenim" dedi.

Abone Ol

Yeşil Sol Parti İstanbul milletvekili ve Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder, hakkındaki AİHM kararlarına rağmen Edirne Cezaevi'nde tutulan eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın seçim süreci sonrasında aktif siyaseti bırakma kararını değerlendirdi. Önder, Demirtaş'ın "birçok alanda sonuna kadar haklı olduğunu düşündüğünü" söyledi.

'ONUN BÜTÜN DUYGULARINI GÖREBİLİYORUM'

Kısa Dalga'da Azmi Karaveli'nin podcast yayınına konuk olan Önder, Demirtaş'ın aktif siyaseti bırakması hakkında şunları söyledi: "Selahattin Bey bu geleneğin çıkardığı en yetkin arkadaşlarımızdan, kardeşlerimizden, yoldaşlarımızdan birisidir. Dolayısıyla incindiği, yorulduğu, yıprandığını hissettiği birçok alanda da sonuna kadar haklı olduğunu düşünenlerdenim, onun bütün duygularını görebilen bir yerdeyim."

RELATED VİDEO

GÜNÜN YAZARLARI

Önder, 14 Mayıs seçimlerinde yeniden vekil olmayı nasıl kabul ettiği hakkındaki soruya, "Parlamenter siyaset defterini gerçekten kapatmıştım ama ilk defa muhalefetin bu kadar bir araya gelme iradesi başta Kürt meselesi olmak üzere bir umut vermişti herkese. Arkadaşlar da açıkçası onunla ikna ettiler beni" yanıtını verdi.

L

'ÇÖZÜM SÜRECİNDE EN BÜYÜK ÖZELEŞTİRİMİZ...'

Çözüm sürecinin niçin bittiğine ilişkin soruyu yanıtlayan Önder, "Önceki çözüm sürecinde mesele o kadar zehirlenmişti ki bu ön yargılarla boğuşmamız, keskin bir çatışma sürecini bir anda barış sürecine evirebilmemiz için bu barış talebini toplumsallaştırmakta yetersiz kaldık. En büyük özeleştirimiz budur" çıkışı yaptı.

YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİ MÜMKÜN MÜ?

Önder, yeni bir çözüm sürecinin mümkün olup olmadığı konusunda ise "Dünyada sonsuza kadar sürmüş hiçbir savaş yoktur. Belki bu mesele çözümü kolay bir mesele değil. Çünkü arka planda yüzlerce yıllık tarihsel, sosyo-kültürel, sosyal ekonomik yüzlerce meseleyi barındırıyor. Ama işin çatışma ve eşitlik boyutunu çözebiliriz, bu bizim elimizde" ifadelerini kullandı.

ÇANDAR VE CEMAL YORUMU: GÖRÜŞLERİMİZ FARKLI OLABİLİR AMA...

14 Mayıs seçimlerinde gazeteciler Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'in Yeşil Sol sıralarından aday gösterilmesine yönelik eleştirileri de yanıtlayan Önder, "isim tartışılmasını" doğru bulmadığını belirterek "Bir siyasi parti bunu düşünmüşse bir beklentisi vardır, rol biçmiştir" diye konuştu. Önder, "Keşke Hasan abi de seçilebilseydi, bunlar önemli tarihsel birikime tekabül eden insanlar. Görüşlerimiz farklı olabilir, oturursak Cengiz Çandar’la saatlerce tartışabiliriz ama özellikle Kürt meselesi bahsinde bu ülkede yoğunlaşmış, emek vermiş, bunun için yaptırımlara uğramış insanların arasında, buna böyle bakmak lazım" yorumunu yaptı.

'KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN YAKLAŞIMINI HÂLÂ KIYMETLİ BULUYORUM'

Önder, seçimlerde HDP ve Yeşil Sol'un cumhurbaşkanı adaylığını desteklediği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da şunları söyledi: "Kemal Bey'in bir yaklaşımını çok kıymetli buldum, halen de kıymetli buluyorum sürece olan yaklaşımını. Kemal Bey, ilk defa CHP kadroları içerisinde bugüne kadar statükonun, hani gece aklına gelse şeytan vesvese soktu diyebileceği, birçok alana bugüne kadar hiçbir CHP kadrosunda görmediğimiz cesur ve kararlı bir yaklaşım sergiledi, en azından teşebbüs etti."

'KARAMSARLIĞI ANLAMIYORUM'

Türkiye siyaseti hakkında "Bizim sol vicdanı bir araya getirebilecek bir hamle yapmamız şart" diyen Önder, "Bunu yapamazsak bu enerji yeraltına doğru akar ve magma tabakalarında buhar olur gider" diyerek şöyle devam etti: "Gerçekten karamsarlığı anlamıyorum, Yüzde 52’nin içinden sadece yüzde 3’lük bir insanı ikna ettiğiniz zaman tablo tam tersine değişiyor. Sizin böyle bir iddianız yoksa zaten karamsar olmaktan başka bir şey de sizi paklamaz zaten. Enseyi karartmayalım, onun yerine bir şeyler yapalım."

'GEZİ'DEKİ KİTLE KENDİ YOLUNU ÇİZMELİYDİ'

Kendisine bazı kesimlerce yöneltilen "Gezi'de önce vardı, sonra gitti" eleştirileri hakkında ise "Gezi’de 11 gün oradaydım fakat kitleselleşince, mesele milyonlara ulaşınca ‘Bu kitle kendi yolunu kendi çizmeli’ düşüncesine çok çabuk ve kesin bir şekilde varmıştım" dedi. (Kaynak)